Zeytinburnu Belediyesi’nce, Yunus Emre Enstitüsü iş birliğiyle düzenlenen Kudüslü genç ressam Sündüs Recebi’nin “Benim Şehirlerim” isimli resim sergisi sanatseverlerle buluştu.
Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen sergide AA muhabirine açıklama yapan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, enstitünün sanat aracılığıyla ülkeler arasında köprü oluşturduğunu belirtti.
Enstitünün, insan odaklı ve insana ulaşma amacıyla yurt dışında faaliyet gösteren kültür sanat merkezleriyle iletişime geçtiğini aktaran Ateş, bu iletişimin dünya insanlarıyla irtibatı artırdığını ve Kudüslü genç ressamın sergisinin de bu anlamda önemli olduğunu kaydetti.
İki sene önce Yunus Emre Enstitüsü’nün Kudüs merkezinin açıldığını hatırlatan Ateş, “Özellikle Mescid-i Aksa’nın durumu, oradaki çinilerin harap oluşu bizi üzmüştü. Onun üzerine, ‘Osmanlı Dönemi’nden kalan çinileri nasıl yenileyebiliriz?’ diye düşünürken bir proje geliştirdik ve Kudüs’ten çini ustalarını eğitmek için İznik Vakfı iş birliğiyle Türkiye’ye sanatçılar getirdik.” diye konuştu.
Ressam Sündüs Recebi’nin de Türkiye’de eğitim almak için gelen sanatçılar arasında yer aldığını belirten Ateş, şöyle devam etti:
“Enstitü olarak hayata geçirdiğimiz kültür-sanat çalışmaları neticesinde ressamımız, köklü geçmişe sahip olan iki kadim şehri, Kudüs ve İstanbul’u bu tablolarda resmetti. İstanbul’a davet ettiğimiz bir sanatçının, İstanbul’u sevmesi, İstanbul ile ilgili resimler yapması, bu çalışmalarını sanatseverlerle buluşturması çok önemlidir. Bizim için de insandan insana sanat vasıtasıyla ülkeleri yakınlaştırmak, çok büyük bir anlam arz ediyor. Bu kapsamda devam eden çalışmalarımız neticesinde de Kudüs Ramallah’ta da ikinci merkezimiz açılacak.”
“Kudüs ve İstanbul’un güzelliği tuvale yansıtılamayacak kadar büyük”
Serginin açılışında konuşan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın da serginin, doğru ve anlamlı bir dönemde açıldığını belirterek, emeği geçenlere ve Kudüslü ressama teşekkür etti.
Aydın, sergi sayesinde Kudüs’ün Zeytinburnu’na taşındığını belirterek, “Kudüslü ressam kardeşimiz, Kudüs ile İstanbul’u kucaklaştırdı ve buluşturdu. O mahzun, hüzünlü ve medeniyetin doğduğu şehir Kudüs’ü, Zeytinburnu’nda ve kültür merkezimizde yaşatmış oldular, yaptığı bu çalışmalar bizim için çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Ressam Sündüs Recebi ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kudüs’ten sonra en önemli şehrin İstanbul olduğunu belirterek, Türkiye’yi ve özellikle İstanbul’u çok sevdiğini vurguladı.
İstanbul ve Kudüs arasında derin bir bağ olduğunu dile getiren Recebi, şunları kaydetti:
“Kudüs ve İstanbul arasında sevgi bağını hissettim ve bu bağı resimlerime taşımaya çalıştım. İki şehir arasında mimarisi, çarşıları, yolları, camileri, çeşmeleri ve küçük detayların dahi içinde yer aldığı çok fazla benzerlik var. Kudüs’te Osmanlı dokunuşları var, İstanbul da bize bu benzerlikleri anımsatıyor. Ayrıca Filistin ve Türklerin adet ve gelenekleri noktasında da ciddi benzerlikler olduğunu düşünüyorum. Burada sergilenen 28 resmimi 6 ayda hazırladım. İstanbul ve Kudüs’ün birbirine olan benzerliğini aksettirmeye çalıştım. İlk resimlerimle Türkiye’de olmak ve onları en sevdiğim İstanbul’da sergilemek, benim için büyük bir onur ve mutluluk kaynağıdır.”
Recebi, iki şehrin güzelliklerini anlatmak için resim yapmanın yetersiz olduğunu vurgulayarak, “Kudüs ve İstanbul arasındaki benzerlik ve güzellikler, tuvallere yansıtılamayacak kadar büyük. Ben bu güzellikleri elimden geldiğince tuvallere yansıtmaya çalıştım ama ne kadar başarılı oldum bilmiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Küratörlüğünü Mehmet Lütfi Şen’in yaptığı “Benim Şehirlerim” isimli sergi, 30 Ocak’a kadar ziyaret edilebilecek.