Uygulanan şiddeti söylememesi için gizlice çekildiği mahrem görüntüleri üzerinden tehdit edildiğini ileri süren Sevcan Yaşar, “İlk darbından sonra sinir krizi geçirdim ve ayrıldım. Benden habersiz şekilde sesimi kayıt etmiş o gün. Daha sonra barışmam için bana bu ses kaydını iletti ve tehdit etti. Ben de barışmak zorunda kaldım. Ses kaydını öyle bir montajlamış ki beni yumrukladığı ve tokat attığı bölümleri silmiş. Sadece benim sinir krizi geçirdiğim yerler var o kayıtta. Böyle bir adamı savunanları gördükçe çok üzülüyorum” diye konuştu.
Sabah gazetesinden Tuba Kalçık’a konuşan Sevcan Yaşar, “Midyat’ın benim hakkımda ortaya attığı tüm iddialar yalan” diyerek şunları kaydetti:
“Bir televizyon programına çıkıp bana iftira attı. Söylediklerinin hepsi yalan. Ben susuyordum bugüne kadar. Sırf onu linç ettirmemek için. Basına da yansıdığı gibi elimde bir sürü video ve fotoğraf var. Yüzümü, bedenimi ne hale getirdiği ortada. Ben onu linç ettirmemek için susarken, o bir televizyon programına katılarak beni kamuoyu önünde küçük düşürmek ve linç ettirmek için her şeyi yaptı. Kendini haklı göstermek için hiç sıkılmadan beni suçluyor. Gerçek dışı iddialar ortaya atıyor. Kaç kere darp etti beni. Hep sustum. Beni konuşmamam için tehdit bile etti. Hatta ilk defa söylüyorum; bana uyguladığı şiddeti söylememem için gizlice çektiği mahrem görüntülerim üzerinden beni tehdit bile etti. İlk darbından sonra sinir krizi geçirdim ve ayrıldım. Benden habersiz şekilde sesimi kayıt etmiş o gün. Daha sonra barışmam için bana bu ses kaydını iletti ve tehdit etti. Ben de barışmak zorunda kaldım. Ses kaydını öyle bir montajlamış ki beni yumrukladığı ve tokat attığı bölümleri silmiş. Sadece benim sinir krizi geçirdiğim yerler var o kayıtta. Böyle bir adamı savunanları gördükçe çok üzülüyorum. Kendisi gizli isimlerle o programda hakkımda gerçek dışı iddialarda bulunmuştu. Ben de bugüne kadar çalıştığım dizilerin yapımcıları eşliğinde bu iddialarını da çürüteceğim. Katıldığı televizyon programında hakkımda konuşulanlar için de ayrıca hukuki yollara başvuracağım.”
“Ben önce Allah’a sonra da yüce Türk adaletine güveniyorum” diyen Yaşar, sözlerine şöyle devam etti:
“Şunu da söylemek istiyorum, ben bugüne kadar hep işimle gündeme gelmek istedim. Ama öyle acı şeyler yaşadım ki, susmak yerine yaşadıklarımı paylaşmak ve hukuki açıdan hakkımı aramak istedim. Ben ve ailem bu süreçte hem yıprandık, hem de çok üzüldük. Umarım bu zor dönemi bir an önce atlatırım.”