Yanmaz ailesinin hayata bakışı, 2003’te özel bir hastanede dünyaya gelen son çocukları Sameti ile değişti.
Sağlıklı iki ağabeyinin ardından Sturge Weber sendromuyla doğan ve bu nedenle yüzünün sol tarafını kaplayan kırmızı leke bulunan Samet, 40 günlükken de havale geçirmeye başladı. Epilepsi tanısı konulan Samet, 9 aylıkken de çocuk felci nedeniyle sağ tarafını etkin kullanamaz hale geldi.
Samet’e 15 yıldır ilgi ve sevgiyle bakan annesi 52 yaşındaki Fatma Yanmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son çocuğu Samet’in iki sağlıklı ağabeyi olduğunu söyledi.
Yanmaz, Sturge Weber sendromuyla dünyaya gelen Samet’e hamileliği sırasında herhangi bir sorun yaşamadığını belirterek, oğlunun 40 günlükken havale geçirdiğini dile getirdi.Nöbetlerin artarak devam ettiğini belirten Yanmaz, şunları anlattı:
“Oğlum, kucağımda nöbet geçirdiği zaman epilepsinin ne olduğunu bilmiyordum, o an yüzüne su serptik. Hastanede tanı konulduktan sonra tedaviye başladık. Günde 54 nöbet geçirdiği zamanlar oldu. Samet, 9 aylıkken de çocuk felci geçirdi ve sağ tarafını kullanamaz hale geldi. 11 aylıkken ameliyata alındı, 9 saat ameliyatta kaldı. Samet, ameliyattan sonra 12 gün yoğun bakımda kaldı. Ameliyattan önce de doktorlar, ‘Konuşamaz, yürüyemez, bakar, yer, içer, yatar.’ dediler. 4 yaşına kadar konuşmadı, yürümedi. Ameliyatımızı yapan bir doktorumuz vardı. ‘O benden de sağlam olacak, ben öyle düşünüyorum, Samet’e güveniyorum.’ dedi.”
Fatma Yanmaz, Samet’i 3,5 yaşında fizik tedaviye götürmeye başladığını ve hala devam ettiklerini belirterek, oğluna her şeyi göstererek yaptırmaya çalıştığını kaydetti.
“Onların arasında mutlu”
Samet’i 10 yaşına kadar kucağında taşıdığını anlatan anne Fatma Yanmaz, şöyle devam etti:
“Bağımsız yürüyemiyordu. Fizik tedavi sonunda yürümeye başladı. Gözünün içine bakarak konuşmasını sağladım. Samet sağ elini hiç açmıyordu, eli tamamen kapalıydı. Fizik tedavi çalışa çalışa şu anda açıp kavramaya başladı. Fizik tedaviyi bırakırsak tamamen kasılma olacak.
Sosyalleşmesi ve kaynaşması için okula gönderdim. Şu anda ortaokul son sınıfta. Okuma, yazması yok. Daha yeni yeni adını, soyadını yazıyor, dinliyor. Renkleri ve saati biliyor. Arkadaşlarıyla oynuyor. Arkadaşları da ona normal çocuk gibi davranıyor, onu esirgiyorlar. Her teneffüs yanına gidiyorum, tuvalete götürüyorum, yemek yediriyorum. Geçen gün bir öğretmeni sınavdan 100 vermiş, çok sevindi. Diğer öğretmeni de 45 vermiş. ‘Anne 45 mi çok, 100 mü çok?’ diye soruyor. ‘100 çok oğlum.’ dedim. Sevindi, çok mutlu oldu. Onların arasında mutlu.”
“Allah beni böyle yarattı, güzel yarattı”
Samet yürümeye başladıktan sonra babasından bir yere giderken yanında götürmesini istediğini anlatan Yanmaz, “Eşim ‘Sen alsana.’ diyordu. Kabullenemedi. Şimdi de diyor ki ‘Dünya bir tarafa, Samet bir tarafa.’ Samet, kendisini kimin sevip sevmediğini biliyor. Dışarıda görsün, ‘Bu ağabey beni çok sevdi anne.’ diyor. Düştün mü, yandın mı diye soruyorlar. ‘Yok. Allah beni böyle yarattı, güzel yarattı.’ diyor. Beni seven böyle sevsin demek istiyor. Biz alıştık. Tedavi ettirelim, bir şey yaptıralım desek bu sefer daha kötü olacağını söylediler yüzündeki lekenin. Samet de alıştı.” ifadesini kullandı.
Yanmaz, anne-oğul arasındaki ilişkilerine de değinerek, oğlunun kendisinden ayrı yatmadığını, el ele, kol kola gezdiklerini söyledi.
Oğlunun bakımını sürekli yaptığını kaydeden Yanmaz, korkulacak bir şey olmadığını ancak Samet’i yalnız bırakamadıklarını dile getirdi.
Fatma Yanmaz, oğlunun sohbetinin de güzel olduğunu ifade ederek, bugüne sevgiyle geldiklerini vurguladı.