Yeni bir bilimsel araştırma, güçlü sosyal ilişkilerin sadece ruhsal değil, biyolojik sağlığı da doğrudan etkilediğini ortaya koydu. Brain, Behavior & Immunity – Health dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, yaşam boyu süren destekleyici ve istikrarlı sosyal bağlar, iltihabı azaltarak biyolojik yaşlanmayı yavaşlatabiliyor.
Güçlü Sosyal Bağlar, Daha Genç Bir Biyolojik Profil
Araştırmada, Amerika Birleşik Devletleri’nde yürütülen Orta Yaş projesine katılan 2 bin 100’den fazla kişinin verileri incelendi. Sonuçlara göre, daha fazla “toplam sosyal avantaja” sahip olan kişilerin biyolojik yaşlanma oranı daha düşük ve kronik iltihap seviyeleri daha azdı.
Çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Ong, “Toplam sosyal avantaj, yaşam boyunca kurulan sosyal bağlantıların derinliği ve genişliğiyle ilgilidir” dedi.
Epigenetik Saatler Gençliği Gösteriyor
Bilim insanları, vücudun “epigenetik saatleri” olarak bilinen DunedinPACE ve GrimAge göstergelerini analiz etti. Bu moleküler belirteçler, kişinin biyolojik yaşını tahmin etmede en güçlü göstergelerden kabul ediliyor.
İstikrarlı sosyal ağlara sahip bireylerin her iki ölçümde de belirgin şekilde daha genç biyolojik profillere sahip olduğu belirlendi.
Sosyal Yaşam Sağlığın Temel Belirleyicisi
Araştırmada dört temel sosyal alan incelendi: çocuklukta ebeveyn desteği, mahalleye aidiyet duygusu, dini veya inanç temelli topluluklara katılım ve aile/arkadaş çevresinden alınan duygusal destek.
Sonuçlar, yüksek sosyal avantajın kalp hastalığı, nörodejenerasyon ve diyabetle bağlantılı iltihap moleküllerini azalttığını gösterdi.
Dr. Ong, “Sosyal bağlantılar emeklilik hesabı gibidir; ne kadar erken ve istikrarlı yatırım yaparsanız, getirisi o kadar büyük olur. Bu getiriler yalnızca duygusal değil, biyolojiktir” ifadelerini kullandı.
İyi Yaşlanmak Sosyal Olmakla Başlıyor
Araştırma, güçlü sosyal ilişkilerin sadece mutluluk veya stresle başa çıkmayı kolaylaştırmadığını, aynı zamanda sağlıklı yaşlanmanın da anahtarı olduğunu ortaya koydu.
Uzmanlar, “İyi yaşlanmak; bağlantıda kalmak, sevdiklerinden destek almak ve sosyal yaşamın içinde aktif rol oynamakla mümkündür” değerlendirmesinde bulundu.

