“Gece dışarı çıktık. Kendisi yurt dışından geldiği için onun isteği üzerine güzel bir yere götürdüm. Kendisi alkol aldı, ben alkol kullanmıyorum. Alkolün etkisiyle Türkiye’de hoş karşılanmayacak şeyler yaptı. ‘Hadi kalkalım’ dedim. O sırada hesapla ilgili bir tartışma çıktı. Çok komik ve saçma bir şey, hiç üzerinde bile durmadık. Güldüm, geçtim. Sonra taksiye bindik. Başka yere gitmek istedi. Ben eve gideyim, siz devam edin dedim. Sonra bana argo şeyler söylemeye başladı.
Argo kelimelerin ardından bana karşı sataşma ve hareketlere başladı. Bildiğiniz taksinin içinde bana saldırmaya başladı.
Herkes şok içinde! Arkadaşı da… Benim arkadaşım da… Ben de…
Arabanın içinde çıldırdı. Kendisini zapt edemiyoruz. Taksiyi kenara çektirdim. Arabadan indim. Üzerime yürümeye başladı, bana saldırmaya başladı. Sonra ben onu darp etmişim ayağına getirip polis çağırdı. ‘Çağır gelsinler’ dedim. Çünkü ortada bir şey yok, ben kendisini durdurmaya çalışıyorum. Şikayetçi olacağını da söyledi. Benim ellerim, kollarım, boynum, ayaklarım her yerim mosmor. Ben hastaneye gidip darp raporu da aldım. Burada asıl darp edilen benim. Darp raporunda boynumdaki, yüzümdeki tırnak izleri, çizikler görünüyor. Onda hiçbir şey yok. Buna rağmen şikayetçi oldu benden. Beni gören komiser de sordu ‘Hayırdır ne oldu’ dedi, ‘Ben de bilmiyorum, alkolün etkisiyle böyle oldu herhalde normalde iyi kız’ dedim.