Ömür Gedik: Davul zurnayla kız alınmasını ve düğün eğlencesini çok samimi buldum. Amine de davetliler de çok hoş görünüyordu. Ama gelinliği, saçı başı, her şey bir yana bu düğünün en güzel tarafı Kızılay aracılığı ile 16 bin ihtiyaç sahibine yemek verilmesiydi. Binlerce insana da ‘Mesut ve Amine iyi ki evlenmişler’ dedirttiler.
Cengiz Semercioğlu: Mesut’un Türkiye’ye bağlı olduğunu son yıllarda çok daha yakından görmeye başlamıştık ama açıkçası bu kadarını beklemiyorduk. Düğün gelinin başrolde olduğu bir gecedir, onun isteklerine göre düğün organizasyonu şekillenir. Burada da pek çok şey de Amine’nin etkili olduğu görülüyor. Ama Kızılay’a yaptığı yardım gibi hareketler çok güzeldi. Acun’un (Ilıcalı) “Seneye inşallah memleket hasretin biter” sözü de “Acaba Fenerbahçe’ye mi gelecek” diye yorumlandı.
Onur Baştürk: Kimse böyle bir düğün beklemiyordu herhalde. Dışarıdan bakıldığında gelin ve damat dahil herkesin eğlendiği, coşkulu bir düğündü. Amine’nin gelinliğini de beğendim. Ona çok yakışmıştı. Öte yandan çiftin mehter takımı eşliğinde salona girişine anlam veremedim. Mehterin düğün töreniyle nasıl bir ilgisi olabilir ki?