Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Milli paralarla ticaret meselesi aciliyet kazanmıştır. Sizinle bu konu hakkında çalışmak için hazırız.
2003 senesinde yüzde 80’i bulan dışa bağımlılığımızı yüzde 30’lara çekmiş bulunuyoruz. Üretim kabiliyetlerimizi ne kadar çeşitlendirirsek sürdürme kalkınma hedeflerimize o derece yaklaşırız.
Kimi ülkeler teknolojide önemli mesafeler ele aldı. Biz de bunu savunma sanayi alanında tecrübe ettik. Müslümanlar olarak son derece genç ve dinamik nüfusa sahibiz. Ancak eğitim konusunda ciddi sıkıntılarımız bulunuyor. Gerek okum yazma gerekse kız çocuklarının okumasında dünya genelinin hala altındayız.İslami Finans meselesini gündemimize almalıyız. Faiz yerine üretimi, ticareti merkezine alan sistemin Malezya’da önemli bir yeri var. Faizsiz finans konusunda ülkelerimiz arasında önemli bir diyalog olabilir. Bir çalışma grubu kurabiliriz. Böylece kapsamlı bir çalışma ortaya çıkabilir.
(Güvenli bölge tartışmaları)
Yaptığımız çalışmaları herkese verdik, gelmediler. Şu anda İdlib’den 50 bin insan topraklarımıza doğru geliyor. Zaten 4 milyon var, şimdi 50 bin kişi daha geliyor. Güvenli bölge inşa edelim denilince buraya herhangi bir destek vermiyorlar ama silah denince silah geliyor.
40 milyar doların üzerinde biz harcama yaptık. Bize ne BM’den destek var ne de AB verdiği sözü tutuyor. Ama bakıyorsunuz ki Arap Birliği bir toplantı yapıyor. “Türkiye ile ilişkilerinizi kesin” diyor.
Diyorlar ki ‘terörizmle mücadele etmemiz lazım.’ Nasıl teröristle mücadele edeceğiz? Lafla terörle mücadele olmaz, icraatla olur.