İran-İsrail Savaşı Büyüyor: Dünya Tarafını Seçiyor!

Ortadoğu’da yıllardır süregelen İran-İsrail gerginliği, son günlerde resmen savaşa dönüştü. Her iki ülkenin de bölgesel etkisini artırmaya yönelik adımları, dolaylı çatışmaların ve karşılıklı tehditlerin sıklaştığı bir süreci beraberinde getirdi. Gerilimin tırmanmasıyla birlikte uluslararası arenada da taraflar netleşmeye başladı. Peki şimdiye kadar yapılan açıklamalara bakıldığında, hangi ülke kimin tarafında?

Ortadoğu’da yıllardır süregelen İran-İsrail gerginliği, son günlerde resmen savaşa dönüştü. Her iki ülkenin de bölgesel etkisini artırmaya yönelik adımları, dolaylı çatışmaların ve karşılıklı tehditlerin sıklaştığı bir süreci beraberinde getirdi. Gerilimin tırmanmasıyla birlikte uluslararası arenada da taraflar netleşmeye başladı. Peki şimdiye kadar yapılan açıklamalara bakıldığında, hangi ülke kimin tarafında?

İran-İsrail savaşı resmi olarak başlamış bir savaş olmasa da, bugün yedinci gününde ve çatışmalar giderek artıyor. Her ülke de birbirini tehdit ederek, stratejik noktaları vurmayı sürdürüyor.

İRAN CEPHESİNDE KİMLER VAR?

İran, İsrail’i bölgedeki en büyük tehdit olarak görüyor ve özellikle Filistin meselesi üzerinden sert çıkışlar yapıyor. Tahran yönetimi, askeri ve ideolojik olarak kendisine yakın gruplarla birlikte hareket ediyor.

Bu grupların başında Lübnan’daki Hizbullah ve Yemen’deki Husiler geliyor. Her iki yapı da İsrail’e yönelik tehditlerde bulunuyor ve İran’dan maddi ve lojistik destek alıyor.

İran’a açık veya dolaylı destek veren ülkeler arasında ise Rusya öne çıkıyor. Putin yaptığı son açıklamada “İranlı dostlarımıza belirli sinyalleri verdik. Doğru olan düşmanlıkları sona erdirmenin yollarını aramak, hem İran’ın hem de İsrail’in çıkarlarını güvence altına almanın yollarını bulmak. İran’ın barışçıl nükleer enerji alanındaki çıkarları sağlanabilir. İsrail’in güvenlikle ilgili endişeleri ortadan kaldırılabilir. Seçenekler var.” ifadelerini kullandı.

İran etkisi altındaki Irak’taki Şii milis gruplar da İsrail karşıtı cephede yer alıyor.

Son olarak ise Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’dan dikkat çeken bir çıkış geldi.

Kuzey Kore lideri, konuyla ilgili açıklamasında “Talep gelmesi hâlinde İran’a yardım göndermekten çekinmeyiz” ifadelerine yer verdi. Bu açıklama, Pyongyang’ın sadece sözlü değil, olası bir fiili desteğe de açık olduğu mesajı olarak yorumlandı. “Küresel emperyalizmin paralı askerlerini uyarıyoruz” diyen Kim, Batılı ülkelerin İsrail’e verdiği desteği de sert ifadelerle eleştirdi.

İSRAİL’İN YANINDA KİMLER VAR?

İsrail, geleneksel müttefiki olan ABD başta olmak üzere, birçok Batı ülkesinden diplomatik ve askeri destek alıyor. Washington yönetimi, İsrail’in güvenliğini “kırmızı çizgi” olarak tanımlıyor ve İsrail’e milyarlarca dolarlık askeri yardım sağlıyor.

Trump hafta boyunca yaptığı açıklamalarda İran’ı suçlayarak, eğer şartsız koşulsuz teslim olmazlarsa İran’ın nükleer tesislerini vuracaklarını ifade etti.

Avrupa’da Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa gibi ülkeler, İsrail’in kendini savunma hakkını savunarak diplomatik destek veriyor. Ayrıca, son yıllarda İsrail ile diplomatik ilişkilerini normalleştiren Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Suudi Arabistan gibi Körfez ülkeleri de İran karşıtı tutumlarıyla dikkat çekiyor.

BÖLGESEL BARIŞIN ANAHTARI TÜRKİYE

Türkiye, İsrail’e yönelik eleştirilerini sürdürürken, bölgesel barışın sağlanması konusunda öncü rolünü koruyor.

İsrail’ın yaptığı hukuksuz saldırıların nihai hedefinin Türkiye olduğunu vurgulayan Devlet Bahçeli’nin ardından, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada ” İsrail her gün yüzlerce insanı katlediyor. İsrail, barbarca bir boyuta geçti. Netanyahu, Hitler’i çoktan geride bırakmıştır. Umarım akıbetleri aynı olmaz” dedi ve “İsrail, İran’daki bazı hedeflere saldırarak İran içinde suikastler düzenleyerek haydutluk sahasını genişletti. İran’ın İsrail’in bu haydutluğu karşısında kendisini savunması son derece doğal, meşru, hukuki bir haktır.” ifadelerini kullarak İran’a açık destek verdi.

Öte yandan bölgedeki her türlü senaryoya hazırlık olduklarını belirten Erdoğan, “Bu saldırıların Türkiye’ye olası etkileri konusunda bütün kurumlarımız teyakkuz halinde. Her türlü olumsuzluğa, senaryoya karşı hazırlıklarımızı yaptık. Şunu herkesin bilmesi lazım; biz bakkal işletmiyoruz. Dünyanın en büyük ülkelerinden birini, Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetiyoruz.” dedi.

DENGEDE DURMAYA ÇALIŞAN ÜLKE: ÇİN

Çin ise hem İran ile stratejik ortaklık anlaşmaları yapıyor, hem de İsrail ile ekonomik ilişkilerini sürdürüyor. Pekin yönetimi, bölgesel istikrarsızlığın ekonomik çıkarlarına zarar vereceğini belirterek diplomatik dil kullanmayı tercih ediyor.

DENGELER DEĞİŞİYOR

İran ve İsrail arasındaki gerginlik yalnızca bu iki ülkeyi değil, bölgedeki çok sayıda aktörü ve küresel güçleri de etkiliyor. Her iki tarafın da doğrudan savaştan kaçınmaya çalıştığı bu denklemde, vekil güçler ve istihbarat operasyonları ön plana çıkıyor.

Karşılıklı füze atışmalarının sıcak çatışmaya dönüşmesi, küresel siyaseti ve enerji piyasalarını da ciddi şekilde etkiledi.

Kaynak:tv100

Bu Haberi Paylaş