Sözcü yazarı İsmail Saymaz, bugünkü “TRT: Trol Radyo ve Televizyonu” başlıklı yazısında TRT’yi Aktrollerin sardığını yazarak “Vatandaş olarak vergimle propaganda yapılmasını istemiyorum.” dedi. Saymaz, trollerin tüm partiyi de ele geçirdiğini ifade etti.
Saymaz’ın bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:
Ak-Trol kavramı, 2013 yılındaki Gezi Parkı günlerinden sonra hayatımıza girdi.
AK Parti, sosyal medyada muhalefeti etkisiz kılmak için trol ordusu kurdu…
Muhalefeti etkisiz kılmak için trol ordusu kurdu.
Maaşla çalıştırılan ordu bir virüse dönüşerek, ilkin partinin dilini, sonra bünyesini ele geçirdi. AK Parti’nin yeni Merkez Karar Yürütme Kurulu’nda trol siyasetçiler görevlendirildi. Bu kadarla kalsa iç meselesi denilip geçilebilirdi.
Türkiye, parti-devlete dönüştüğünden trol virüsü kamuya yayıldı.
Troller müsilaj gibi devleti sardı.
Örneğin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bir trol atandı.
Sıra TRT’ye geldi.
‘Pelikan’ adlı trol topluluğunun kurucusu olan bir kadın yazar, SETA adlı strateji araştırma kuruluşunun çalışanı ve bir bakanın oğlu meslek deneyimleri olmamasına rağmen TRT yönetimine atandı.
Oysa TRT Kanunu’nun ‘Yayın Esasları’ başlıklı beşinci maddesinde şöyle deniyor:
“Tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak.”
TRT, yasasını çiğneyerek, yurttaşlardan elde ettiği gelirle iktidarın basın-propaganda bürosu olarak çalışıyor. Kadrosunun liyakatsiz gazetecilerle doldurulması yetmezmiş gibi iktidarı övmekten başka bir niteliği olmayan partizanların arpalığına çevriliyor.
Vatandaş olarak benden alınan vergiyle propaganda yapılmasını…
TRT’nin Trol Radyo ve Televizyon Kurumu olarak işlev görmesini istemiyorum.
Ya TRT’yi geri verin.
Ya vergilerimizi.