TRT son 15 yılda büyük bir gelişim göstererek çağın tüm imkanlarıyla büyük bir başarı elde etti. Televizyon kısmında yaşanan dijital yenilenme radyo kısmında da kendisini gösterdi. Biz de TRT Radyo Daire Başkanı Amber Türkmen‘e bu başarıyı ve yeni projelerle ilgili merak ettiklerimizi sorduk.
Öncelikle TRT’nin başarısına değinmek istiyorum. TRT Radyo’nun başarısını neye bağlıyorsunuz?
TRT bugün 6 ulusal, 5 bölgesel, üç yerel radyo kanalıyla yayıncılık faaliyetini başarıyla sürdürüyor. TRT radyolarının başarısının arkasında, güçlü bir kurumsal örgütlenme, köklü bir yayıncılık geçmişi ve kamu yayıncılığı sorumluluğu ile görev yapan deneyimli yapım yayın kadrosu var. Elbette, yayının kalbinden gelen Genel Müdürümüz Sayın Şenol Göka’nın teşvik edici yaklaşımının da bunda payı büyük.
PLANLAMA BU BAŞARININ İLK ADIMI
Radyo Dairesi Başkanlığı olarak programların planlama ve koordinasyonundan sorumlu üniteyiz. Bir bakıma Radyo yayınlarının harcının karıldığı, temelinin atıldığı başlangıç noktası… Temel ne kadar sağlam olursa üzerine inşa ettiğiniz bina da o kadar sağlam ve işlevsel oluyor. Program planlama işte bu temeli oluşturuyor. Toplumun ihtiyaçlarına cevap veren, çağın gereklerine uygun bir planlama, başarının ilk adımı. Bütün kanallarımızın kimlik özelliklerine göre yıllık yayın akışlarını belirliyor; radyo programlarının TRT Genel Yayın Planı ve ilkelerine, yayıncılık gereklerine uygun şekilde yapılabilmesi; aksaksız, kaliteli, sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için gerekli tedbirleri alıyoruz. Planlama çalışmalarının yanı sıra Kurumumuzda faaliyet gösteren diğer Başkanlıklarla birlikte eğitim ve tanıtım faaliyetlerinin düzenlenmesi sürecinde aktif rol üstleniyoruz. Bu faaliyetler radyo yayıncılığını besliyor, güçlendiriyor, uluslararası yayın kurumu temsilcileriyle deneyim paylaşımına olanak tanıyor.
GENÇLERİN İLGİSİNİ ÇEKMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
TRT kendi alanında Türkiye’nin en büyük markalarından birisi. Radyo 1’le büyümüş biri olarak şimdi geldiği nokta benim için övünç kaynağı. Misal TRT Kent Radyo ve aileye yeni katılan TRT Haber Radyo bir anda öne çıktılar. Yeni projeler var mı?
TRT sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en saygın kamu yayın kurumlarından biri. Bu bize gurur veriyor ve toplum yararına yeni çalışmalar için de motive ediyor. İfade ettiğiniz gibi Genel Müdürümüz Sayın Şenol Göka’nın projesi olarak Ocak 2015’te yayın hayatına başlayan TRT Kent Radyoları, bu yıl aramıza katılan TRT Radyo Haber, ihtiyaçtan doğan, çok olumlu geri dönüşler aldığımız radyo kanalları. Önemli olan resmi görebilmek, dinleyiciyi tanımak, sosyal yapıdaki dönüşümü analiz edip uygulamaya geçmek. Proje zenginliği, amaca hizmet ediyorsa anlam kazanıyor. Örneğin çalışmalarında son noktaya geldiğimiz RDS Sesli Anons Sistemi, 81 ile özel kısa içerikli bir anons uygulaması. Ulusal yayın devam ederken her il kendine özel bir anons duyabiliyor. Bilgi iletişim teknolojisinin hızı ve cazibesi karşısında radyoyu güçlü kılmak, özellikle gençlerin ilgisini canlı tutmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
TRT Radyo için bir radyodan fazlası diyebilir miyiz? İnsanların ilgi alanlarına dair güzel işler sergilenmekte. Bu da sadece TRT Radyo’ya ait.
Tematik yayın anlayışının sağladığı bir özellik bu. Hayatın bütün sesleri TRT Radyolarında buluşuyor. Farklı kimliklerde yayın yapan radyo kanallarımızda dinleyicilerimiz kendi ilgi alanlarına yönelik içerik bulabiliyor. Radyo 1 tarihten ekonomiye, kültür sanattan spora söz ağırlıklı yayın yaparken TRT FM popüler müzik, TRT Radyo 3 Batı müziği, TRT Nağme Türk Sanat Müziği, TRT Türkü Türk Halk Müziği programlarıyla farklı beğenilere hitap ediyor. TRT Kent Radyoları metropollere ayna tutarken, TRT Radyo Haber doğru ve güvenilir habere ihtiyaç duyanların kanalı oluyor. TRT Bölge Radyoları ise yayın alanlarının sosyo – kültürel, ekonomik yapısına uygun bölgesel programlar üretiyor. Gerçekten de TRT Radyo, bir radyodan fazlası. Sen, ben, biz…TRT Radyo hayatın ta kendisi.
HALKIMIZ RADYOYA GÜVENİYOR
Bundan sonrası için radyoculuk Türkiye’de nasıl tekamül gösterir?
Halkımız radyo dinliyor, radyoya güveniyor. Yapılan bütün araştırmalar bu gerçeği doğruluyor. Hal böyle olunca radyonun dolayısıyla radyoculuğun her zaman özel bir yerde olacağını düşünüyorsunuz. Günümüz medya ortamında sunulan ilgi çekici seçeneklere rağmen radyo yayıncılığı sarsılmıyor. Aksine bu durum radyo yayıncılarının yaratıcı yeteneklerini harekete geçiriyor, gerek içerik gerek formatlarda özgün işler çıkıyor ortaya.
Sosyal medyanın bu kadar yoğun olarak kullanıldığı dijital çağda radyoyu dinlenir kılmanın püf noktası nedir?
Bu sorunun yanıtı aslında biraz da soruda saklı. Sosyal medyayı yok sayarak yapacağınız bir radyo yayınının özellikle genç dinleyicileri yakalaması çok zor. İnteraktif, yani dinleyicinin yayın estetiğine uygun biçimde katılımının sağlandığı dinamik bir radyoculuk günümüzde geçerli olan. Yayını tamamen sosyal medyaya teslim etmekten söz etmiyorum elbette. Ancak teknolojinin sunduğu olanaklardan ne kadar istifade ederseniz dinlenirliğiniz o kadar artıyor. Dijital çağda dinleyici artık edilgen değil, zaman zaman mesaj üreten konumunda. “Onun sesi” olma iddiasıyla yaptığınız bir yayında kendini sesiyle, sözüyle bulmak yani görünür olmak istiyor. Biz radyocular için işin püf noktası gelenekten kopmadan çağa ayak uydurabilmek sanırım.
Sadece bizimle paylaşmak istediğiniz sürpriz bir hazırlık var mı?
RDS Sesli Anons Sistemi’nden hemen sonra yeni bir uygulama daha başlıyor. TRT FM’in kapılarını, bir birlik beraberlik projesi olarak özel radyolara açıyoruz. Şu anda Azerbaycan Asan Radyosu ile haftada 1 ortak yayın yapıyoruz. Bir ortaklığımız da, “Mehmet’in Gezegeni” adlı programı haftada 1 ortak yayınladığımız Kral Pop’la. Bunu daha da yerele taşıma düşüncesindeyiz. Birlikte sesimizin duyulmadığı radyo kalmasın istiyoruz. Her hafta bir yerel radyoyla da bu radyolar arası birliği kuvvetlendirmeyi amaçlıyoruz.