Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Hale Yaylalı, yayıncılıkta yaşanan değişime işaret ederek, ‘Dijital ve yeni medya alanlarını uzun yıllardır ‘yeni bir yayın mecrası’ olarak kurgulayan ve izleyicisiyle etkin ve interaktif bir iletişim için yeni medya araçlarını da kullanan TRT, dijital platformu tabii ile küresel bir hamle yaptı.’ ifadelerini kullandı.
Üniversiteden yapılan açıklamada görüşleri yer alan Hale Yaylalı, TRT’nin yeni dijital platformu tabii’nin yayın hayatına başlamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TRT’nin, Türkiye’nin hikayelerini ve sesini dünyaya duyurmak amacıyla ‘Bizi Birleştiren Hikayeler’ mottosuyla yapılandırdığı tabii’nin öneminden bahseden Yaylalı, bu platformun Türkiye’deki kamu hizmeti yayıncılığının dijital dünyadaki varlığı ve konumu açısından önemli olduğunu bildirdi.
Yaylalı, toplumsal taleplerin kamusal görünürlüğe erişmesinde radyo ve televizyon yayıncılığının rolüne değinerek, ‘Kamu hizmeti yayıncılığı yapan kurumlar; kamusal enformasyon, kültür, eğitim ve eğlence kaynaklarını geliştirmekle yükümlü ulusal kültür kurumlarıdır. Ancak teknolojik, toplumsal ve ekonomik değişimler, kamu hizmeti yayıncılarının varlıklarını sürdürebilmeleri için yenilenme ve yeniden yapılanma tartışmalarını da beraberinde getirir.’ açıklamasında bulundu.
‘Değişim, dünyadaki ve Türkiye’deki yayıncılığı dönüştürüyor’
Hale Yaylalı, internetin, televizyon yayıncılığında ve izleme pratiklerinde yol açtığı değişimlerden bahsederek, kamu yayıncılarının izleyicisine bu hizmeti sunmasının önemine değindi.
Kamu yayıncılarının, değişimle birlikte yeni dijital platformları kamu göreviyle uyumlu kullanılmalarının önem kazandığını aktaran Yaylalı, daha fazla sayıda tematik kanal ve platform üzerinden daha belirgin özelliklere göre ayrışan izleyici gruplarına ulaşmanın mümkün olduğunu anlattı.
Yaylalı, TRT’nin dijital yayın stratejilerinin ve yeni medya kullanımının, izleyici gruplarına ulaşması açısından önemli bir konumu ve görevi olduğunu belirterek, ‘Ekran, televizyonların yanı sıra bilgisayarlar, tabletler, cep telefonlarıyla çeşitlendi. İnternete erişimin kolaylaşmasıyla da izler kitlenin talepleri ve izleme alışkanlıkları değişti. Doğal olarak bu değişim de dünyadaki yayıncılık kadar Türkiye’deki yayıncılığı da dönüştürüyor.’ değerlendirmelerde bulundu.
Türklerin sadece evlerinde değil işe gidip gelirken ve otobüste ya da uçakta yolculuk yaparken de mobil cihazlardan film ve dizi seyrettiklerini anlatan Yaylalı, üretim yapan global şirketlerin dünyada eriştiği pazar payının da tüm dünyadaki televizyon yayıncılarını çevrimiçi içerik üretmeye yönelttiğini bildirdi.
– ‘TRT, tabii ile küresel bir hamle yaptı’
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Yaylalı, yayıncılıkta giderek dijitalleşmenin ve ‘küreselleşme-yerelleşme’ kombinasyonlarının arttığını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
‘Günümüz koşulları, Türkiye’nin kamu yayıncılığı yapan kurumu TRT’ye önemli bir konum atfediyor. Dijital ve yeni medya alanlarını uzun yıllardır ‘yeni bir yayın mecrası’ olarak kurgulayan ve izleyicisiyle etkin ve interaktif bir iletişim için yeni medya araçlarını da kullanan TRT, dijital platformu tabii ile küresel bir hamle yaptı. ‘Dijital alanda da daha adil bir dünya mümkün’ fikriyle hareket ettiği ifade edilen TRT’nin, kamu yayıncılığı açısından çeşitlilik, çoğulculuk ve çok seslilik hedeflerine ve yöndeşmenin yol açtığı değişimle kendi seçeneklerini oluşturabilen kullanıcılarına ulaşmakta yeni görevleri ve önemli bir konumu olduğu bu noktada açıkça görülüyor.’