İstanbul’un bir yakasından diğer yakasına giderken gerçekleşen Vapurda Çay Simit Sohbet programına her hafta sanat dünyasının ünlü isimleri konuk oluyor.
Ömer Öztürk, programında bu hafta, Resul Dindar’ı konuk ediyor. Dindar, programda iş ve özel yaşamına ilişkin soruları cevaplandırıyor, yeni projelerini açıklıyor. 29 Kasım Pazar 11:15’te TRT Haber ekranlarında yayınlanacak Vapurda Çay Simit Sohbet programında Resul Dindar şu açıklamaları yaptı:
“KENDİMİ HEP GURBETTE HİSSEDİYORUM”
“Kendimi hep gurbette hissediyorum. Çünkü aslında ben Karadeniz’e aitim, o topraklara aitim. Bir şekilde çevrem ve yaptığım iş de buna sebep oluyor. Çünkü yaptığım iş Karadeniz müziği. O yüzden İstanbul’da beni hep memlekete götürecek sebepler ve insanlarla karşılaşıyorum.”
“AYIDAN KAÇARKEN ÖLÜMLE YAŞAM ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİYİ FARKETTİM”
“Ben çok iyi koşarım o yüzden şimdi onunla ilgili aklıma bir hikaye geldi. Ormanda bir ayı ile karşılaştım. Sonra da o ayının yanından koşarak uzaklaştım. Koşmak deyince aklıma bu geldi. O can havliyle koşmak… Ölümle yaşam arasında ince bir çizgiydi ve benim o an kurtulmam lazımdı…”
“UZAYLILARIN TULUMU DİNLEMESİNİ İSTERDİM”
“Uzaylıların tulumu dinlemesini isterdim. Çünkü tulumun sesi ve desibeli kesinlikle onları çok şaşırtacaktır. Ben bile hala tulumun sesine şaşırıyorum ve çalan kişinin tavırları da uzaylıları şaşırtırdı diye düşünüyorum. Şu an bile burada tulum olsa onun sesi hepimizi sustururdu…”
“CANIMI İSTEYİN VERİRİM AMA EŞYALARIMI İSTEMEYİN”
“Benim malım çok kıymetlidir. Hiçbir şeyimi atamam, kıyamam. Bu konuda dedeme çektim sanırım, mutlaka bir gün lazım olur diye düşünürüm. Mesela para isteyin veririm, canımı isteyin canımı veririm, kan veririm ama benim eşyalarım çok kıymetlidir. Onları istemeyin, çünkü verdiğim zaman onlar geri gelmiyor…”