Yıllarını ve yollarını sevdiği adam için değiştirmiş bir kadındı, Asya. Kimsesizliğini onunla doldurmuş, kaybettiği herkesi, her şeyi onunla yeniden bulduğunu sanmıştı. Herkesin gıpta edeceği mutlu bir ailesi, çok değer verdiği dostları ve kardeş yerine koydukları vardı, artık.
Doğru bildiklerinin aslında bir yalandan ibaret olduğunu öğrenene kadar. Ölmedi belki ama yaralandı, Asya; hayat dediğinden, kardeş dediğinden, dost dediğinden. Bir kere değil, birçok kere yara aldı ama tek seferde… Çelme yakından gelince; insan düştüğüne yanamıyor maalesef, düşürene yandığı kadar. En değerlisinin sadakatsizliği ve yıllardır dost dediklerinin ihaneti birbirine karışınca daha ne kadar hayal kırıklığına uğrayabilirdi ki bir insan.