Hamile kalmayı planlayan kadınlar için bazı önlemler almak, sağlıklı bir gebelik süreci için önemlidir. Bunlar arasında düzenli olarak folik asit takviyesi almak, sağlıklı bir beslenme düzeni izlemek ve doktor önerisiyle düzenli olarak egzersiz yapmak bulunur. Ancak hamilelik sürecini olumsuz etkileyebilecek birçok faktör de vardır. Peki, gebeliği etkileyen alışkanlıklar nelerdir? İşte hamile kalmayı zorlaştıran 10 davranış…
HAMİLE KALMAYI ZORLAŞTIRAN 10 DAVRANIŞ
1. Stresli yaşantıya sahip olmak:
Stres, hamilelik sürecini olumsuz yönde etkileyebilen önemli bir faktördür. Sürekli olarak hamile kalmayı düşünmek veya bu konuda baskı altında hissetmek, hormonal dengenin bozulmasına ve üreme sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bu nedenle, stresi azaltmak ve rahatlamak önemlidir. Spor yapmak, özellikle yürüyüş gibi hafif egzersizler yapmak, stresten uzaklaşmanın ve vücudu rahatlatmanın etkili yollarından biridir. Ayrıca, sevilen arkadaşlarla vakit geçirmek, hobilerle uğraşmak veya kısa bir tatil yapmak da zihinsel ve duygusal olarak rahatlamanıza yardımcı olabilir. Bu yöntemler, stresi azaltarak doğurganlık sürecini olumlu yönde etkileyebilir ve hamilelik şansını artırabilir.
2. Sigara kullanmak:
Hamilelik planlayan kadınlar için sigarayı bırakmak büyük önem taşır. Sigara içmek, doğurganlık üzerinde olumsuz etkilere sahiptir ve hamilelik şansını azaltabilir. Sigara dumanına maruz kalmak da aynı şekilde zararlı olabilir, bu yüzden pasif içicilikten de kaçınılmalıdır. Sigara içmek sadece kanser riskini artırmakla kalmaz, aynı zamanda düşük riskini de yükseltir ve erken menopoza yol açabilir. Yumurta kalitesini olumsuz yönde etkileyerek doğal yolla hamile kalma şansını azaltabilir. Bu nedenle, hamilelik planları olan kadınlar için en sağlıklı seçenek, sigara kullanımını tamamen bırakmaktır. Bu adım, hem anne adayının sağlığı hem de potansiyel bebek için büyük bir fayda sağlayacaktır.
3. Paketli ve konserve yiyecekler tüketmek:
Tuz oranı yüksek yiyecekler, sakatatlar, şarküteri ürünleri, aşırı yağlı yiyecekler ve kızartmalar, hamile kalmayı planlayan kişiler için oldukça zararlı olabilir. Bu tür besinler genellikle yüksek miktarda basit karbonhidrat içerirler ve kan şekerini ani bir şekilde yükseltebilirler. Yüksek kan şekeri seviyeleri, hormonal dengesizliklere neden olarak yumurtaların sağlıklı gelişimini ve yumurtlamayı olumsuz etkileyebilir.
4. İdeal kilonun altında veya üstünde olmak:
Fazla kilo veya çok zayıf olmak, adet düzeninin dengesini bozarak dolaylı olarak doğurganlık sürecini etkileyebilir. Bu durum özellikle hormonal dengeyi etkileyerek düzenli adet döngüsünü bozabilir. Aşırı kilo alma veya kilo kaybı, vücutta hormonal değişikliklere yol açabilir ve bu da doğurganlık yeteneğini olumsuz etkileyebilir. Benzer şekilde, aşırı yoğun spor yapmak veya hızlı kilo vermek de aynı etkiye sahip olabilir.
5. Şeker oranı yüksek olan gıdalarla beslenmek:
Şeker, metabolizmayı bozarak ve hormonlar üzerinde olumsuz etki yaratarak hamile kalmayı güçleştirebilir. Aşırı şeker tüketimi, insülin direncine yol açabilir ve bu durum hormon dengesini bozarak doğurganlık sürecini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, şekerin fazla tüketimi vücutta inflamasyonu artırabilir ve bu da üreme sağlığını olumsuz etkileyebilir.
6. Fazla kahve tüketmek:
Kafein, erkeklerde sperm hareketliliğini artırabilirken, kadınlarda hamilelik şansını azaltabilir çünkü kafein demir ve kalsiyum emilimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, hamilelik planlayan kadınlar için kafein tüketimini sınırlamak önemli bir adımdır. Kahve, çay ve enerji içecekleri gibi kafein içeren ürünlerin miktarını azaltmak veya bırakmak, sağlıklı bir hamilelik süreci için önerilen bir yaklaşımdır. Doktor tavsiyeleri doğrultusunda uygun kafein alımı sağlanarak, beslenme düzeni hamilelik şansını artırabilir ve genel sağlık üzerinde olumlu etkiler sağlayabilir.
7. Düzenli ilaç kullanmak:
Bazı ağrı kesiciler, antidepresanlar ve sakinleştiriciler gibi ilaçlar, vücudun prolaktin seviyelerini artırabilir. Prolaktin, yumurtlamayı olumsuz etkileyen bir hormon olarak bilinir. Bu nedenle, hamilelik planı yapıyorsanız ve düzenli olarak bu tür ilaçları kullanıyorsanız, doktorunuza danışmanız önemlidir.
8. Cinsel ilişki miktarını göz önünde bulundurmamak:
Hamilelik sürecinde düzenli cinsel ilişki, doğurganlık ve hamile kalma şansını artırabilir. İdeal olarak, çiftler hamile kalmayı hedefliyorsa, yumurtlama döneminde (genellikle adet döngüsünün ortasında) iki günde bir cinsel ilişkiye girmek önerilir. Bu sıklık, sperm kalitesini korur ve döllenme şansını artırır. Sabahın erken saatleri, sperm sayısının genellikle daha yüksek olduğu zamanlardan biridir, bu da hamilelik için uygun bir zaman dilimi olabilir. Ancak her çiftin doğurganlık süreci farklıdır, bu nedenle en uygun zamanı belirlemek için bir doktora danışmak önemlidir.
9. Yeterli miktarda folik asit tüketmemek :
Hamile kalmak için folik asitin önemi büyüktür çünkü vücut, bu vitamini kırmızı kan hücreleri yapımında kullanır ve bu süreçlerde hayati bir rol oynar. Ayrıca, folik asit ceninin sağlıklı gelişimi ve bebeğin beyin fonksiyonları için gereklidir. Bu nedenle, hamile kalmayı planlayan kadınlar en az 3 ay önce folik asit almaya başlamalıdır.
10. Yüksek kolesterole sahip olmak:
Kolesterol seviyelerinin yüksek olması, sadece kalp sağlığını değil, aynı zamanda hamilelik yeteneğini de olumsuz etkileyebilir. Yüksek kolesterol düzeyleri, hamile kalma sürecini uzatabilir ve hamilelik sırasında yorgunluk hissi ve depresyon riskini artırabilir. Bu nedenle, hamilelik planı yapan bireylerin doktorlarıyla düzenli olarak iletişimde olmaları ve kolesterol seviyelerini kontrol altında tutmaları önemlidir.