Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Ülkemizdeki engelli memur sayısı bizden önceki döneme göre 10 kat atarak 56 bin 500 kişiye ulaştı. 17 yıllık görev sürecimizde hiç bir zaman engelli kardeşlerimize duyarsız olmadık. Her zaman yanlarında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Engellilere ve devlet korumasında yetişen kardeşlerimize sahip çıkıyoruz.
Kalkınma bu ülke vatandaşlarının her birini kapsayınca anlamlı hale gelir.
Burası çok önemli… Yıllık bütçeyi 2 milyar liradan 55 milyar liraya çıkardık. Son 17 yılda 339 milyar liralık sosyal yardımda bulunduk. Engellilerimizin toplumsal hayatını her alanında olmalarını sağlamak için çok yönlü çalışma yürütüyoruz. Yardımların milli gelir içindeki yerini yüzde 1,2’ye çıkardık. 3 kişiye bir bilgisayar değil her kişiye bir bilgisayar verebilmeyi başardık. Hizmetlerin engellerin ve yaşlılar tarafından erişilebilir şekilde verilmesini özellikle istiyoruz.
Hayatın her anında ihtiyaç duyulan unsurlar ulaşılabilir değilse orada ciddi eksiklik var demektir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geldiğim zaman susuz bir İstanbul vardı. Geldik, gördük çöp dağlarını temizledik. Türkiye’de 81 ile doğal gaz verdik. Şimdi hedef tüm ilçelere doğal gaz götürmek. Çalışmalar devam ediyor. TürkAkım ile doğal gaz bizim üzerimizden Avrupa’ya gidecek. Türkiye’deki ihtiyacın büyük kısmını da karşılamış olacak.
Yeni yatırımlar erişilebilirlik esasına göre yapılmalı, eski binaların dönüşümü süratle tamamlanmalıdır.
Sürecin rastgele, plansız ve programsız yürütülmesi mümkün değil. 2020 yılının erişilebilirlik yılı ilan edilmesinde fayda görüyorum. Hayırlı olsun…
Her çocuğumuza sahip çıkmak görevimiz. Devlet korumasındaki çocuklarla ilgili sistemi baştan sona değiştirdik. 128 binin üzerinde çocuk, aileleri yanında yetişiyor. Aile kurulu milli varlığımızın bel kemiğidir. Büyük ve güçlü Türkiye hedeflerine ulaşabilmemizin en önemli şartlarından biri aile kurumunu ayakta tutmaktır. Batı, aile kavramı olmadığı için çöküyor. Aile kurumu dağıldığında nüfus da azalmaya başlıyor.
Ekonominin bel kemiği insandır. İnsan varsa güçlüdür.
Güçlü devletler güçlü ailelerden oluşur. Türkiye’nin nüfusu azalsın diye yıllarca kısırlaştırma politikası güttüler. Sadece bireylerin hayat tarzlarının hakim olduğu bir yerde çocuklara yer yoktur. Yıllarca doğum noktasında kısırlaştırma politikası izlediler. Aksini iddia ediyorum insan varsa güçlüsünüz.
Nikah dışı evlilik bizim değerlerimizde yok. Evlilik dışı hayat biçimi medya aracılığıyla özendirilmeye çalışılıyor. Böyle bir şey olur mu?
Kadına şiddet başta olmak üzere sıkıntısını yaşadığımız şeylerin çözümü aile bağlarının güçlendirilmesinde yatıyor.
Berfin Özek’e asitli saldırı davası
Bir namussuz bir alçak genç kızın yüzüne kezzap atıyor. Mahkemenin verdiği ceza 13 yıl. Ben araştırıyorum… Bu olay kendi kızının başına gelse böyle mi değerlendirirsin? Tüm yargı dünyasına sesleniyorum. Kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil vicdanınızın sesine lütfen kulak verin. Adaletin tecellisini hakta hukukta arayın. Mücadelemizi vermeye devam edeceğiz. Amacımız sadece kadını korumak değil aileyi korumak. Kadına yönelik her türlü ayrımcı davranışa, şiddete eyvallah etmedik ve etmeyiz.
