Motivasyon, herhangi bir dili öğrenmenin temelidir ancak 5 ile 10 yaş aralığındaki çocuklar bu konuda zorluk çekebilir. Buna bir de çocuğun ilgisini çekemeyen bir öğretmen eklerseniz çocuğun İngilizce öğreniminin gittikçe zor bir hale geleceğine emin olabilirsiniz. Peki, bir çocuğun İngilizce öğreniminin başarılı olması için yabancı dil ile nasıl tanışması gerekir?
Ana dili İngilizce olan kişilerle bire bir İngilizce eğitimi
Günümüzde, ana dili İngilizce olan kişilerle kesintisiz iletişimsel öğrenme yöntemi popüler yöntemlerden biridir. Bu yöntemle yapılan dersler, dünyanın her yerinden öğretmenlerin katılabileceği biçimde, online olarak düzenlenir. Öğretmeniyle yalnız kalıp, İngilizce iletişim kuran çocuk, öğretmeni ile birlikte olduğu için çekinmeden, rahat bir şekilde, hata yaparak da olsa konuşabilir. Yetenekli bir öğretmen öğrenciyi cezbetmenin bir yolunu bulur ve çocuğun merakını pekiştirerek İngilizce konuşma çekincesinin üstesinden gelmesini sağlayabilir. Böylece dil ortamına maruz kalan çocuğun beyni İngilizceye daha hızlı adapte olur ve dili daha iyi algılar.
Kelimeler ve görüntüleri kullanma
Yabancı dil eğitiminde resimlerin, yüz ifadelerinin, mimiklerin ve kelimelerin görüntüler halinde birleştirilerek kullanılması ve bilinçaltına yerleştirilmesi oldukça önemlidir. Başlangıçta kelimeler hakkında hiçbir bilginiz olmasa da konu hakkında fikir sahibi olmanız düşündüğünüzden çok daha kısa sürede gerçekleşecektir. İlk dersin üçüncü dakikasında beceriniz ortaya çıkacak ve resimler ipucu vererek verimli bir diyaloğa girmenizi sağlayacaktır.
Oyunlaştırma ve sanal gerçeklik dil engelini aşmaya yardımcı olur
İnternetin yaygın olarak benimsenmesinden sonra doğan çocuklar, dijital araçları kullanarak bilgileri daha rahat özümsüyor. Yaşa uygun oyun yoluyla öğrenme, bir çocuğun yeni bilgiler edinmesinin en doğal yolu. Eğitim alanındaki bu trendin adı oyunlaştırmadır. Oyunla İngilizce eğitim yöntemleri her platformda farklı olabilir. Online İngilizce oyunlardan, ana dili İngilizce olan, güler yüzlü bir öğretmen eşliğinde Londra’da sanal gerçeklik turlarına kadar kullanılan tüm yöntemler İngilizce öğrenmeyi ve konuşmayı kolaylaştırır. Online eğitim, farklı etkinlik türleri arasında geçiş yaparak öğrencinin sıkılmasına izin vermez.
“Plato etkisi” nedir?
Plato etkisi, genellikle dili ileri düzeyde kullanabilenlerde gerçekleşir. Çocuk belirli bir kelime dağarcığına sahiptir (yaklaşık 1000 kelime). Bu kelime dağarcığı ile basit bir sohbeti sürdürebilir. Aksaklıklar bundan sonra başlar. Psikologlar bunu bir “can sıkıntısı aşaması” olarak adlandırır. Başlangıçta her şey yeni ve eğlenceli olsa da geçmiş konuların, diyalogların ve kelimelerin kaçınılmaz tekrarı coşkuyu azaltır…
Ne yapmalıyız?
“Plato etkisi”ni fark eden deneyimli bir öğretmen, sınıfa yeniliğin etkisini tanıtmaya çalışacaktır. Online dersler söz konusu olduğunda, bu zor değildir. Oyun teknikleri eklenir, daha büyük çocuklara örneğin orijinal dilinde “Harry Potter” okumak gibi iddialı hedefler ayarlanır. Ya da en azından sosyal ağlarda en sevdiği sanatçının hayranlarıyla yazışmaları sağlanır. Önemli olan bu durumda öğrenmeye heyecanla geri dönmektir. Böylelikle bir amaç tarafından desteklenen motivasyon, her yaştan katılımcının eğitim sürecine yardımcı olur.
Küçük adımlar sanatı
Son olarak hem çocuklar hem de yetişkinler için yabancı dil öğrenme korkusunu yenmeye yardımcı olacak başka bir küçük psikolojik teknik: Küçük adımlar sanatı. Yolculuğun başındayken, herhangi bir meydan okuma (yeni bir dil öğrenmek gerçek bir meydan okumadır) size yardımcı olacaktır. Küçük zaferler birlikte büyük zaferlere yol açar. Bu İngilizce öğrenmek için de işe yarar. İlk öğrenilen mısra, ilk kendi kendine okunan peri masalı, ilk mektup arkadaşı – tüm bunlar büyük ve büyüleyici bir yolda küçük adımlar olarak işe yarar.