Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat, yakın arkadaşı Eğitimci Ebru Doğru’nun “Ebru Doğru ile Çok Geç Olmadan” adlı Youtube kanalına konuk oldu. Fırat’ın “Devri Amber” adlı sergisinin yapıldığı “Sığınak”ta yapılan programda, Fırat, babasını, geçmişini ve bilinmeyenleri anlattı.
Fırat, kendisi, annesi ve kızı Nehir’in ortak özelliğinin çocuk yaşta babalarını kaybetmek olduğunu ifade etti. Fırat, bunu ‘ölüm döngüsü’ olarak niteledi.
Medyaradar’ın haberine göre, programda duygusal dakikalar yaşayan ve gözyaşı döken Fırat, “Devri Amber” adını verdiği kişisel sergisine, “ölüm döngüsü”nü kırmak için imza attığını ifade etti.
Fırat, babasını yakışıklı, çapkın ve entelektüel olarak tanımlarken şiirler yazdığını ve şiir kitabı olduğunu söyledi. Annesi ve babasının kendisi henüz küçük yaştayken boşandıklarını belirten Fırat, babasının ikinci bir evlilik yaptığını aktardı.
Fırat, babasının yıllar sonra annesine geri döndüğünü ve annesiyle tekrar evlendiğini söyledi. Babasının ölümünün içine doğduğunu belirten gazeteci, şunları söyledi:
“BABAMIN TAM ÖLÜM SAATİNDE UYANDIM”
“Babamla son bir görüşmemiz oldu. O son görüşmeden sonra ertesi gün evde kalamayacağımı anladım. Arkadaşım Burcu’ya gittim o gün. Burcu’da kaldım ve tam babamın ölüm saatinde uyandım. ‘Burcu uyan babam öldü’ dedim. Sibel diye bir arkadaşımız da vardı evde. Sibel’i de uyandırdık ve bizim eve gittik. Babam ölmüştü…”
“BİR DÖNGÜYÜ KIRMAK İÇİN YAPTIM. ÖLÜM DÖNGÜSÜNÜ”
Fırat, ilkokul 3. sınıftan lise sona kadar günlük yazdığını ifade ederek, “Sonra da ara ara yazdım. Devri Amber sergisine hazırlanırken, yıllardır elime hiç almadığım günlüklerimi okumaya başladım. Günlükleri neden elime almadığımı da bu sergi sebebiyle daha iyi anladım. Aslında ben bu sergiyi, bir döngüyü kırmak için yaptım. Ölüm döngüsünü” diye konuştu.
Nehir Fırat ile olan telefon görüşmesini anlatan Ebru Doğru, şunları söyledi:
“Nehir’e, ‘babanı kaybettiğini öğrendiğinde ne hissettin?’ diye sordum. ‘Algılarım kapandı, idrak edemedim, sonra zamanla eksikliğini hissettiğimde gitmişti’ yanıtını verdi. Daha sonra Nehir’e ‘Annene çok geç olmadan ne söylemek isterdin?’ diye sordum. ‘Çok çalışmasına çok üzülüyorum. Kendi hayatına izin vermemesine çok üzülüyorum’ karşılığını verdi.”
Fırat, kızının bu sözleri karşısında gözyaşı dökerek, “Nehir’in babası çok genç yaşta vefat etti. Eğer o bugün burada olsaydı, ona ne derdin?” sorusuna şu cevabı verdi:
“BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜR EDERDİM”
“İyi ki hayatıma girmişsin derdim. Hayatımın en güzel hediyesini bana verdiği için ona bir kez daha teşekkür ederdim…”
Gazeteci Fırat, programda meslekteki geleceğini de anlattı. Fırat, “Her şeyi bırakmanın bir zamanı var. O beni bırakmasın, ben onu bırakayım. Allah’ım bana zamanında bu mesleği bırakmayı nasip et” dedi.