“Günaydın kelimesinden rahatsız olanlardan, Yahudi selamını İslamiyet zannedenlerden, deniz mahsullerini haram ilan edenlerden, makam deyince aklına Mercedes S 500 gelenlerden, Diyanet’i siyasetin emrine verenlerden, kendilerini doğrudan ilgilendiren böyle bir konu ile ilgili ‘tık’ yok” diyen Fatih Altaylı, devamında şunları kaydetti:
Allah için tek kelime yok. “Ayıptır, yanlıştır, olmamalıdır, cezasız kalmayacaktır, takipçisi olacağız” falan gibi boş ve anlamsız laflardan biri dahi yok. Merakta kalan müminlere “Aman çocuklara bir şey yapmayın, bu cahiliye devri adetidir” demek de yok. Bunlar yok ama “atama” var. Diyanet İşleri Başkanı’nın muhteşem bir başarı ile sürdürdüğü görevine bir dört yıl daha devam etmesini sağlayacak bir kararname var.
İşte Fatih Altaylı‘nın bugünkü yazısından “Bu hangi devrin adeti Şeyhülislam Ali Efendi” başlıklı o bölüm:
Olayın başlı başına bir felaket, bir rezalet olmasının ötesinde dosya içeriği öylesine utanç verici, o kadar rahatsız edici, çocukların yaşadıklarını anlattığı detaylar tahammül sınırlarının o kadar ötesinde idi ki, Barış Pehlivan’ın haberinin tamamını okuyamadım.
Asabım bozuldu.
İnsanlıktan utandım.
İnsandan tiksindim.
Ettiğim küfürün, ağzımdan çıkan bedduanın haddi hesabı yok.
Mevzuyu duydunuz muhtemelen.
Kahramanmaraş’ta bir Kuran kursunda erkek çocuklara tacizde bulunmuş hocalardan biri.
Bir kez de değil.
Defalarca.
Rezillik ortaya çıkınca, çocuklar sapık canavarın yaptıklarını detaylarla anlatmışlar.
Burada aktarmayacağım.
İnsanlığınızdan utanmayın diye.
Günaydın kelimesinden rahatsız olanlardan, Yahudi selamını İslamiyet zannedenlerden, deniz mahsullerini haram ilan edenlerden, makam deyince aklına Mercedes S 500 gelenlerden, Diyanet’i siyasetin emrine verenlerden, kendilerini doğrudan ilgilendiren böyle bir konu ile ilgili “tık” yok.
Allah için tek kelime yok.
“Ayıptır, yanlıştır, olmamalıdır, cezasız kalmayacaktır, takipçisi olacağız” falan gibi boş ve anlamsız laflardan biri dahi yok.
Merakta kalan müminlere “Aman çocuklara bir şey yapmayın, bu cahiliye devri adetidir” demek de yok.
Bunlar yok ama “atama” var.
Diyanet İşleri Başkanı’nın muhteşem bir başarı ile sürdürdüğü görevine bir dört yıl daha devam etmesini sağlayacak bir kararname var.
Mevcut Diyanet İşleri Başkanı ne zaman toplumun sinir uçları ile oynayıp, Anayasa’yı ayaklar altına alacak bir şeyler yumurtlasa AK Parti’ye yakın tanıdıklardan “Ya aslında iktidar da bunun söylediklerinden yaptıklarından rahatsız. Adam yokluğunda yanlışlıkla atandı” der dururlardı.
Anlaşılan o ki, yanlışlıkla atanmamış.
Ya da adam yokluğu aynen devam ediyor.