Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Devlet olarak yapacağımız şey, sanata ve sanatçıya bir kalıp, bir istikamet çizmek değil, sanat ve sanatçının işini kolaylaştırmak, sanatçının, sanatla uğraşan kitlelerin gerçekten bu zihin dünyasındaki zenginlikleri çoğaltabilmektir ve güçlükler varsa, karşılaştıkları güçlüklerin ortadan kaldırılmasını temin edecek bir atmosferi oluşturmaktır.” dedi.
Kurtulmuş, Topkapı Sarayı’ndaki Konyalı Restoran’da Mithat Şen, Ahmet Güneştekin, Peyami Gürel, Günseli Kato ve Hülya Aktaş’ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 ressamla bir araya geldi.
Ressamlarla kültür ve sanatın geleceği hakkında sohbet eden Kurtulmuş, onların taleplerini dinledi.
Toplantıda “Dünyayla Konuşan Resim” ve “Uluslararası Kulvarda Resim Sanatımız” konu başlıkları üzerinde duruldu.
Programa ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşavirleri Sibel Eraslan ve Cumhur Kaygusuz, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ile Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı da katıldı.
Bakan Kurtulmuş, ressamlara hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, Göbeklitepe’den Bizans’a, İslam medeniyetinin şaheserlerinden İslam öncesi dönemin antik kentlerine kadar yüksek estetik değeri olan birçok esere sahip olduğunu söyledi.
“Beraber mücadele edeceğiz”
Türkiye’nin hem çağdaş hem geleneksel sanatlar anlamında da değerli sanat eserlerine sahip olduğunu aktaran Numan Kurtulmuş, “Tabii ki bütün bu Türkiye’nin muhassalasının, birikiminin özeti de İstanbul’da. Her şeyiyle mimari güzellikleri, müzeleri, sanat eserleri, çeşmeleri, camileri, mescitleri, arkeoloji müzesi, içinde bulunduğumuz Topkapı Sarayı ile her tarafı birbirinden muhteşem olağanüstü yüksek bir zenginliğe sahibiz.” diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, İstanbul’un en eski yerleşim birimlerinden biri olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“İlk savaşlar burada, ilk savaş sonrası anlaşmalar burada, ilk ticaret anlaşmaları bu topraklara ait. Bu zenginlikten dolayı gerçekten övünmemiz lazım ama bunun da hakkını vermemiz lazım.
Yani bakan olduktan sonra özellikle bu tarafı insanı ürkütmüyor değil, büyük bir yük üzerimizde. O yükü hep beraber sanat erbabı arkadaşlarımızla, sanatçı dostlarımızla beraber daha ileriye taşımak için gayretle samimiyetle mücadele edeceğiz.”