Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yunus Emre Enstitüsü‘nde naylon faturalarla 400 milyon liralık yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla hazırladığı iki ayrı iddianame Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 23 şüpheli hakkında 7’şer yıl hapis talep ediliyor.
Başsavcılık, kamu kaynakları ile finanse edilen Yunus Emre Vakfı‘na bağlı Yunus Emre Enstitüsü’ndeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak iki ayrı iddianame hazırladı.
Aralarında vakfın Özel Kalem Müdürü Mustafa Duru, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı Murat Çakır, eski Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Safiye Yurduseven ve firari eski Başkan Şeref Ateş’in oğlu Enes Ateş’in de aralarında bulunduğu 23 kişi “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” ve “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ile suçlanıyor.
Görevden alındıktan üç gün sonra yurtdışına kaçan eski Vakıf Başkanı Şeref Ateş’in dosyası firari olması nedeniyle ayrıldı.
Milyonlarca lira kaynak aktarılmış
İddianamelerde, enstitü tarafından alınmayan mal ve hizmetler alınmış gibi gösterilerek çeşitli şirketlere milyonlarca liralık ödeme yapıldığı belirtiliyor.
Firari eski Vakıf Başkanı Şeref Ateş’in oğlu Enes Ateş tarafından kurulduktan sonra devredilen şirketlere kesilen sahte faturalar üzerinden vakfın milyonlarca lira tutarında kaynağının aktarıldığı kaydedildi.Bahsi geçen firmalardan yapıldığı iddia edilen alımların tamamında satın alma sürecinin ihtiyaçlara ilişkin yaklaşık maliyet içeren “Olur” taleplerinin, dönemin Özel Kalem Müdürü şüpheli Mustafa Duru veya Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı şüpheli Murat Çakır tarafından Enstitü Başkanı firari Şeref Ateş’in onayına sunulması ve onun “olur” vermesi ile başladığı ifade edilen iddianamelerde, bununla birlikte, alımların çoğunluğunun enstitü başkanına verilen harcama limitinin üzerinde olduğuna dikkat çekildi.
İddianamede yüksek montanlı söz konusu alımların, başkanın harcama limiti altında kalacak şekilde bölündüğü, bu şekilde harcama yetkisinin, Enstitü Başkanı Ateş tarafından tek başına usulsüz olarak kullanıldığı bilgisi de yer alıyor.
Satın alma sürecinde en düşük fiyatı verdiği iddiasıyla mal ve hizmet alımı yapılmış gibi gösterilen firmaların çoğunluğunun yeni kurulan firmalar olduğu, en düşük fiyat veren firma konusunda henüz bir komisyon kararı dahi yokken adı geçen firmalar tarafından vakfa fatura kesildiği belirtiliyor.
7 yıl hapis istemi
Şüpheliler, Abdullah Yılmaz, Akın Berk Koç, Ali Fide, Ayşe Karahan, Enes Ateş, Erol Ergin, Evrim Taylan Erol, Fahri Yılmaz, Fatma Gül Erkılıç, Fikriye Karabağ, Hakan Karahan, İsmail Kayalı, Menderes Kadir Köseoğlu, Murat Çakır, Mustafa Duru, Muzaffer Keleş, Safiye Yurduseven, Selçuk Kaymakoğlu, Serkan İpek, Soner Gezgin, Talha Civelekoğlu, Tarık Koç ve Zeynep Uysal olarak sıralanıyor.
“Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ile suçlanan şüpheliler hakkında 7’şer yıla kadar hapis talep ediliyor.
Aynı kişiler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçundan da iddianame hazırlandı.
İddianamede “sahte faturalarda yer alan mal ve hizmetlerin yurt içi ve yurt dışında gerçekte alınmadığı, vakıftan haksız yere/karşılıksız para çıkışı sağlanarak vakfın zarara uğratıldığı” belirtiliyor.
Kamu kaynakları ile finanse edilen Yunus Emre Vakfına bağlı Yunus Emre Enstitüsünde, naylon faturalarla 400 milyon liralık yolsuzluk yapıldığı iddialarının ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulunca geçen yıl inceleme başlatılmıştı.
İnceleme sonrası şüpheli çok sayıda işlem nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştu.