Lübnanlı ünlü bestekar, şarkıcı ve udi Marsel Halife, İstanbul’da düzenlenen “Şark Gençlik Yıllık Konferansı 2017” çerçevesinde verdiği konserin ardından AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Lübnan’daki iç savaş döneminin sanatsal kişiliğini oluşturan önemli süreçlerden biri olduğunu anlatan Halife, çocukluk yıllarında yaşadıklarının müzik tercihlerinde etkili olduğunu belirtti.
Hamasi müzikler yapmadığını aktaran Halife, insanı merkeze alan sanatı öne çıkardığını belirterek, “Müziklerimde sadece insana dokunan derin insani duyguları işliyorum, pasaport, doğunun nameleri ve annemin ekmeğine olan özlemim gibi.” ifadelerini kullandı.
Kendi sanatını yorumlayan Halife, şunları söyledi:
“İnsana rahatlık veren eserler yapıyorum. Bunlar, insanın acılarını yok ederek, ona, karşı duruş, siyasi, toplumsal ve insani haklarını isteme konularında yardımcı oluyor. Bir yıl kadar önce Mahmud Derviş’in şiirinden bir parça yaptım. Aşkın Endülüs’ü adını verdiğim bu eserin insanlar aşk şarkısı olduğunu düşündüler. Dış görünüşünden farklı algılanan bu parçaya rağmen şarkılarımı soyut anlamıyla insan için söylüyorum.”
Sanatın politikleştirilmesi
Arap dünyasında egemen olan bazı yönetimlerin istekleri doğrultusunda sanatın politize edilmesine karşı olduğunu belirten Halife, şöyle devam etti:
“Müzik, tüm yönetimlerin ve egemenliklerin üstündedir ve özgürdür. Siyasi meylimden ve insani bir davaya inandığım için yaşadığım yeri terk etmek zorunda kalmıştım. Bu, Filistin davasıyla Lübnan’daki güçlü etnik siyaset arasındaki mücadelenin olduğu dönemlerdi. Arap dünyası çok acılı bir realiteye sahip.”
“Türkler hissederek müzik yapıyorlar”
İstanbul’da düzenlenen Şark Senfonisi etkinliğini yorumlayan Halife, şunları kaydetti:
“Müzikal içeriği ve manevi yapısı bakımından çok seçkin bir çalışma. Şark Senfonisi, bugünün gençleri ile bir önceki nesil arasında iletişimi sağlayan bir özelliğe sahip. Arap Baharı olayları (2010) öncesinde yazmıştım. Ancak Tüm Arap dünyasında özgürlüğü arzu eden herkes için bir haykırış anlamını içinde barındırıyor. Devrim, henüz beş yıl önce başlamadı yıllar öncesinde başlamıştı.”
Türk müziğinin çok zengin bir mirasa sahip olduğunu, Türk halkının temelde Arap müziğine bağlı olduğunu savunan Halife, Türklerle müzik yapmaya ilişkin dil farklığına işaret ederek, “Dil farklılığı unsurunun aslında herhangi başka bir ülkedeki güçlükten çok daha hafif olacağını düşünüyorum. Çünkü Türkler hissederek müzik yapıyorlar.” dedi.
Halife, “Şark Gençlik Yıllık Konferansı 2017” çerçevesinde Türkiye’de konser vermekten duyduğu memnuniyeti sözlerine ekledi.