Medya AlemiMedya AlemiMedya Alemi
  • Medya
  • Gündem
  • Magazin
  • Dizi/TV
  • Teknoloji
  • Kültür/Sanat
  • Yaşam
  • Sağlık
  • Spor
  • Diğer
Haber Araştırma: Çocukluk Travması Beyinde Fiziksel Yaralar Gibi Etki Yaratıyor!
Paylaş
Font ResizerAaa
Medya AlemiMedya Alemi
Font ResizerAaa
Arama
  • Home
    • Home 5
  • Demos
  • Categories
  • Bookmarks
  • More Foxiz
    • Sitemap
  • Kullanım Şartları
  • Künye
  • İletişim
  • Advertise
© Copyright 2022, Medya Alemi Tüm Hakları Saklıdır.
Medya Alemi > Sağlık > Araştırma: Çocukluk Travması Beyinde Fiziksel Yaralar Gibi Etki Yaratıyor!
Sağlık

Araştırma: Çocukluk Travması Beyinde Fiziksel Yaralar Gibi Etki Yaratıyor!

Çocukluk travması beyni şekillendiriyor, ruh sağlığını uzun vadede etkiliyor.

Son Güncelleme 26 Ağustos 2025 06:11
2 ay önce
Paylaş
Çocuk travma
Paylaş

2022 yılında Brain, Behavior, & Immunity-Health dergisinde yayımlanan bir araştırma, travmanın beyin için fiziksel bir yara kadar gerçek olduğunu ortaya koydu.

TRAVMA BEDENİ SÜREKLİ ALARMDA TUTUYOR

Çocuklukta tekrar eden tehditlere maruz kalındığında, beden bu duruma uyum sağlamak zorunda kalıyor. Bu süreçe ilk tepki veren ise bağışıklık sistemi oluyor.

Bağışıklık sistemi, normalde vücudu enfeksiyon, virüs ya da yaralanmalara karşı korumakla görevlidir. Ancak çocuklukta yaşanan istismar, ihmal ya da stres hâli, bağışıklık sistemini kalıcı bir alarm durumuna sokabiliyor. Yani vücut, geçici değil, sürekli bir tehdit algısıyla hareket etmeye başlıyor.

Bu durum, iltihaplanmayı tetikleyen moleküllerin aşırı üretilmesine neden oluyor. Fiziksel bir yara olmasa bile, bağışıklık sistemi sanki sürekli bir tehdit varmış gibi çalışıyor. Araştırma, bu iltihaplanma göstergelerinin, çocukluk travmasından on yıllar sonra bile yüksek seviyede kaldığını ortaya koydu.

Normalde bu moleküller kan yoluyla vücudun ihtiyaç duyulan bölgelerine taşınırken, kan-beyin bariyeri adı verilen savunma hattı onların beyne girmesini engeller. Ancak yoğun travmaya maruz kalındığında bu bariyer zayıflıyor ve iltihap molekülleri beyne ulaşabiliyor. Sonuç olarak, bu moleküller beynin işleyişini bozarak duygu durumu, hafıza ve dikkat üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.

Eğer çocuk, kendini hiç güvende hissetmeden büyürse, yani travmalar arasında bir “nefes alma” şansı bulamazsa, beynin bu yüksek alarm durumu kalıcı hale geliyor. Bu da uzun vadede ciddi ruh sağlığı sorunlarına yol açabiliyor. Hatta beynin fiziksel yapısı bile bu sürekli tehdit algısına göre yeniden şekillenebiliyor.

TRAVMA, BEYİNDEKİ BEYAZ MADDEYİ ZAYIFLATIYOR

Beyni yalnızca loblardan oluşan bir yapı olarak değil, bir şehir gibi düşünmek daha açıklayıcı olabilir. Bu şehrin iki ana yapı taşı vardır: Gri madde ve beyaz madde.

Gri madde, düşünce ve duygularımızın işlendiği alanları temsil ederken, beyaz madde bu bölgeler arasında iletişimi sağlar. Yani gri madde mahallelerse, beyaz madde bu mahalleleri birbirine bağlayan otoyollardır.

Araştırma, çocuklukta travma yaşamış ve bipolar bozukluk tanısı almış bireylerin beyinlerinde beyaz madde bozulmaları tespit etti. Özellikle “fraksiyonel anizotropi” adı verilen ölçümlerde düşüklük gözlemlendi.

Psycholog Today’de yer alan habere göre; kronik iltihaplanma, bu beyaz madde ağlarına zarar vererek beynin iç iletişim sistemini yavaşlatıyor. Sağlıklı bir beyinde bilgi hızlı ve verimli bir şekilde aktarılırken, travma sonrası zarar gören beyaz madde, sinyallerin yönünü şaşırmasına ya da gecikmesine neden olabiliyor. Böyle bir durumda duygu kontrolü bozuluyor, uyku düzeni altüst olabiliyor, tehdit algısı aşırı hassas hâle geliyor. Planlama, karar verme ve dürtü kontrolü gibi beceriler zayıflıyor.

Travma geçmişi olan bireyler, mantıksal olarak güvende olduklarını bilseler bile, kendilerini sürekli tetikte hissedebiliyorlar. Yorgun olmalarına rağmen uykuya dalmakta güçlük çekebiliyor ve en basit kararları almakta bile zorlanabiliyorlar. Tüm bu etkiler, çocuklukta yaşanan travmalar çoktan sona ermiş olsa bile, yetişkinlikte de devam edebiliyor.

Bulgular, beynin travma karşısında “bozulduğunu” değil, hayatta kalmak için yeniden şekillendiğini gösteriyor. Beyin, esnekliğini feda ederek savunma yollarını güçlendirmeyi tercih ediyor. Bu da aslında bir başarısızlık değil, bir dayanıklılık göstergesi.

Kekik Suyunun Mucizevi Etkisi!
Türkiye’de 4 Kişiden Biri Alerjik!
Güçlü Bir Hafıza İçin Bu Besinleri Mutlaka Tüketmelisiniz!
Otomatik Bira Sendromu: Alkol Almadan Sarhoş Olmak Mümkün mü?
Bilim İnsanları Bile Şaşkın! Aralıklı Oruç Cinsel İsteği Artırıyor mu?
EtiketlerBağışıklık Sistemi ve TravmaÇocukluk TravmasıKronik StresTravma ve Duygu KontrolüYetişkinlikte Travma Etkileri
Bu Haberi Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp LinkedIn
Önceki Haber Donald Trump Trump’tan ABC ve NBC’ye Sert Eleştiri: “Tarihin En Taraflı Kanalları”
Sonraki Haber Galata Köprüsü Yeni Galata Köprüsü Bu Gece Trafiğe Kapatılacak: İşte Detaylar!
Dişi Memeliler
Bilim İnsanlarından Çarpıcı Bulgular: Dişi Memeliler Erkeklerden %13 Daha Uzun Yaşıyor!
Diğer
Öğrenci
Matematik Yeteneği Genetik mi? Bilim İnsanları Matematik Kabiliyetinin Sırrını Açıkladı!
Diğer
Kadın Depresyon
Araştırma: Psikiyatrik Rahatsızlığı Olanlar Benzer Eşleri Seçiyor!
Diğer
Tuvalet
Uzmanlar Açıkladı: Günde Kaç Kez Tuvalete Gitmek Normal?
Diğer
Fare
Farelerin Yüz İfadeleri Beyinlerini Ele Verdi: Zihinsel Mahremiyet Tartışmaları Başladı!
Diğer
Medya AlemiMedya Alemi
© Copyright 2022, Medya Alemi Tüm Hakları Saklıdır.
  • Kullanım Şartları
  • Künye
  • İletişim
  • Advertise