Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Maliki, İİT İslam Zirvesi Konferansı Olağanüstü Toplantısı öncesindeki Dışişleri Bakanları Konseyi Hazırlık Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, zirveyi düzenlediği için Türkiye’ye teşekkür etti.
Nekbe’nin 70’inci yılında ABD’nin İsrail büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararının uluslararası hukukun ihlali, Filistin’in haklarına ve geleceğine saldırı olduğunu vurgulayan Maliki, “Buna sessiz kalmayacağız.” dedi.
ABD yetkililerin köktendinci evanjelik biçimde Kudüs’ün belli bir mülkiyetinin İsrail’e ait olduğunu iddia ettiğini ifade eden Maliki, “Siyasi bir anlaşmazlığı dini anlaşmazlığa döndürülmemesi için elemizden geleni yaptık ancak ABD’li üst düzey yetkililer bu adımlarımızı gözardı etmektedir. Bu kabul edilemez, tehlikelidir ve sorumsuzluktur.” diye konuştu.
İsrailli askerlerin elçiliğin Kudüs’e taşınmasını protesto eden 62 kişiyi öldürdüğünü, 3 bin kişinin yaralanmasına neden olduğunu hatırlatan Maliki, “İsrailli yetkililer bu katliamı alkışladı. Bu suçtur. Bu davranışın bir bedeli olmalı.” ifadesini kullandı.
İİT ülkelerine çağrı yapan Maliki, şöyle devam etti:
“Biz İİT olarak hiçbir şekilde İsrail’in kırmızı çizgilerimizi aşmasına izin vermemeliyiz. Filistin ile ilgili olarak bundan sonra bazı şeylerin kabul edilemez olduğunu göstermeliyiz. Bugün Filistin’e olanlar yarın başka bir ülkeye de olabilir. BM Güvenlik Konseyi de bu konudaki sorumluluklarını gözardı etti. ABD vetosu nedeniyle konseyde bir basın açıklaması bile yapılamadı. Bir üyenin veto hakkı nedeniyle geri kalan üyeler anlaşsa da sonuç alınamadı. Güvenlik Konseyi bu kadar aciz şekilde sorumluluğunu yerine getiremezken aynı zamanda uluslararası barış ve güvenliğe karşı sorumluluklarını yerine getirememiş oldu. Ümidimiz konseyin karar vermesi ve bu trajik olaylarla ilgili bir soruşturma başlatması, bu şekilde İsrail’in sivil halkı hedef almasını kınamasıdır.”
Halkın gönlünden geçen soruları dile getirmek istediğini belirten Maliki, şunları kaydetti:
“Örgüt (İİT) üyesi ülkeler Washington’daki büyükelçilerini neden istişare için çağırmadı? Neden bu teşkilatın bazı üyeleri (ABD elçiliğinin taşınması) kutlamalarına katıldı? Herhangi bir ülke Kudüs’e saldırıyı nasıl kutlayabilir ve İİT’nin bir üyesi olabilir? Teşkilatımızın herhangi bir üyesi aldığımız kararları onaylamadan nasıl bir kenarda durabilmektedir? Bu ülkelerin hangileri olduğunu biliyoruz. Bunlarla ilgili ne yapacağız? Neden İİT üyeleri büyük mali ve ticari güçlerini kullanarak Guatemala dahil olmak üzere bazı ülkelerin adımlarını etkilemediler? Neden İİT’nin Guatemala ile ilişkileri devam ediyor? Neden biz böyle bir davranışı ödüllendiriyoruz?”
“Uluslararası Adalet Divanı’na sunacağız”
Ümmetin duygularını ihlal eden ve Kudüs’ün statüsüne karşı gelen davranışlara karşı adım atılmasının zamanının geldiğini belirten Maliki, “Filistin, ABD ile mücadeleye bir girmedi. Biz böyle bir mücadele arayışı içinde değiliz ancak bu adımlar, bu politikalar ve gerçekleştirdiği bu söylem bizi bu noktaya getirdi. Biz hiçbir şekilde bir tokat karşısında yanağımızın öbür tarafını gösteremeyiz. Bu, bütün İslam ümmetine karşı atılan bir tokattır.” ifadelerini kullandı.
Filistin’in kendisini savunmak ve kutsal mekanları korumaktan vazgeçmeyeceğini vurgulayan Maliki, bu konudaki tüm anlaşmalara atıfta bulunacaklarını söyledi.
Maliki, “Önümüzdeki hafta, özellikle salı günü Filistin ile ilgili değerlendirmemizi Uluslararası Adalet Divanı’na sunacağız.” dedi.
Dünya izlerken, İsrail’in Filistin’i işgal etmeye devam ettiğine değinen Maliki, bunun bir sömürge rejimine dönüştüğüne ve geri dönülemeyecek bir noktaya ulaştığına işaret etti.
Maliki, ABD’de Kongre’nin, “Filistin Sorumluluk Kanunu” başlıklı bir kanunu kabul ettiğini aktararak, “İİT, bu mevzuatı kınamalı. Bu çerçevede, bu ön yargıyı ve Filistin halkına yönelik bu düşmanca tavrı ön plana çıkaran, her şeyden önemlisi Kudüs’ü ön plana çıkaran bu kanunu lanetlemeli.” dedi.
Kongre’nin artık yalanlarla İslam ümmetinin dini duygularını sömürmenin sonuçları olacağının farkına varması gerektiğini vurgulayan Maliki, “Bu kapsamda üye devletlerin kendi ittifaklarını ve bu konuda suçlu olanları sorumlu tutacak olan tutumları da göz önünde bulundurması gerekiyor.” diye konuştu.
Maliki, Filistin halkının haklarını korumak için her türlü imkanı kullanacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Filistin liderliği, bu konuda kendi halkımızın haklarını korumak için her türlü alanı ve imkanı kullanacaktır. Halkımız, kendi ulusal ve milli haklarını, Kudüs de dahil olmak üzere savunmaktan çekinmeyecektir. Hiçbir şekilde bu tür bir düşmanca tutum karşısında teslim olmayacaklardır. İslam ümmetinin de sorumluluklarını yerine getirmesini ve bu kararlarla aynı doğrultuda hareket etmesini bekliyoruz.”