Aydın yatığı açıklamada, “Seçim sonrasında Meral Akşener’in yapmış olduğunu basın açıklamasında, ellerinde şehit kanı bulunan HDP’yi Kürt siyasi hareketinin temsilcisi olarak nitelendirmesi, hem yüce Türk milletine hem de yüce Türk devletine gönülden bağlı Kürt kardeşlerimizi derinden yaralamıştır. Ne yazık ki bu talihsiz açıklama da şahsım gibi terörle mücadeleye yıllarını vermiş birisi adına bardağı taşıran son damla olmuştur” dedi.
İYİ Parti Kurucular Kurulu ve Genel İdare Kurulu üyesi Genel Başkan Başdanışmanı emekli Tuğgeneral Ali Aydın, Kadıköy’de bulunan -3 Polat İş Merkezinde basın açıklaması yaptı. Meral Akşener’in seçim sonrasında yaptığı açıklamada HDP’yi Kürt siyasi hareketinin temsilcisi olarak nitelendirmesinin bardağı taşıran son damla olduğunu söyleyen Aydın, İYi Parti’deki tüm görevlerinden istifa ettiğini açıkladı.
MHP içerisinde muhalif kanadın herhangi bir sonuç alma imkanı olmamasından kaynaklı partileşme sürecine gidildiğini anlatan Aydın, “Bizim yıllardan beri ve hala hem görevdeyken hem de Silivri zindanlarında tutsak iken mücadele ettiğimiz ihanetlerini haykırdığımız hain FETÖ kumpas davaları ile milli Türk subaylarının tavsiyesine neticesinde vatan haini üyeleri marifetiyle Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı millete silah doğrultmuş gazi meclisi bombalamış bir çok vatan evladını şehit etmiş olduğu hain darbe kalkışmasını gerçekleştirmişti. Maalesef ki tarih bizim yıllar önceki haykırışlarımızı haklı çıkarmıştır. Akabinde 16 Nisan referandum süreci sonrasında Milliyetçi Hareket Partisi içerisinde muhalif kanadın herhangi bir sonuç alma imkanı olmamasından kaynaklı partileşme sürecine gidilmiştir. Bu8u süreçte sayın Meral Akşener şahsıma ve diğer dava arkadaşlarıma İYİ Parti’nin değerler ve duruş kaidelerini şu şekilde tanımlamıştır. Bir pergel düşünün bu pergelin ucu ülkücüler ve Türk milliyetçileri olacak ve bizimle ortak değerlere sahip herkesi kucaklayacağımız bir yapı oluşturacağız demiştir” şeklinde konuştu.
Bir liderin yola çıktığı arkadaşlarını yolda bulduklarına değişirse hem yolunu hem de yol arkadaşlarını kaybedeceğini unutmaması gerektiğini vurgulayan Aydın, “Meslek hayatımın büyük bir bölümünü Güneydoğu’da terörle mücadeleyle geçirmiş ve Fettullahçı Terör Örgütü ile mücadele etmemden mütevellit mağdur edilen bir asker olmamdan ötürü İYİ Parti bünyesinde PKK ve FETÖ terör örgütleriyle mücadele konusunda hassasiyetlerimi tecrübelerimi Türkiye siyasetine sunarak milletime ve devletime hizmet gayesiyle yola çıktım. Buna binaen 25 Ekim 2017’de kurulan İYİ Partinin Kurucular Kurulu Ve Genel İdare Kurulu üyesi oldum. Devamında sayın Meral Akşener’in baş danışmanlığına atandım. Bu süreçte düzenli bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı iç ve dış güvenlik tehditleri konusundaki gelişmeleri günlük ve yüzeysel siyasal değerlendirmeler olarak değil milli ve gerçekçi devlet çıkarlarımız doğrultusunda sayın Meral Akşener’e bilgi notu ve rapor olarak ilettim. Hem Genel İdare Kurulu toplantılarında hem de sayın Meral Akşener’le yaptığımız görüşmelerde eski bir kurmay subay olarak kurduğum iki önemli cümle vardır. Bunlar: Stratejide yapılan hatanın taktik başarılarla giderilemeyeceği ve yığınakta yağılan hatanın muhabere boyunca devam edeceğidir. Liderleri toplumlar ve şartlar vaat eder. Ben lider olacağım diyerek lider olunmaz. Lider bu stratejiyi yönetme kabiliyetine sahip olmalı kararlı ve tutarlı olmalı. Ön görüsü yüksek ve şeffaf olmalıdır. Şahsi hırslarını devletin ve milletin hakikatlerinin önüne geçirmemelidir. En önemlisi de, yola çıktığı arkadaşlarını yolda bulduklarına değişirse hem yolunu hem de yol arkadaşlarını kaybedeceğini unutmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Meral Akşener’in seçim sonrasında yaptığı açıklamada HDP’yi Kürt siyasi hareketinin temsilcisi olarak nitelendirmesinin bardağı taşıran son damla olduğunu söyleyen Aydın, “Benim gibi FETÖ terör örgütünce mağdur edileceğini ve benle aynı hassasiyetlerle İYİ Parti’ye katılan bazı arkadaşlarımızın FETÖ ile mücadeleleri ve mağduriyetleri magazinsel siyasi söylemlerle dolgu malzemesi yapılmaya çalışılmıştır. Seçim sonrası 26 Haziran 2018 tarihinde Genel İdare Kurulu toplantısı akabinde sayın Meral Akşener’in yapmış olduğunu basın açıklamasında ellerinde şehit kanı bulunan HDP’yi Kürt siyasi hareketinin temsilcisi olarak nitelendirmesi hem yüce Türk milletini hem de yüce Türk devletine gönülden bağlı Kürt kardeşlerimizi derinden yaralamıştır. Ne yazık ki bu talihsiz açıklamada şahsım gibi terörle mücadeleye yıllarını vermiş birisi adına bardağı taşıran son damla olmuştur. 15 yaşında bir genç iken tanıştığım ve mensup olmaktan gurur duyduğum hem fikir dünyama hem de sosyal hayatıma şeklini veren ülkücü hareketin benlime kattığı en büyük değer 9 ışık doktrinini şahsiyetçilik ilkesidir. Bu değerler ilkesinden vicdanı ve fikri hür bir ülkücü olarak ne askeri hayatımda ne de sivil hayatımda en ufak taviz vermedim. Bu bağlamda eğer beşeri hatalarım olmuş ise bunlar da bu değerleri hak ettiği noktalara taşıma kaygısından başka bir şey olmayan samimiyetten kaynaklı hatalardır. İzah olunan tüm sebeplerden dolayı İYİ Parti Kurucular Kurulu Genel İdare Kurulu ve Genel Başkan Başdanışmanlığı görevlerinin tamamından istifa ediyorum. Siyasetten azade bir şekilde Türk devleti ve milletine hizmet etmeye devam edeceğim” diye konuştu.