“Sokak ve edebiyat” sloganı ile yayın hayatına giren ve “sol” görüşlü bir siyasi duruş sergileyen Bavul Dergi “kadına yönelik taciz” konulu dosyasında büyük bir rezalete imza attı.
ÜNLÜ YAZARLAR DERGİNİN KADROSUNDA
Bavul dergide Nejat İşler, Nevşin Mengü, Fatih Portakal, Umay Umay, küçük İskender, Barış İnce, Emre Kongar, İlhan İrem gibi ünlü isimler yazıyor.
İşte dergideki o çirkin ifadeler;
-BenDe erkeklerin ağzından, benden “gerçek” hikayelerle bir katkı.
-BenDe sürtündüm belediye otobüsünde bir ilkokul öğrencisine. Altıparmak-Çekirge hattında. Okuldan evine gitmek dışında yaptığı, yapmak istediği bir şey yoktu. Siyah beyaz jilesinin altındaki pamuklu donunu hayal ederek yasladım aletimi küçük kıçına.
O kalabalıkta kaçacak yeri yoktu. İlk kez geliyordu böyle bir şey başına ve yaşı da çok küçüktü, kalakaldı zaten. Çekirge’ye kadar baktım keyfime. Sağa sola, öne arkaya gidip gelirken boşaldım hatta. Herkes inerken o hala kıpırdamadan duruyor, ağlıyordu. İnip aynı hatla döndüm, gittim gideceğim yere. Kızsa liseye kadar otobüse binemedi.
-BenDe laf attım sokaktan geçen bir kıza. Diz boyu kar vardı ve in cin top oynuyordu etrafta. Rahatlıkla bir erkekle karıştırılabilirdi. Kış günü kabanı, kaşkolu, şapka ve eldivenleri altında sadece kahverengi gözleri görünüyordu.
Onlar olmasa uçacak gibi duruyordu. “Hazinesi sende, anahtarı bende güzelim” diyerek yürüdüm üzerine hızla. Durdum tam karşısında. Birden tökezledi, koşarak kaçsa mı, yanımdan geçip devam mı etse yoluna bilemedi. Korktu.
Korkması hoşuma gitti. Bir daha dedim, “Hazinesi sende, anahtarı bende güzelim, gel bir yere gidelim.” Gözlerinde gördüm, buz kesti.
Dergi Ekşisözlük yazarlarından da büyük tepki gördü;
Kesinlikle rahatsız edici ve iğrenç. Bunu yazan kişi erkeklerin bütün iğrençliklerini ortaya dökmek için mi yazdı acaba? Herkes kendini bunları yapanın yerine koysun demek istemiş de olabilir. Yazının tamamını görüp konuşmak lazım. Kesinlikle rahatsız edici ve iğrenç.
“Toplumun suratına tükürürcesine yazmak” amacıyla yazılmış çiğ ötesi yazı. Yazar kendini nasıl konumlandırdıysa artık.
Küfür etmek istiyorum sayfalarca. Sırf duyduğum öfkeden oluşan bir canavar yaratmak ve bu şerefsizlerin üzerine yollamak istiyorum. Emeği geçen herkesin allah belasını versin.
“Toplumun suratına tükürürcesine yazmak” amacıyla yazılmış çiğ ötesi yazı. Yazar kendini nasıl konumlandırdıysa artık.
Ülkede herkes kendini Bukowski sanarsa olacağı bu. Bitmeyen skandal silsilesidir. Bu tarz dergilerin kalitesini göstermesi açısından ibretliktir. Gına geldi. Bu tarz dergileri okumayın. Okutmayın. Önüne gelen yazar oluyor, önüne gelen dergide yazıyor. Sonra ortaya bunlar çıkıyor. Usandık. Bıktık bu saçma sapanlıklardan. Edebiyat bu değil.
Ülkemizde dergiciliğin ne hale geldiğini gösteren yazıdır. Bu konuya dikkat çekip farkındalık kazandırmak isteyen birinin yazacağı en son şey bu olurdu. Fakat ülkemizde bu yazı, özellikle genç kesim tarafından rağbet gören bir dergide kendine yer bulabiliyor.
Gerçek edebiyatın bu olmadığı gibi gerçek dergicilik de bu değil. Kapağa illüstrasyon koyup iki dize yazmakla -ki bu dizelerin şaire ait olduğu bile çoğu zaman meçhul oluyor- dergicilik yapılmıyor.
DENEYİMLİ GAZETECİDEN TEPKİ
Deneyimli gazeteci Sefa Karahasan da Bavul Dergi’de yer alan “taciz” konulu yazıya sosyal medya hesabından tepki gösterdi. Karahasan’ın tepkisinin ardından genç oyuncu Sedef Şahin de dergiye sitem etti.
Dergide, sözde “erkeklerin gözünden taciz konusuna bakış” ve “itiraf” temalı bir yazı yer aldı.
Yazıdaki pornografik ifadeler ise kadın, erkek tüm okuyucuların tepkisini topladı.
YAZAR KENDİSİNİ “O KADINLAR BENİM” DİYEREK SAVUNDU
Sosyal medyada dergiye tepkiler çığ gibi büyürken, kısa süre sonra yazının sahibinin Aslı Tohumcu isimli yazar olduğu ortaya çıktı.
Tahumcu eleştiriler üzerine sosyal medyada bir açıklama yaparak, “Bavul’daki çocuk da kadınlar da benim. Tacizcilerim, birazını okuduğunuz bu yazıdaki umursamazlıkla yaşayıp gidiyorlar siz bana küfrederken.” ifadelerini kullandı.