Boğaziçi Üniversitesi Teknopark bünyesinde kurulan “Electrosalus” şirketinde hayata geçen projenin öncülüğünü yapan Prof. Dr. Yasemin Palanduz Kahya, yaklaşık 30 yıldır akıllı stetoskop teknolojisi üzerinde çalışıyor. Kahya, 1980’li yıllarda kızı zatürre olunca, hastanın röntgen çektirmesine gerek bırakmayan, iyi bir tanı yöntemi ne olabilir sorusu ile bu alana odaklandı.
Kahya ve ekibinin ortaya çıkardığı akıllı stetoskop, yapay zeka teknolojisiyle solunum seslerini analiz ediyor ve akıllı telefonlar için özel olarak geliştirilen uygulamada bunun sonuçlarını kullanıcıyla paylaşıyor, sonuçları doktora da iletebiliyor.
Ekip, zatürre, astım gibi hastalıkların yanı sıra Kovid-19 tanısı için de yeterli ses verisi elde etmek için internet sitesi de (https://covid19oksuruktesti.org) kurdu. Burada elde edilen öksürük sesi verileri de uygulamaya dahil edildikten sonra koronavirüs tanısı yapmak da mümkün olacak.
ABD VE 24 AVRUPA ÜLKESİNDE PATENT ALINDI
Prof. Dr. Yasemin Palanduz Kahya, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, amaçlarının doktorların yerini almak değil, onlara yardımcı olmak olduğunu belirterek, teknolojiyi şöyle anlattı:
“1980’li yıllarda, kızım küçükken zatürre oldu. Stetoskopla konulan tanıyı kesinleştirmek için röntgen çektirilmesi gerekti. Bu, aklıma ‘Duyulan sesler, tanıya yönelik daha kesin bir yöntemle nasıl kullanılır?’ sorusunu getirdi. Yanıtın solunum seslerinin daha güvenilir bir aletle dinlenmesi, kaydedilmesi ve analiz edilmesiyle bulunabileceği düşüncesiyle araştırmalarıma başladım. Öncelikle klasik stetoskop yerine geniş frekans aralığında ses kaydeden elektronik bir alet tasarladım. Bununla hastanelerdeki farklı tip hastalardan ses verisi toplandı. Modeller kurulup sağlıklı/hastalıklı sınıflandırılması yapıldı. Seslerin içindeki çeşitli hastalıkların belirtileri olan ince, kalın çıtırtı, üfürüm gibi ek sesleri sezen, özelliklerini çıkaran, sınıflandıran yeni algoritmalar geliştirildi. Daha sonra aletin farklı modelleri de tasarlandı. Örneğin 14 dinleme noktası olan yelek gibi giyilebilir bir modeli geliştirildi.”
Akıllı telefonlar ve kablosuz iletişimin gelişmesiyle sistemi herkesin kullanabileceği mobil platforma taşımak istediklerini ifade eden Kahya, “Bu amaçla sistemin şu üç ana öğesini oluşturduk ve geliştirdik: Taşınabilir, bluetoothlu ve solunum seslerini dinleyip kaydedebilen küçük bir aygıt, bununla eşleşen mobil cihazlar için bir uygulama, ana sunucu bilgisayar ve doğrulanmış yeni veriyle kendini sürekli yeniden eğiten ve doktor tanısına destek olan akıllı algoritmalar. Böylelikle elde edilen sonuçlar ana bilgisayardan kullanıcıya ve eğer istenirse doktora da gönderilebilecek duruma geldi. Kayıtlar ilerde referans oluşturmak için saklanıyor. Bu sayede sistem akciğerlerin durumu ile ilgili kayıt ve takip sistemi oluşturuluyor.” diye konuştu.