Gazeteci Fatih Altaylı, Babala TV’ye katılan cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun performansına ilişkin “Adalet Yürüyüşü’nden bu yana en iyi performans” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Altaylı, söz konusu yazısında “Kılıçdaroğlu’nun Mevzular açık Mikrofon’daki performansı 13 yıllık siyasi hayatında Adalet Yürüyüşü’nden sonraki en yüksek performansıdır” yorumunda bulundu.
“SİYASİ HAYATINDAKİ EN İYİ PROGRAM PERFORMANSI”
Altaylı’nın yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Kemal Kılıçdaroğlu ile pek çok program yapmıştım ve Kemal Bey’in laf ebeliğinden uzak, kıvrak olmayan konuşma tarzının bu programda sıkıntıya düşmesine neden olabileceğini düşünüyordum. Kasıtlı olarak provoke edilecek, kibarlığından taviz vermeyeceği için zor duruma düşebilecekti.
Kılıçdaroğlu, böyle bir “Karşılaşma için” fazla düzgün biriydi. Zaten seçim öncesinin yoğun programı nedeniyle, Babala TV’deki programa katılamadı ve Oğuzhan’a “Cumhurbaşkanı olunca ilk senin programına katılacağım” sözü verdi.
Ancak seçimler ikinci tura kalınca, Kemal Kılıçdaroğlu bu zor programa katılma kararı aldı. Ben de “Nasıl olsa artık kaybedecek bir şeyi yok” diye düşündüm. Program çekimi 7 saat sürdü.
70 küsur yaşındaki Kılıçdaroğlu, kendisi ya da CHP’nin iletişim ekibi tarafından seçilmemiş ve büyük bölümü karşıt görüşlü ve hatta yer yer düşmanca tavırlı, dahası bir bölümü yalancı izleyici kitlesinin sorularına 7 saat boyunca yanıt verdi. Programı izledim. Çok net söyleyeyim, Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm siyasi hayatındaki en iyi program performansıdır.
“EN SIKI KILIÇDAROĞLU KARŞITI OLSANIZ BİLE SAYDI DUYMAYA BAŞLAMAMANIZ MÜMKÜN DEĞİL”
Sinirlenmeden, kimseyi kızmadan, kimseyi suçlamadan, haksız ithamlar karşısında bile sürekli sakin kalarak, sorular samimi yanıtlar vererek, pek çok konuya umduğumdan daha hakim olduğunu göstererek oldukça iyi bir program çıkardı.
En sıkı Kılıçdaroğlu karşıtı olsanız, programı izleyince Kılıçdaroğlu taraftarı olmasanız bile bir siyasetçi olarak kendisine saygı duymaya başlamamanız mümkün değil. Prompter olmadan, her şeye doğaçlama yanıt vererek, salonda çanak sorucu soracak kimsenin olmadığı ve yüzlerce kişinin karşısında yalın ve yalnız olarak konuştu.
Rakibi gibi bir belagat ustası orada da değildi ama samimiyetin, sükunetin belagati galebe çaldığını hissettim.
Kendisi ile onca program yaptım, hatta zaman zaman performansındaki düşüklükten dolayı içten içe çok kızdım. Elbette kendisinden ikinci bir Tayyip Erdoğan olmasını beklemiyor, tam aksine olmamasını bekliyordum ama tüm televizyon performanslarındaki zafiyeti de ana muhalefet lideri olarak yetersiz buluyordum.
Kılıçdaroğlu’nun Mevzular açık Mikrofon’daki performansı 13 yıllık siyasi hayatında Adalet Yürüyüşü’nden sonraki en yüksek performansıdır.”