CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bir sorunlar yumağı altında olduğunu belirterek, kimseden umutsuzluğa kapılmamasını istedi.
“Sözüm söz. Bütün bu sorunlardan Türkiye’yi arındıracağım.” diyen Kılıçdaroğlu, hapishane değil, fabrikalar yapacağını söyledi.
Türkiye’deki taşeron işçi sorununu ilk kez kendisinin dile getirdiğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, “Tamamına sahip çıktım. Sizin haklarınızı savunmak benim boynumun borcudur.” ifadesini kullandı.
“Herkes oturup düşünmeli”
Şırnak’taki bir kömür madeninde yaşanan kazayı hatırlatan Kılıçdaroğlu, hayatını kaybeden 8 kişiden birinin 17 yaşındaki işçi olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, “17 yaşındaki bir çocuk kömür madeninde çalışmaya zorlanıyorsa herkesin oturup düşünmesi lazım. En başta da devleti yönetenlerin.” dedi.
“Bir halkın bir de “sarayın 15 Temmuz’u var”
OHAL’in yeniden 3 ay uzatıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, darbe girişiminden hemen sonra Çankaya Köşkü’nde Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı görüşmeyi anımsattı.
Yıldırım’ın çok kısa bir süre için OHAL ilan edileceğini ifade ettiğini, ancak sürenin bir yılı aştığını belirten Kılıçdaroğlu, bir halkın bir de “sarayın 15 Temmuz’u” olduğunu ileri sürdü.
“Belediye başkanları istifaya zorlandı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2014’te demokrasinin sandıktan geçtiğini söylediğini, “Demokrasi sadece sandıktır. Halkın iradesini birileri ipotek altına alma girişimine girmesin. Bırakın halk, kendi iradesini rahat kullansın.” dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şimdi yüzde 49,5 oy alan başbakanın görevden alındığını savundu.
“Milli iradeyi açıkça tanımıyorum, milli irade benim.” denildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, seçimle gelen belediye başkanlarının şantajla istifaya zorlandığını savundu.
“Gel kardeşim seçim yapalım”
Kılıçdaroğlu, tek adam rejimi kaos yaratacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Kaos sarayda üretiliyor. Baskı, şantaj, tehditle devlet yönetilir mi? Hangi çağda yaşıyoruz? Ben bunları söylediğimde ‘Belediye başkanını mı koruyorsunuz’ diyor. Hayır biz demokrasiyi savunuyoruz, demokrasiyi koruyoruz. Şimdi teklif ediyorum; demokrasiyi koruyalım. 17 ay beklemeyelim yerel seçimler için. Buyurun gelin seçimleri erkene alalım. 17 ay beklemenin bir anlamı yok, anlamını kaybetmiştir. Şunu söyleyebilir: Efendim seçimleri erken yapacağız da Anayasa’da hüküm var, 367’yi bulamayız. Söz, CHP’nin sözü, Kılıçdaroğlu’nun sözü. Getir kardeşim Anayasa’yı değiştirelim, erkene alalım bu seçimleri.”