İETT Genel Müdürü Arif Emecen, metrobüsle yolculuklardaki konforu artırmanın ilk hedefleri olduğunu ve iyileştirme projelerine devam ettiklerini belirterek, “Planlanan Beylikdüzü-Silivri güzergahı ile İstanbul halkı hızlı ve konforlu ulaşım hizmetlerinden birine daha kavuşacaktır.” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi, kasım ayı toplantılarının 4’üncü birleşiminde İETT Genel Müdürlüğü’nün “2018 Yılı Bütçesi ve Performans Programı” görüşüldü. İBB Meclisi Başkan Vekili Ahmet Selamet’in başkanlığını yaptığı toplantıda meclis üyelerine bütçeyi sunan İETT Genel Müdürü Emecen, faaliyetlerini anlattı.
Emecen, dünyanın en büyük ve kalabalık kentlerinden biri olan İstanbul’da günde ortalama 503 yeni aracın trafiğe çıktığını ve kentte yaklaşık 2,5 milyon özel araç, 17 bin 395 taksi, 572 taksi-dolmuş, 6 bin 412 minibüs, 66 bin 269 servis-minibüs ve 6 bin 163 otobüs bulunduğunu söyledi.
Metrobüs hattı uzatılıyor
İETT’nin 146 yıllık birikimi ve tecrübesiyle İstanbul’un can damarı sayılan otobüslerle yılın 365 günü 24 saat kesintisiz hizmet verdiğini belirten Emecen, şunları kaydetti:
“İETT yaş ortalaması 5,15 olan 3 bin 130 otobüsü ile Avrupa’nın en geç filosu olmaya devam ediyor. İETT, denetim ve yürütümünden sorumlu olduğu Özel Halk Otobüs ve Otobüs AŞ otobüsleri ile birlikte günde yaklaşık 50 bin sefer gerçekleştirerek, 4 milyon yolcu taşımaktadır. İstanbul’da kıtalararası yolculuğu hızlandıran metrobüste ise 590 aracımızla hizmet veriyoruz. Yolculuklardaki konforu arttırmak ilk hedefimiz. 52 kilometre ve 45 istasyonumuzla birlikte iyileştirme projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Planlanan Beylikdüzü-Silivri güzergahı ile İstanbul halkı hızlı ve konforlu ulaşım hizmetlerinden birine daha kavuşacaktır.”
Emecen, metrobüste kapasite artırım projesi ile şoför ve otobüs arasındaki zimmet ilişkisini kaldırdıklarını, şoför seferini tamamlayıp dinlenmeye geçerken getirdiği otobüsün, dinlenmesini tamamlamış olan başka bir şoför tarafından sefere alındığını anlattı.
Araçların sürekli hatta kalması sağlanarak sistemin verimliliğinin artırıldığını vurgulayan Emecen, pik saatlerde 17 saniye sefer aralıkları ile yaklaşık yüzde 20 kapasite artışı sağlandığına ve İETT’nin bu projeyle yılın şirketi kategorisinde 2017’de Stevie Gümüş Ödülü’nü kazandığına dikkati çekti.
Metrobüste uyguladıkları projenin bir benzerini peron bazlı olarak gerçekleştirmeyi planladıklarına işaret eden Emecen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hacıosman peron alanında başladığımız pilot uygulama ile peron alanında otobüslerin bekleme sürelerini minimize ederek yine aynı şekilde perona gelen araç başka bir şoför tarafından tekrar sefere veriliyor. Bu proje ile peronlardaki yolcu bekleme alanlarımızda da ciddi bir dönüşümü başlatmış olduk. Peronlarda yolcularımıza yazın sıcaktan, kışın soğuk ve yağmurdan koruyacak şekilde klimalı, televizyonlu, lavabo ihtiyacını karşılayabileceği ve Wi-Fi hizmeti sunulan kapalı mekanlar oluşturuyoruz. Bu uygulamanın ilki olan Hacıosman’ın yeni yolcu bekleme alanı tasarım projelerini tamamladık, Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte hayata geçiriyoruz.”
İETT’nin Avrupa’nın en genç ve en modern otobüs filosuna sahip olduğunu dile getiren Emecen, “Her gün 24 saat hizmet vererek 50 bin sefer yapıyoruz ve 4 milyon yolcu taşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Otobüslerin metro ve metrobüs i̇le entegre edi̇lmesi
İstanbul’da hizmet veren tüm otobüs hatlarını ana-besleme hat modeli olarak yeniden düzenlediklerini dile getiren Emecen, şöyle konuştu:
“Her mahalleden merkeze olan hat yapısını her mahalleden en yakın metro veya metrobüs istasyonuna entegre olacak şekilde düzenleyerek hatlardaki sefer sıklığının artması sağlanıp seyahat süresi kısaltılmaktadır. Böylelikle daha kısa sürede daha konforlu bir ulaşım hizmeti sağlanmaktadır. Mevcutta 725 olan hat sayısı ana-besleme hat modeline göre yeniden planlandığında toplam hat sayısı 429’a düşerek ortalama hat uzunluğunun da 18 kilometreden 13 kilometreye düşürülmesi ile sefer sıklığının yüzde 50 arttırılması hedefleniyor. Metro istasyonları ile entegre olan besleme hatlar sayesinde metrekareye 4 kişi olacak şekilde sefer sıklığı planlamaları yapılarak konfor oranının yüzde 25 oranında arttırılması hedefleniyor.”
“Entegre planlamanın ilk uygulamasını Maltepe’de gerçekleştirdik.” diyen Emecen, Zümrütevler bölgesinde çalışan hatların uzun seferlerini azaltarak, tüm mahalleyi kapsayacak 5 hat açıldığını ve sefer aralıkları sıklaştırıldığını aktardı.
Emecen, “Metroya ücretsiz olarak entegre edilen bu hatlar ile yüzde 21’lik kapasite artışı sağlandı ve otobüsle yapılan yolculuklarda da konfor artışı sağlanmış oldu.” dedi.
Akıllı duraklar
Geçtiğimiz yıl 12 bin 389 olan durak sayısını, 850 tanesi akıllı olmak üzere toplam 12 bin 700’e çıkardıklarını bahseden Emecen, şu açıklamalarda bulundu:
“2018’de de bin adet yeni kapalı durak ekleme çalışmamız devam ediyor. Duraklarımıza erişim mesafemiz ortalama 500 metre. Bu mesafede duraklara erişim sağlayan nüfus oranı ise yüzde 98. Kasım sonunda tamamlayacağımız çalışmanın birinci etabı ile 3 bin durağımıza led aydınlatma sistemi kurulmaktadır. Bu duraklarımızdaki aydınlatma sistemlerinin enerji ihtiyacının bir kısmı da güneş panelleri ile sağlanacaktır. Yolcularımızla kurduğumuz iletişim, doğru ulaşım planlamaları, araç bakımında etkin yönetim, güzergah iyileştirme, şoför eğitim ve denetimi, kapasitenin etkin kullanımı ve kurum verimliliği ile her geçen gün İstanbul Büyükşehir Belediyemize ve İstanbul’a yakışır bir hizmet anlayışı ile çalışıyoruz.”
Kara Kutu projesi
Hizmet kalitesini artırmak ve problemleri çözmek için yenilikçi ve teknolojik çözümler üretmeye özen gösterdiklerini dile getiren Emecen, geçen sene uygulanmaya başlanan Kara Kutu projesi sayesinde şoför performansları takip edilerek proaktif eğitimler tasarlandığını, alarm ve uyarı sistemleri üzerinde geliştirmeler yapıldığını bildirdi.
Emecen, “Projenin sonucunda kaza sayıları yüzde 21 oranında azaldı. Yüzde 7 oranında yakıt tasarrufu ve yüzde 6 oranında emisyonlarda azalma sağlanmıştır. Şoförlerin sürüş tekniğindeki iyileşme sayesinde bakım giderleri düşürülmüştür. Kurumumuz, Kara Kutu uygulaması ile bu sene yılın teknik inovasyonu kategorisinde Stevie Bronz ödülünü kazandı.” şeklinde konuştu.
Teknoloji alanındaki atılımlardan birinin de Akyolbil 2 projesi olduğundan bahseden Emecen, Akyolbil 1’in devamı niteliğindeki projeyle sistemlerin yönetiminin kişiden bağımsız, anlık, takip edilebilir ve raporlanabilir olmasının hedeflendiğini söyledi.
İstanbul’da ulaşımın vatandaş açısından daha kaliteli olabilmesi için uygulamaya koyacakları “Performansa Dayalı Hakediş Modeli”nin yakın bir zaman önce İBB Meclisi’nden geçtiğini hatırlatan Emecen, şunları söyledi:
“Önümüzdeki günlerde de bu modelin sahada hayata geçirilmesi için hazırlıklarımız devam ediyor. Bu model ile lastik tekerlekli hizmet sunan İETT, Özel Halk Otobüsleri ve Otobüs AŞ operatörleri için bir hizmet kalitesi standardı gelmiş olacak. Özel ulaşım hizmetlerinin kalitesinin yükselmesinin hedeflendiği sistem ile özel taşımacılarımız sadece vatandaşa nasıl daha iyi hizmet verebilirim konusuna odaklanmış olacaklar. Projeyle şoförlerin bu kriterlere daha fazla dikkat göstermelerini sağladı. Sefer tamamlamada yüzde 4, dakiklik yüzde 3 ve kazalarda da yüzde 18 azalma sağlandı. Bu projenin de bir parçası olduğu iyi insan kaynakları uygulamalarımızla bu sene ulaştırma alanında yılın İnsan Kaynakları Departmanı Stevie Gümüş Ödülü’nü aldık.”
Hayata geçirdikleri Yalın Denetim Sistemi ile de 250 kişilik denetim ekibi sahada tüm gün denetim faaliyetlerine devam ettiklerini, teknik denetimlerin de aralıksız sürdüğüne dikkati çeken Emecen, İETT’nin 2 milyar 140 milyar liralık 2018 Yılı Bütçesi’nin İstanbullulara daha güzel hizmet vermek için kullanılacağını söyledi.