CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partilerinin cumhurbaşkanı adayının Yalova Milletvekili Muharrem İnce olduğunu açıkladı.
“25 Haziran’da Türkiye’nin bütün dağlarında çiçekler açacak”
Daha sonra kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, partilerinin cumhurbaşkanı adayını ilan etti.
İzmir Marşı ile kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, “25 Haziran’da sadece İzmir’in dağlarında değil, Türkiye’nin bütün dağlarında çiçekler açacak.” dedi.
“Sıfır baraj ittifakı istiyoruz”
Seçme hakkının önündeki engelleri kaldırmak istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Yüzde 10 barajı nedeniyle insanlar istedikleri partiye oy veremiyorlar, ‘Oyum boşa gitmesin.’ diye bir arayışın içine giriyorlar. Eğer sıfır baraj ittifakını oluşturabilirsek her vatandaş dilediği partiye, gönlünde yatan partiye rahatlıkla oyunu verebilecek. Üç, demokrasi kültürünü geliştirmek için ittifak yapmak istiyoruz. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıysa o zaman siyasi partiler kavga için değil ülkenin çıkarları için bir araya gelmeliler. Dördüncüsü, bu ülkede kutuplaşmaya son vermek için ittifak istiyoruz. Yani kimlik üzerinden, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapılmasın. Bu ülkede hep birlikte huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bunun için biz ittifakı istiyoruz, en geniş ittifakın olmasını istiyoruz. Bu çağrıyı buradan bütün Türkiye’ye, bütün siyasi partilere açık yüreklilikle yapıyoruz.”
“Hiç kimse demokrasi üzerinden vesayet kurmaya yeltenmesin”
Milli iradenin ipotek altında olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bugün sarayın vesayetini perçinlemek için Genelkurmay Başkanı ve sarayın sözcüsü bir başka cumhurbaşkanına gidip oraya baskı kurmaktadır. Hiç kimse demokrasi üzerinden vesayet kurmaya yeltenmesin. Cumhuriyet Halk Partililer olarak, Kuvayımilliyeciler olarak nasıl 1920’lerde biz mücadele ettiysek aynı mücadelemizi kararlılıkla ve inançla yapacağız. Bunu en başta Sayın Abdullah Gül’e giden Genelkurmay Başkanı ve onun temsilcisi olan İbrahim Kalın’a söylüyorum. Kimse orduyu kullanıp demokrasi üzerinde vesayet kurmasın. Bu ayıp. Bu ayıbı ordunun üzerine gölge olarak düşürenlerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nde asla yeri yoktur.”
“Eski öğretmen, yeni politikacı”
“Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştireceğiz.” diyen Kılıçdaroğlu, bunları öğretmenlerin yapacağını söyledi.
Öğretmenlik mesleğinin önemine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bir öğretmenin Türkiye’nin sorunlarını çözmeye talip olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, “eski bir öğretmen, yeni bir politikacı” olarak nitelendirdiği Yalova Milletvekili Muharrem İnce’yi kürsüye davet etti.
“24 Haziran’da Allah’ın izni, milletin isteğiyle Cumhurbaşkanı olacağım”
Kılıçdaroğlu, İnce’nin cumhurbaşkanı adayları olduğunu açıkladı.
Daha sonra kürsüye gelen İnce, “Sayın Genel Başkanım hep söylediniz, ‘Parti başkanından cumhurbaşkanı olmaz. Parti üyesi cumhurbaşkanı olmaz.’ Ben de bu görüşünüze hep katıldım. 24 Haziran’da Allah’ın izni, milletin isteğiyle Cumhurbaşkanı olacağım.” dedi.
İnce, “Sadece Cumhuriyet Halk Partililerin değil, sadece bu salonda bulunanların değil, 80 milyonun, herkesin; AK Parti’lilerin, MHP’lilerin, HDP’lilerin, Saadet Partililerin, sağcıların solcuların, Kürtlerin Türklerin, Alevilerin, Sünnilerin cumhurbaşkanı olacağım. Onun için 15 yaşında, 79 ara seçimlerinde sokaklara afiş asmaya çıkmış ve 39 yıl CHP’nin rozetini taşımış biri olarak ben tarafsız bir cumhurbaşkanı olacağım ve rozetimi size emanet ediyorum.” diye konuştu.
İnce, daha sonra CHP rozetini Kılıçdaroğlu’na teslim etti.
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “Hep söyledim, cumhurbaşkanı 80 milyonu kucaklamalı çünkü cumhurbaşkanı seçildikten sonra TBMM’ye gelecek, namusu ve şerefi üzerine tarafsız görev yapacağına dair ant içecek. O andın sahibidir Muharrem İnce. Şimdi ben ona 80 milyonun cumhurbaşkanı olacağı için Türk bayrağı rozetini takıyorum.” diyerek İnce’ye Türk bayrağı rozetini takdim etti.
“24 Haziran’da Fetret Dönemi’ni hep birlikte bitireceğiz”
Toplantıda konuşan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, “İki parti başkanı, iki lider. Birisi beraber yola çıkmışlar, ‘Kardeşim’ demiş, beraber parti kurmuşlar. Bir gün cumhurbaşkanı adayı olmak istediğinde Genelkurmay Başkanını helikopterle onun bahçesine götürmüşsün. Bu bir lider. Kardeşim dediği, ona başbakanlığı veren, onun sırlarını paylaşan birine sonunda iş kendine geldiğine yaptığına bakın.” dedi.
İnce, şöyle devam etti:
“Diğer tarafta bir parti başkanı, bir lider daha var. O da kendisine rakip olmuş, karşısına çıkmış iki kere aday olmuş, zaman zaman dozunu aşan laflar söylemiş. Eleştirmiş ama sonra ‘Çocuklarımızın geleceği, ülkenin geleceği için bana rakip olmuş olabilir ama bu çocuk doğrusudur.’ demiş. Şimdi size soruyorum, 80 milyon, AK Parti’li kardeşim sana da soruyorum. Kardeşim dediğinin, evinin önüne helikopter gönderen, kendi egosundan başka hiçbir şey düşünmeyen bu insandan millete fayda gelmez. İyi düşün, bu iki parti başkanına iyi bak. Kim kendini düşünüyor, kim ülkesini düşünüyor? Kim kendi çocuklarını, kim ülkenin çocuklarını düşünüyor? 1402’de Timur geldi devleti dağıttı. 1413’e kadar bir Fetret Devri yaşadı Osmanlı. Yani siyasal, idari kargaşa vardı. Ordu dağılmıştı. Türkiye, tıpkı 1402’de olduğu gibi bir Fetret Dönemi yaşadı. 24 Haziran’da Fetret Dönemi’ni hep birlikte bitireceğiz.”
“Tek olan hepimizindir” görüşünü paylaşan İnce, bayrak ve vatan gibi kavramların da bu bakımdan 80 milyona ait değerler olduğunu vurguladı.
Atatürk’ün de “80 milyonun Atatürk’ü” olduğunu belirten İnce, “Cumhurbaşkanı, o da tek. AK Parti’nin cumhurbaşkanı, CHP’nin cumhurbaşkanı olmaz. Cumhurbaşkanı tektir, partisiz olur.” ifadesini kullandı.
Eleştirilere yanıt verdi
Kendisine yöneltilen eleştirilere de değinen İnce, şöyle konuştu:
“Bana ‘Senin tecrüben yeter mi devleti yönetmeye?’ diyor. Bir: Ben 3 Kasım 2002’de milletvekili oldum, Sayın Erdoğan Mart 2003’te oldu. Ben ondan 5 ay kıdemliyim. Tecrübeye bakacaksak askere gitseydik ben çavuş olurdum o onbaşı. 16 yıl milletvekilliği yapmışım, grup başkanvekilliği yapmışım, Mecliste sayısız kapalı oturuma katılmışım. 1 Mart 2003 tezkeresinde oy kullanmış, şerefli milletvekillerindenim. 2003’te milletvekili oldu Sayın Erdoğan, milletvekili olduğu gün Meclise geldi, parmak izini kullanamadı, çok iyi hatırlıyorum, Bülent Arınç yardımcı oldu. Aşağılamak için söylemiyorum, bilmiyordu. Bir günlük milletvekiliyken başbakan oldu. Bir günlük milletvekilinden başbakan yapacaksınız, 16 yıllık milletvekilinden cumhurbaşkanı yapmayacaksınız, öyle mi? Diyorsanız ki ‘Muharrem İnce, diploman var mı, o yeterli mi?’ 8 dönemlik transkripti istediğiniz zaman göstereceğim.”
Meydanlarda ekonomi, dış politika, tarım, eğitim konuşacaklarını aktaran İnce, “Ama ‘Bunları konuşmayacağız, kavga edeceğiz, iftira atacağız, seni suçlayacağız…’ Karalama kampanyasına girişeceklerse daniskasını yaparım, daniskasını. Tercihim birincisi. Ben meydanlarda entelektüel bir tartışma yapmak istiyorum ama siz bunu yapmak istemiyor, başka türlü tartışmak istiyorsanız, ona da varım, tercihinizi siz yapacaksınız.” değerlendirmesini yaptı.
Bir başka eleştirinin ise “CHP’ye genel başkan olamadın, Türkiye’ye cumhurbaşkanı olacaksın, mantıklı mı?” şeklinde olduğunu dile getiren İnce, “Tayyip Erdoğan, Beyoğlu’na belediye başkanı olamadı, Türkiye’ye cumhurbaşkanı oldu, niye onu söylemiyorsunuz? Abdullah Gül, Fazilet Partisinde Erbakan’a karşı aday oldu, kaybetti. Genel başkan olamadı ama cumhurbaşkanı oldu.” dedi.
“Bugün doğum günüm…”
Bugün doğum günü olduğunu, sevap ve günahlarıyla 54 yılı geride bıraktığını vurgulayan İnce, milletin mutluluğu, refahı için çalışacağını bildirdi.
İnce, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na, CHP’ye, ülkeye yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederken, salondakileri “Türkiye’de adaletsizliğe, hukuksuzluğa, despotizme isyan ederek milyonların sesi olduğu için, dünya demokrasi tarihine özel bir not düşülecek adalet yürüyüşünü gerçekleştirdiği için Kılıçdaroğlu’nu ayakta alkışlamaya” davet etti. İnce, “Kendisine karşı aday olmuş, onu eleştirmiş birisini cumhurbaşkanı adayı yapmak her babayiğidin harcı değildir.” dedi.
İnce, bu süreçte Kılıçdaroğlu’nu arayarak aday gösterilmesini isteyenlere ve bu isteğe olumlu yaklaşan Kılıçdaroğlu’na saygı ve şükranlarını sundu.