Evrenin gizemlerine dair cevaplar veren uzay teleskobu, bu kez bir soruyu gündeme getiriyor.
James Webb Uzay Teleskobu, uzayın derinliklerindeki Herbig-Haro 46/47 adlı bir çift genç yıldızın yakınında bir galaksi buldu. Ancak galaksinin mükemmel bir soru işareti şeklinde olması, bilim insanlarını hayrete düşürdü.
Bu soru işareti insanlığa bir mesaj olabilir mi?
İlk tahminlere göre, akıllarda soru işareti bırakan bu galaksi aslında yerçekimi ile birbirini çeken iki ayrı galaksinin birleşmesinden oluşmuş olabilir.
Sussex Üniversitesi astronomi bölüm başkanı Dr. Stephen Wilkins, ‘‘Evrende bulunduğumuz noktadan gözlemleyebildiğimiz yüz milyarlarca galaksi var. Bunların çoğu spiral veya eliptik bir şekle sahip, yani uzaktan bir leke gibi görünüyor’’ diye açıklıyor.
‘‘Tıpkı bulutlar gibi, bu galaksilere de yeterince bakarsanız, tanıdık gelen bazı şekiller bulabilirsiniz. Ancak yine de evrende bir soru işareti görmek inkâr edilemez bir şekilde ilginç.’’
Gök bilimciler daha önce de penguenden güle ve alfabedeki harflere kadar birçok şeye benzeyen galaksiler bulmuştu. Wilkins galaksinin şeklinin gerçekten sıra dışı olduğunu kabul etse de bunun bir mesaj olduğu konusuna şüpheyle yaklaşıyor.
‘‘Üzülerek söylüyorum ki bu galaksinin insanlığa bir mesaj olması pek mümkün değil. Öte yandan bu keşif, teleskobun evrenimizi daha önce hiç görülmemiş bir şekilde keşfetme konusundaki inanılmaz yeteneğini gösteriyor.’’
Uzay teleskopları geliştikçe gök cisimlerinin şekilleri de değişiyor
Bu galaksi, uzaya fırlatılan en güçlü teleskop olan ve Büyük Patlama’dan sadece birkaç yüz milyon yıl sonra var olan galaksileri görebilen James Webb Uzay Teleskobu tarafından çekilen bir görüntünün dış kısmında ortaya çıktı.
Yakın kızılötesi görüntü, Vela takımyıldızında sadece bin 470 ışık yılı uzaklıkta bulunan Herbig-Haro 46/47 yeni doğan yıldızlarını, onları çevreleyen mavi bulutsuyu ve arka plandaki gökadaları yakalıyor.
Greenwich Kraliyet Gözlemevi’nde gök bilimci olan Gregory Brown, ‘‘Astronomlar gözlerini yıldızlara çevirdiğinden beri, orada bulduğumuz örüntüleri ayırt etme eğilimindeyiz’’ diye anlatıyor.
Yıldızlararası gaz bulutları olan pek çok bulutsu ve galaksi, şekillerine göre adlandırıldı. Ancak ilk gök bilimciler tarafından fark edilen bu desenlerin çoğu, teleskoplar geliştikçe ve her bir nesnenin ayrıntıları daha net hâle geldikçe farklılaştı.’’
Brown, galaksilerin şekillerinin teknolojik gelişmelere bağlı olarak değişebileceğine dikkat çekiyor.
‘‘Bir zamanlar bir Noel ağacının ya da bir insan başının kaba şekline sahip soluk bir leke olarak görülen galaksiler, artık daha çok gaz ve tozdan oluşan karmaşık bulutlar ve filamentler olarak görülüyor. Belki de bir gün bu galaksiye öyle kaliteli teleskoplarla bakabileceğiz ki, soru işareti şekli görebildiğimiz yeni detaylar arasında kaybolacak.’’
Uzmanlar bu şeklin aynı kütleçekim alanını paylaşan iki galaksinin çarpışmasıyla oluştuğuna inanıyor. Soru işaretindeki nokta, daha küçük bir galaksiyi kavisli bir çizgi şeklinde kendine çeken daha büyük galaksi olabilir. Öte yandan yalnızca birbirine yakın iki galaksinin bu şekli oluşturmuş olma ihtimali de var. Galaksinin kırmızı renkleri ise çok uzak bir mesafede olduklarını gösteriyor.