Yaşı 65’in üzerindeki vatandaşların güneşin tepede olduğu saat 11.00 ile 16.00 arasında mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaları gerektiğini anlatan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ömer Şenarslan, “Güneşin ve sıcaklığın kalp ve damar sistemi üzerinde olan olumsuz etkileri, sıvı kaybına bağlı tansiyon değişikliği olabileceği için bu saatlerde gölgede kalmak gerekiyor. Havanın daha düşük sıcaklıkta olduğu saatlerde dışarıdaki işlerimizi yapmalıyız. Kalp damar hastalığı olan, hipertansiyonu olan insanların özellikle güneşin tepede olduğu saatlerde dışarıya çıkmamaları çok önemli. Mecburen dışarı çıkmak durumunda kaldıklarında çıkmadan önce sıvı almaları, özellikle su tüketimini artırmaları, hava alabilecek açık kıyafetler giymelerini öneriyoruz” dedi.
‘BOL BOL SU TÜKETMELİLER’
Yaz günlerinde yeterli sıvı tüketmenin çok önemli olduğundan bahseden Şenarslan, “Sıvı kaybına bağlı olarak, kalbin çalışma hızı artar, tansiyon düşüş eğilimi gösterir, kalp aritmileri tetiklenir. Dolaşımın etkilenmesine bağlı olarak kalp krizlerinin tetiklenme ihtimali vardır. Normalde bir insanın günlük 2 buçuk litreye kadar sıvı tüketmesi lazım. Bol bol su tüketmeliler. Gazlı içecekler ve içinde glikoz bulunan içeceklerden kaçınmalılar. Taze sıkılmış meyve suları tüketilmeli. Maden suyu ve sodayı da fazla tüketmemek gerekiyor. Çünkü içinde sodyum bulunması nedeniyle hipertansiyon hastaları için tetikleyici olabiliyor” diye konuştu.
‘PAMUKLU VE KETEN GİYSİNLER’
65 yaş üzeri kişilerin dışarı çıkarken, pamuklu ve keten kıyafetler giymeleri gerektiğini söyleyen Şenarslan, “Yüze ve gövdeye yeterli gölge sağlayacak geniş şapkalarla dışarı çıkabilirler. Tatil dönemine giriyoruz, havuz başında, denizde çok fazla güneşlenmemek, güneşin altında uzun saatler geçirmemek önemli. Eve döndükten sonra sıvı kaybını gidermeye yönelik sıvı tüketmek gerekiyor. Sindirimi zor, yağlı ve hamur işi gıdalardan uzak durmalılar. Hafif gıdalara yönelerek, meyve tüketimi yapılmalı” dedi.
‘GÖLGEDE OTURUYORUZ’
Gaziemir’de gölgede arkadaşlarıyla oturan Zekai Çakır (90), “Bir iki arkadaşımla görüşüyorum. Bu yaştan sonra başka yapacak işimiz yok. Kahvede oturuyoruz. Gölgede oturuyorum. Dışarı çıkmak iyi oldu, 3 aydır evden çıkmıyordum” dedi.
Mümkün olduğunca gölgeden yürüdüğünü söyleyen Cemal Tüzün (72), “Maskemi takıyorum, alışveriş esnasında insanlarla mesafeye dikkat ediyorum. Mümkün olduğu kadar toplu taşımayı kullanmıyorum, yürümek daha güzel. Hiçbir hastalığım yok. Emekli beden eğitimi öğretmeniyim. Bol bol su içiyorum, su vücudun yakıtı. Genellikle arabadan gürültüden uzak ağaçlıklı ve deniz kenarı yerleri tercih ediyorum” diye konuştu.
Alsancak’ta bir kafede çay içen Abdullah Elçin (72), “Hava almak için çıkıyorum, insanın içi açılıyor. Geziyorum, kendimi evde tutamıyorum. Çok sıkılıyorum. Bir ayağım felç fakat Karşıyaka’dan Alsancak’a geldim. Gölgeye kaçıyorum, güneş altında kalmıyorum. Tek başıma oturup çay içiyorum” ifadelerini kullandı.