Uzman Psikolog Fulda Karaçiçek, sonbahar mevsiminin ruh hali üzerindeki etkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Karaçiçek, günlerin kısalması ve güneş ışığının azalmasının, insanların hem fizyolojik hem de duygusal dengesini etkilediğini söyledi.
“Sonbaharda günler kısalır, güneş ışığı azalır. Bu durum vücutta uyku hormonu üretimini artırırken, mutluluk hormonu üretimini azaltabilir. Sonuç olarak; halsizlik, düşük enerji, keyifsizlik ve uykuya eğilim gibi belirtiler ortaya çıkabilir,” dedi.
Bazı kişilerde bu durumun mevsimsel duygu durum bozukluğu (SAD) olarak bilinen hafif depresif tabloya dönüşebileceğini belirten Karaçiçek, “Güneşli ve aktif yaz günlerinden, daha sakin ve kapalı havalara geçiş duygusal olarak bir ‘yavaşlama’ hissi oluşturur,” ifadelerini kullandı.
“Sonbahar Aynı Zamanda Yeniden Başlangıç Mevsimidir”
Psikolog Karaçiçek, sonbaharın sadece bir “hüzün mevsimi” olarak değil, aynı zamanda yeniden denge bulma ve planlama zamanı olarak da görülmesi gerektiğini belirtti:
“Bu dönemde insanlar daha içe dönük, düşünceli ya da nostaljik hissedebilir. Özellikle geçmişi düşünme, yılın sonuna yaklaşma hissi bazı kişilerde melankoli duygularını tetikleyebilir. Ancak sonbahar aynı zamanda yeniden başlangıç ve denge mevsimidir. Doğanın yavaşlaması, insanlara da duraklama, değerlendirme ve yeniden plan yapma fırsatı sunar.”
Karaçiçek’e göre tatil sezonunun bitmesiyle birlikte işe ve okula dönüşün başlaması, birçok kişide motivasyon ve üretkenlik artışı da sağlayabiliyor.
“Düzen ve hedef belirleme açısından sonbahar aslında verimli bir dönemdir,” dedi.
“Gün Işığından Maksimum Faydalanın”
Fulda Karaçiçek, sonbaharda ruh sağlığını korumak için gün ışığından olabildiğince yararlanmanın önemli olduğunu vurguladı:
“Her gün 20–30 dakika açık havada vakit geçirmek, özellikle yürüyüş yapmak ruh halini iyileştirir. Düzenli egzersiz, hafif kardiyo aktiviteleri mutluluk hormonunu artırır ve denge sağlar,” diyerek sözlerini tamamladı.

