ABD’deki Northwestern Üniversitesi’nin Süper Yaşlanma Programı, yaşlanmaya rağmen hafızasını koruyan insanların beyin yapılarındaki olağanüstü farkları araştırıyor.
Nöropsikolog Dr. Tamar Gefen, “Hipokampüsü çok güzeldi” diyerek bir süper yaşlının beynine duyduğu hayranlığı anlatıyor. Holokost’tan kurtulan bu kadın, yaşadığı ağır travmalara rağmen dolgun ve sağlıklı nöronlara sahipti.
Gefen, “Bu kadar karmaşık bir yapının böylesine korkunç anıları barındırabilmesine hayret etmiştim” diyor.
Süper Yaşlılık Nasıl Keşfedildi?
“Süper Yaşlanma” terimi, Northwestern Alzheimer Hastalığı Araştırma Merkezi tarafından ortaya atıldı. 1990’larda tesadüfen incelenen 81 yaşındaki bir kadının beyni, bilim insanlarına yaşlanmanın etkilerine karşı doğal bir direnç olabileceğini gösterdi.
Bu kişi, 50 yaşındaki bireylerle aynı hafıza test sonuçlarını almıştı. Beyninde yalnızca tek bir nörofibriler yumak bulunması, yaşına göre olağanüstü bir durum olarak kaydedildi.
Profesör Sandra Weintraub, “İlk süper yaşlı beynimizde tek bir yumru vardı, ama sonraki örneklerde Alzheimer hastalarına benzer miktarda yumruyla karşılaştık. Buna rağmen hafızaları olağanüstüydü.” ifadelerini kullandı.
Süper Yaşlı Kime Denir?
Süper yaşlılar, 80 yaş ve üzeri olup 30 yaş daha genç bireylerle aynı hafıza performansını gösterebilen kişiler olarak tanımlanıyor.
Rey İşitsel Sözel Öğrenme Testi gibi bilişsel testlerde üstün başarı gösteriyorlar.
Bu bireylerin beyinlerinde Von Economo nöronları adı verilen özel hücrelerin sayısı daha fazla. Bu nöronlar, sosyal ilişkiler ve empatiyle bağlantılı. Araştırmalar, süper yaşlıların genellikle daha aktif sosyal bağlara sahip olduğunu gösteriyor.
Beyinleri Neden Farklı?
Süper yaşlıların korteks hacimleri, 20-30 yaş daha genç yetişkinlerle benzer seviyede.
Ayrıca Alzheimer hastalığıyla ilişkilendirilen tau proteinleri ve nörofibriler yumaklar, süper yaşlılarda çok daha az görülüyor.
Dr. Molly Mather, “Bazı 90 yaşındaki kişiler yeni bilgileri hatırlarken 50 yaşındakiler zorlanabiliyor. Bu gerçekten şaşırtıcı.” diyor.
Genetik mi, Yaşam Tarzı mı?
Araştırmaya göre süper yaşlılar arasında hem sağlıklı yaşayanlar hem de sigara içen, az uyuyan, alkol tüketen bireyler bulunuyor.
Dr. Gefen, “Basit bir formül yok. Genetik, biyoloji ve yaşam tarzı birbirini etkiliyor.” diyerek bu durumun karmaşıklığına dikkat çekiyor.
Prof. Weintraub ise, “İyi beslenmek, alkolü azaltmak, iyi uyumak önemli; ancak süper yaşlı olacağınızın garantisi değil. Fakat riskinizi azaltır.” diyor.
Bilim insanlarına göre süper yaşlılar, yaşlanmaya rağmen genç kalan beyinleriyle insan beyninin dayanıklılığını yeniden tanımlıyor.