MESUT Özil‘in Alman medyası, Futbol Federasyonu ve sponsorları ağır suçlayan açıklaması ve milli takımı bırakması tartışmaları Almanya’da Başbakan Merkel’e kadar uzandı. Berlin’de hükümetin basın toplantısında Başbakan Merkel’in Mesut Özil’in açıklamaları ve istifası konusundaki tutumu soruldu.
Basın sözcülerinden Ulrike Demmer, “Başbakan Merkel, Mesut Özil’e çok büyük değer biçiyor. Mesut Özil mükemmel bir futbolcu. Alman milli takımına çok katkısı oldu. Mesut Özil şimdi bir karar aldı. Bu karara saygı duymak gerekir. Spor Almanya’da uyuma çok büyük katkı sağlıyor. Almanya dünyaya açık bir ülke. Göçmen kökenli insanların Almanya’ya uyumu federal hükümet için bir anahtar ödev” dedi.
Mesut Özilin kararı Avrupayı sarstı Almanyaya sırtını döndüMesut Özil’in kararı Avrupa’yı sarstı! ‘Almanya’ya sırtını döndü’
Arsenal forması giyen Türkiye asıllı yıldız orta saha oyuncusu Mesut Özil, Dünya Kupası sürecinde ve öncesinde kendisine getirilen eleştiriler ve Recep Tayyip Erdoğan’la çekilen fotoğrafının ardından karşılaştığı tepkiler nedeniyle Almanya Milli Takımı’nı bıraktığını açıkladı.
İngiltere Premier Lig ekiplerinden Arsenal’de forma giyen Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil’in Almanya Milli Takımı’nı bıraktığını açıklamasının ardından ülkedeki tartışmalar da alevlendi.
Almanya Adalet Bakanı Katharine Barley, Mesut’un açıklamalarını bir alarm sinyali olarak niteledi. Barley sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Mesut Özil’in büyük bir Alman futbolcu olduğunu belirterek, “Mesut gibi büyük bir Alman futbolcunun ülkesinde ırkçılık nedeniyle istenmediğini ve Almanya
Futbol Federasyonu (DFB) tarafından temsil edilmediğini hissetmesi bir alarm sinyalidir.” ifadelerini kullandı.
Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Ulrike Demmer de federal basın merkezinde düzenlenen basın toplantısında Mesut Özil’in ayrılma kararını saygı duyulmasını istedi. Demmert, Başbakan Merkel’in Mesut’u futbolcu olarak takdir ettiğine dikkati çekerek Almanya’nın dünyaya açık bir ülke olduğunu ve sporun Almanya’da uyum için çok başarılı bir araç olduğunu belirtti.
Demmert ayrıca Merkel’in uyuma da çok önem verdiğine işaret ederek, “Almanya’da yaşayan Türklerin çoğu entegre olmuştur. Spor ve ekonomi alanında da çok başarılı örnekler var.” sözlerine yer verdi. Almanya Futbol Federasyonu’nun eski basın sözcüsü Harald Stenger yaşanan tartışmaların ardından DFB Başkanı Reinhard Grindel’in son 50 yılın en kötü başkanı olduğunu söyledi.
Stenger Tageschau internet sitesine verdiği demeçte Grindel’n sadece Özil olayındaki krizi yönetememisinin dışında diğer genel konularda da son 50 yılın en kötü başkanı olduğunu ve artık yerine gelecek kişinin sakin bir şekilde tartışılması gerektiğini kaydetti. Alman Engelli Sporcular ve Rehabilitasyon Birliği Başkanı ve eski Yeşiller Partisinin Federal Meclis Spor Komisyonu üyesi Özcan Mutlu da Özil’in Alman milli takımında bu şekilde ayrılmak zorunda bırakılmasının büyük bir skandal olduğunu söyledi.
Skandalın başını DFB Başkanı Grindel’in çektiğini savunan Mutlu, “Kendisini Alman futboluna adamış, milli takımında muhteşem oynayan hem Avrupa hem de dünya şampiyonluğunda katkısı olan Özil’in bu şekilde günah keçisi yapılması Almanya ve Alman sporu için kara bir lekedir.” dedi. Özil’in ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kalmasının Almanya’daki göçmenler için tehlike çanlarının çalmaya başladığı olarak değerlendirilebileceğini kaydeden Mutlu, “Her ne kadar Almanya için emek versen, dünya şampiyonu olsan siyasette başarılı olsan da yine Türksün, yabancısın, ırkçıların kurbanısın. Bu çok tehlikeli bir gidişat. Alman federasyonu, siyaseti, cumhurbaşkanı ve başbakanı, Türklere yönelik ırkçılığın ve düşmanlığın önüne geçilmesi için ellerinde geleni yapmalıdır.” şeklinde konuştu.
Alman Milli Takımı’nın eski kalecilerinden Bodo İllgner de Mesut’a teşekkür ederek, Mesut ve İlkay’ın çektirdiği fotoğrafın eleştirilmesinin yabancı düşmanlığıyla ilgili olduğunu savundu. Almanya Türk Toplumu’nun da twitter adresinden yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Özil’in tüm haklı eleştirilerine rağmen, tüm tartışmalar bu ülkede nerede durduğumuzu gösteriyor. Irkçılık bir ‘kurban evrelemesi’ olarak yeniden yorumlanır.