Stamati son iki yılda önemli gelirin turistlerden elde edildiğini belirterek hasarın elele verilerek atlatılacağını belirtti.
TM tarafından yapılan açıklama şöyle;
Kamuoyu Açıklaması
Dünyayı etkisine alan Kovid 19 salgın etkisi ile girdiğimiz bu durum insan ilişkilerimizi, sağlığımızı ve dünya ekonomilerini büyük ölçekte etkilemektedir.
Derneğimize kayıtlı perakende sektörünün değerli üyeleri “Önce Sağlık” sloganı ile cadde ve AVM mağazalarının tamamını kapatmış ve ciddi bir gelir kaybına uğramışlardır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 04 Mayıs 2020’de yapmış olduğu açıklama üzerine AVM’lerin 11 Mayıs’tan itibaren açılabileceği belirtilmiştir. Bizler gerekli hazırlıklarımız yapmaktayız.
Ancak ekonominin soğuması ilkbahar-yaz sezonunun kaçırılması, var olan koleksiyonların cazip kılınması için yüksek oranda indirim yapılarak satılması gerekecektir. AVM’lerdeki yeni düzen; yemek, spor, çocuk oyun alanları ve sinemaların açılmaması, AVM’ye olan giriş sayısını da düşürecektir. Ayrıca ülkemizin ve organize perakendenin önemli bir geliri de özellikle son 2 yılda turistlerden elde edilmektedir. Bütün bunları değerlendirdiğimizde hazır giyim perakende sektörünün çok büyük hasar alacağı aşikardır. Bu hasarı en az seviyede atlatabilmek için elele verip bu günleri atlatacağımıza inancımız sonsuzdur.
Yukarıda da belirttiğimiz bu sebeplerden dolayı tüm paydaşlara bir çağrıda bulunuyor, önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
AVM ve kiracıların devamlılığı açısından 3 ay kirasız dönem ve ciro bazlı kira…..
Çarkların yeniden dönebilmesi ve AVM’lerin tekrardan çekim merkezi haline geleceği ara dönem için can suyu niteliğinde olan 3 ay kirasız dönem ticari işletmelerin faaliyetlerinin devam etmesine çok büyük katkı sağlayacaktır.
Kirasız dönem sonunda 12 ay boyunca kontratlarda yazan ciro bazlı kira ödenmesi, perakendecinin önündeki belirsizliği kaldırıp mağaza kapatılmasının önüne geçmiş olacak, hem AVM yatırımcısına hem de perakendeciye kazandırıp istihdamın da kalıcı olmasını sağlayacaktır.
Sabit kira ciro ne oranda düştüyse o kadar düşürülmelidir…
Kira sözleşmesinde ciro kira oranı belirlenmeyerek sadece sabit kira bedeli yer alan kiracılar açısından, kira bedeline geçen senenin aynı ayına oranla yaşadığı ciro düşüşü yansıtılmalıdır. Daha yalın bir ifadeyle cirosu hangi oranda düştüyse, sabit kira bedeli de o oranda düşmelidir. Perakendecinin bu dönemde hijyen ve koruma tedbirleri sebebiyle giderleri aslında çok daha fazla olacaktır.
Bu önlemlere rağmen talep daralması sebebiyle sorun yaşayan perakendeci cezai şart baskısı olmadan, ancak yatırımcıya da en az 1 ay önceden bilgi vererek mağazasını tahliye edebilmelidir. Kapanış her tacirin son tercihi olmakla birlikte, bu kaçınılmaz duruma engel olunması ekonomik sorunları büyütüp başta diğer malikler olmak üzere tüm sektör paydaşlarına olumsuz etki edecektir.
Alışveriş Merkezlerinin ‘’YAŞAM MERKEZİ‘’ sıfatının kaybedilmemesi için AVM’lerin maksimum doluluk oranında açılması ilk tercih olmalıdır. Salgının yayılmaması için tüm alışveriş merkezlerinin tedbirleri alması ve hijyenik kuralları eskiden olduğu gibi topluma örnek olacak şekilde uygulamalıdır.
Cadde Mağazaları ve Kira ilişkileri,
Tıpkı Alışveriş Merkezlerinde olduğu gibi, caddelerde depo antrepolarda da kapalı kalınan dönemde kira sözleşmelerinin askıda olduğu kanaatimizle birlikte açılışlar sonrasında da sadece ciro oranlı kira bedelinin tatbik edilmesinin aynı olumlu neticeleri vereceğini düşünüyoruz.
Kira sözleşmelerinde ciro oranı yer almıyorsa, sene sonuna kadar %50 indirimli olarak ödenmesi yaşanan ve yaşanacak daralmanın ticari hayata etkilerini azaltmak adına önem arz edecektir.
Hem Alışveriş Merkezi hem de Cadde Mağazalarında geçen senenin aynı ayına oranla %80 ve üzerinde ciroyu yakalayan perakendeciye (enflasyon farkı arındırılarak) indirim tatbik edilmeyerek sözleşme hükümlerinin uygulanmasında bizce hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Burada amaç kazanç sağlamak değil, kaybedenin yükünün fedakârlığının denkleştirilmesi ilkesiyle paylaştırılması, bu kayıpların domino etkisiyle tüm sektör paydaşlarına sirayet etmesinin önüne geçmektir.
Kamu Otoritelerinden Beklentimiz;
Yukarıda yer verdiğimiz ve arzu edilirse detaylandırabileceğimiz önerilerimizin yasal zemininin oluşturulması, kısa çalışma ödeneği desteğinin Eylül ayı sonuna kadar devam etmesi, perakendeciye finansman desteği sağlanırken, sektörün gelişimi ve istihdamda çok önemli bir kaldıraç rolü üstlenen Alışveriş Merkezlerinin yatırımcılarının da kredilerinin faizsiz ötelenmesi veya geri ödeme süresi ertelenmiş yeni krediler sağlanması yönünde olacaktır.
Bizler dün olduğu gibi yarın da normalleşme süreci bittikten sonra hayatın normale dönmesi için elimizden gelen çabayı sarf edeceğimize, geçmişte olduğu gibi yatırım yapmaya istihdam sağlamaya alışveriş turizmine hizmet etmeye devam edeceğimizi bildiririz. Uygulanacak tedbirler ile ülkemizin bu krizden de güçlenerek çıkacağına inancımız tamdır.
Saygılarımızla,
TESCİLLİ MARKALAR DERNEĞİ