PKK’nın çatı oluşumu olduğu belirtilen Kürdistan Topluluklar Birliği’nin (KCK) Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi, hükümlü PKK lideri Abdullah Öcalan’a dair “verdiği sözü tutmaya” çağırdı.
PKK’nın silah bırakmasına ilişkin sürecin başında tartışılan umut hakkı konusunu yeniden gündeme getiren Karasu, “Devlet Bahçeli açıkça şunu söyledi: ‘Örgütünü feshetsin, silahlı mücadeleden vazgeçsin, umut hakkı pratikleşsin.’ Hatta ‘Gelsin, Mecliste konuşsun’ dedi… Devlet Bahçeli’nin sözünün üzerinde durması gerekiyor. Yani herkesten önce Devlet Bahçeli’nin bu konu üzerinde durarak umut hakkının pratikleşmesini, gerçekleşmesini sağlaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Karasu, o dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bahçeli’nin bu açıklamasını önceden bildiğini öne sürerek, “Bu sadece Devlet Bahçeli’nin verdiği bir söz değildir. Devlet Bahçeli o açıklamayı Erdoğan’la anlaşarak yaptı. Yani mevcut iktidarı oluşturan ittifakın ortak görüşüdür. O zaman, şu anda devleti yöneten bu iktidarın umut hakkı konusunda gerekeni yerine getirmesi gerekiyor” dedi.
Bahçeli’nin Ekim 2024’te partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşma, PKK’nin kendini feshetmesine giden süreci başlatmıştı.
O konuşmasında Bahçeli, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın” ifadelerini kullanmıştı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları, ömür boyu hapis cezası almış kişilerin de bir gün tahliye edilmeyi bekleyebileceğine dikkat çektiği kararlarında, bu kişiler için koşullu serbestlik mekanizmalarının mevcudiyetini talep ediyor. Bu, kamuoyunda “umut hakkı” olarak biliniyor.
Karasu katıldığı Medya Haber TV yayınında, Öcalan TBMM’de konuşsa idi sürecin daha doğru anlatılabileceğini de savundu ve “Mecliste konuşmasına cesaret edemediler. Yoksa önderlik, PKK’nin feshedilmesinin, silahlı mücadelenin durdurulmasının nedenlerini daha doğru izah ederek kamuoyuna anlatabilirdi” ifadelerini kullandı.
“TBMM komisyonu ilk iş Öcalan ile görüşmeli”
“Önderlik ve hareketin süreci ilerletmekte kararlı olduğunu” söyleyen Mustafa Karasu, “Hareketimiz hem PKK’nın feshi hem silahlı mücadelenin durdurulması konusunda gerekli tutumu ortaya koymuşken, umut hakkının devreye girmemesi, Önder Apo’nun özgür ve serbest çalışır koşullara kavuşmaması gerçekten büyük bir eksikliktir. Bunun giderilmesi gerekiyor” dedi.
Mecliste, İYİ Parti dışındaki diğer siyasi partilerin katılımıyla kurulan ve “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” olarak adlandırılan komisyona da değinen Karasu, “çözümün adresi Meclis” dedi, komisyon üyelerini Öcalan ile görüşmeye çağırdı:
“Kürt sorunu, demokratikleşme söz konusuysa bunun adresi Meclistir. Bu açıdan Mecliste bir komisyonun kurulması anlamlıdır. En başta bu komisyonun önderlikle görüşmesi gerekiyor. Bu sorunun merkezinde, odağında Önder Apo var. Bu yönüyle bu komisyon gerçekten anlamlı bir çalışma yapacaksa Önder Apo ile gidip konuşması gerekir. Önder Apo ile tartışmadan, Önder Apo ile konuşmadan bu komisyonun çok işlevsel olması düşünülemez.”
Komisyonun çalışma süresini eleştiren Karasu, şöyle konuştu:
“(Komisyon için) İki-üç aylık bir zamanlama ifade edilmiş. Böyle olmaz. İki-üç ayda ne çözülecek? Anlaşılıyor ki, sadece silahını bırakıp gelecek gerillanın durumu ne olacak şeklinde… Bu sorunun kaynağı var, bu sorunu ortaya çıkaran nedenler var. Kürt sorunu var, Türkiye’nin demokratikleşme sorunu var. Komisyon bunlarla ilgili olmayacaksa ne anlamı var? ‘Silahların bırakılması’. Ama sorun bu değil ki! Yüzyıllık sorun bu mu? 30 tane isyan olmuş Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana. Bunun nedenleri var.”
Bir istişare komisyonu niteliğinde kurulan TBMM komisyonunun yaz ayları boyunca yapacağı hazırlıkların Ekim ayında TBMM’nin açılmasıyla yasa tekliflerine dönüştürüleceği belirtiliyor.