Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’da 8 Türk vatandaşını katleden NSU terör örgütüyle ilgili mahkeme kararının tatmin edici olmadığını söyledi. Erdoğan, “Meselenin özüne inilmeli. Bu, bir tür Gladio olayı olabilir. Bunun derinine inilmeli. Sıradan bir olay değil. Sadece bir kadının müebbet alması, mazlum mağdur aileleri ve bizi tatmin etmeyecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı’na sorular ve yanıtları özetle şöyle:
SÖZLER TUTULMADI
NATO Zirvesi sırasında Almanya Başbakanı Merkel’le yaptığınız görüşmenin içeriğini paylaşır mısınız?
Sayın Merkel ile ikili ilişkilerimizi, Avrupa Birliği sürecini ve bölgesel konuları ele aldık. İkili ekonomik ilişkilerimizin özellikle geliştirilmesini aramızda değerlendirdik. Bunların başında savunma sanayii işleri var. Mutabakatımız var. İkili ekonomik ilişkileri çok daha yoğun şekilde geliştireceğiz. Görüşmemizde, Mülteci Anlaşması gereği Türkiye’ye aktarılması gereken fonlar da gündeme geldi. Bu fonların bize aktarımının hızlandırılması gerektiğini söyledik. Biliyorsunuz 3 + 3 milyar Euro gibi bir rakamdı. Bunun birinci dilimiyle ilgili verilen söz maalesef henüz yerine getirilmedi. Harcanan rakam 957 milyon Euro seviyesinde. İkinci dilim zaten yok ortada. Bunları Sayın Merkel’e söylediğimiz gibi Sayın İtalya Başbakanı’na da söyledik, aynı şekilde Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron’a da söyledik.
Almanya’da 8 Türk vatandaşının kanına girmiş olan ve 5 yıldır devam eden NSU terör örgütüyle ilgili davaya ilişkin karar açıklandı. Merkel’le görüşmede bu dava da konuşuldu mu?
Evet, NSU davasına da değindik. NSU davasında çıkan kararın tatmin edici olmadığını söyledik. Bu bir tür Gladio olayı olabilir, bunun derinine inilmesi gerekir. Sadece o kadının müebbet alması, mazlum mağdur aileleri tatmin etmeyecektir. Bu işin sıradan bir olay olmadığını düşünüyoruz. Konunun tüm boyutlarıyla araştırılması gerektiğini söyledik. Kendileri de çok farklı düşünmüyorlar. Örgütün öldürdüğü insan sayıları ortada. Bir kişiye müebbet, diğerlerine 10, 5, 2, 3 yıl gibi hapis cezaları verildiğini görüyoruz. Bu tür bir karar elbette mağdur aileleri de bizi de tatmin etmiyor. Bunları Sayın Merkel’e açıkça ifade ettim. Terörle mücadele konusunda daha kararlı ve tutarlı bir tavır takınılması gerektiğini de belirttik. Almanya’daki FETÖ ve PKK mevcudiyeti konusundaki endişelerimiz devam ediyor.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in davetiyle Almanya’ya yapacağım ziyareti de ele aldık.
Adil Öksüz meselesi de gündeme geldi mi?
Hayır gelmedi. İnşallah Almanya’ya yapacağım ziyarette tüm konuları konuşma fırsatımız olacaktır.
Ziyaret tarihi belli mi?
Herhalde ağustosa sarkar.
BEDELLİ ASKERLİK İÇİN KARARNAME ÇIKABİLİR
En büyük beklentilerden biri de bedelli askerlik konusu. Bu konuda mesaj verebilecek misiniz?
Konuyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanımız çalışmalarını yapacaklar, hazırlıklarını yapacaklar. “Bunu inşallah seçimden sonra ele alacağız” demiştim. Nasılı, nedeni, her şeyiyle, MSB yapacak çalışmayı. Ne kadar kişiyi kapsayacak, hangi yaş grupları arasında olacak, ücret ne kadar olacak, tüm bu konular belirlenecek. Zannediyorum en kötü ihtimalle yeni yasama döneminde açıklamış oluruz. O zamana kadar da hazırlıklarımızı bitirmiş oluruz. Belki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çıkarmayı da deneyebiliriz. O zaman daha erkene çekmiş oluruz.
F-35’TE SORUN YOK
ABD Başkanı Trump ile görüşmede hangi konuları ele aldınız?
Münbiç ve F-35’ler konusunu ele aldık. Münbiç anlaşması şu anda planlandığı şekilde ilerliyor. Tabii ki asıl hedefimiz ABD’nin PYD ve YPG ile bütün ilişkisini kesmesi. Şu anda öyle bir görüntü yok. Münbiç konusunda şu an gündemde olan şey PYD-YPG’nin Fırat’ın doğusuna gitmesi; ayrıca yüzde 90’ı Arap olan Münbiç’e, gerçek sakinlerinin yerleşmesini sağlamak. Geçen ay Mevlüt Çavuşoğlu Bey’in ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile yaptığı görüşmede belirlenen takvim çalıştığı sürece, temennimiz odur ki Münbiç asıl sahiplerine bırakılmış olacaktır. Şu anda bu yönde bir gayret var.
F- 35 için son taksitle birlikte toplam 900 milyon doları ödemiş olacağız. 800 milyon doları zaten ödemiştik. 100 milyon dolar daha ödenecek birkaç gün içinde. Sayın Trump bu anlaşmanın aynen uygulanacağını söyledi. “Konuyla ilgili olarak gerekli talimatları verdim” dedi. Beyaz Saray, Kongre’ye mektup gönderdi. Yaptırıma karşı olduğunu bildirdi.
NATO’DA ‘AÇIK KAPI’ İSTİYORUZ
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel’de katıldığı NATO Zirvesi’ni şöyle özetledi:
Terörle mücadelede, müttefik ve ortaklarımızdan terör örgütleri arasında ayrım gözetmeksizin tam destek ve dayanışma beklediğimizi vurguladık. Türkiye’nin üzerine düşen sorumlulukları fazlasıyla yerine getirdiğine işaret ettik. Müttefiklerin güvenlik kaygılarının ciddiyetle ele alınmasının zorunluluğunu, bunun güvenliğin bölünmezliği ilkesinin gereği olduğunu belirttik.
NATO’nun karşı karşıya kaldığı küresel sınamalara kendini uyarlamasına ve Avrupa Atlantik bölgesinde barış ve istikrarı korumaya yönelik önemli kararlar aldık. Bu çerçevede NATO’nun uyarlanmış komuta yapısı, müttefiklerin Afganistan’a desteğinin arttırılması ayrıca kararlaştırıldı.
Irak’ın terörle mücadele kapasitesini güçlendirmeyi de içerecek şekilde güvenliğine katkı sağlamak amacıyla bir eğitim misyonu başlatılmasına karar verildi. NATO’nun Irak’ta başlatacağı eğitim misyonuna komutan yardımcılığını üstlenecek olmamız Irak’ın istikrar ve güvenliğine atfettiğimiz önemin ve NATO’ya taahhüdümüzün somut bir tezahürüdür.
Makedonya’ya NATO’ya üyelik müzakerelerine başlaması için davette bulunuldu. Bundan memnuniyet duyduk. Ülkemiz başından beri ittifakın açık kapı politikasını, Avrupa Atlantik Bölgesi’nde güvenlik ve istikrarı arttırmaya matuf stratejik bir araç olarak görmüş ve desteklemiştir. Türkiye, Bosna Hersek ve Gürcistan’ın ittifakla angajmanının geliştirilmesi konusunda azami gayret göstermiştir. Bu yıl sonuna kadar bunun bitirilmesi için gerekli görüşmeler devam ettirilecek.
Zirvede ayrıca askeri risklerin azaltılması ve şeffaflığın sağlanması amacıyla Rusya ile siyasi ve askeri diyaloğun canlandırılması gereğine işaret ettik.
Avrupa Birliği’nin savunma ve güvenlik konularında ülkemize yönelik taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini de vurguladık.
MÜFTÜ SEÇİMİNE YEŞİL IŞIK YAKTI
Yunanistan Başbakanı Çipras’la yaptığınız ikili görüşmede atmosfer nasıldı?
İyiydi. Çipras, iyi niyetli hareket ediyor, ilişkilerimizi geliştirme iradesi var. Mesafe almak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Çipras’la askeri meseleleri de konuştuk. Ayrıca Türk yatırımcıların oradaki yatırımlarına da değindik. Yunanistan’a kaçmış olan FETÖ’cü 8 askerin durumunu, sınır ihlali yaptıkları için Türkiye’de yargılanan iki Yunan askerlerinin durumunu da konuştuk. Ayrıca, Fethiye Camii, Atina’daki cami meselesi, bunların restorasyonunu konuştuk. Batı Trakya konusunu ciddi manada ele aldık. Batı Trakya’da atamayla değil, seçimle müftü gelmesi konusunu hatırlattık. İnşallah seçimle müftü olacak. “Hayır” demiyor, “Yeni sisteme geçeceğiz, atama olayını kaldıracağız” diyor. Yani bu konuda yeşil ışık yaktı diyelim..
İtalya Başbakanı Conte, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la ikili görüşme yaptınız…
Kapsamlı ve güzel görüşmeler yaptık. İtalya ile bu dönem çok daha hareketli ve verimli bir süreci yaşayacağız. Fransa’yla savunma işbirliğimizi güçlendiriyoruz. Terörle mücadelede Fransa’dan beklentimiz kararlı ve tutarlı olmasıdır. PYD ve YPG gibi örgütlerin korunmasının kabul edilemeyeceğini belirttik.
SURİYE’DE HEDEF SEÇİM
Suriye ile ilgil geçiş sürecine yönelik yeni bir hamle sezdiniz mi?
Macron ile konuştuk. Merkel’e de söyledim. Bu konuda dayanışma içinde olmamız gerekiyor. “Sadece Kobani’den geçip gelen 200 bin insanın halen bizde barındıklarını biliyor musunuz” dedim. Haberleri dahi yok. Suriye kuzeyinde terör bölgeleri oluşturulmasına müsaade edemeyiz. Hedef bir an önce Suriye’de sağlıklı bir seçim yapılmasını sağlamaktır. Koalisyon güçleri, Türkiye, Rusya, İran birlikte Suriye halkını seçime götürebilmeli.
HER KONUDA BAKANLIK OLMAZ
Yeni sistemde FETÖ ile mücadele için ayrı bir yapının kurulması öngörülüyor mu?
Hemen her konuda bir bakanlık veya genel müdürlük kurma tarzındaki yaklaşımları doğru bulmuyorum. İçişleri Bakanlığımız var, istihbarat, teşkilat başkanlıklarımız var. Bunları zaten onlar kovalıyor. Bakın Kosova’da da olsa Azerbaycan’da da, Ukrayna’da da olsa yakalayıp getiriyoruz. Ukrayna’dan bir tane daha gelecek. Bunları hep takip ediyoruz. Nereye kaçmış olurlarsa olsunlar, bunları peşlerini bırakmayacağız. Bunlar çözülene kadar, dökülene kadar peşlerindeyiz. Rabbim bizi inşallah bu konuda yalnız koymayacak.
PUTİN’E ‘DAR ZİRVE’ DAVETİ YAPACAĞIM
ABD ile Rusya konusunda görüş ayrılıkları biliniyor. Stratejik ortaklığın kâğıt üzerinde kalmaması için güçlü bir irade ortaya konuldu mu? Olumlu bir izlenim edindiniz mi?
Pazartesi günü Trump ve Putin, Helsinki’de bir araya gelecek. Bana göre bu zirve çok çok önemli. Bakalım bu zirvede hangi konularda mutabakat olacak, hangi konularda ayrı düşecekler, izleyip göreceğiz. Biz de cumartesi (bugün) için Sayın Putin ile bir telefon görüşmesi yapmayı planlıyoruz, bu görüşmede dar kapsamlı, Türkiye’de bir araya gelmeyi teklif edeceğim. Bölge sorunlarını ele alacağımız bir görüşme olacak. Helsinki’den sonra böyle bir şeyi kabul ederse bizim için iyi olur. Belki bir veya iki ülkeyi daha davet edip bir organizasyonu gerçekleştirelim istiyorum. Bölgedeki durumu daha stabil hale getirmiş oluruz diye düşünüyorum.
KIBRIS İÇİN ‘GUTERRES ÇERÇEVESİ’ Nİ KONUŞTUK
Azerbaycan seyahati sonrası MİT FETÖ’nün önemli adamlarını yakalayıp getirdi. Ukrayna’dan da getirildi. Yine de Batı’nın tavrı mücadeleyi engelliyor mu?
Bizim mücadelemizi asla engellemez. FETÖ ile mücadele konusunda ne denli kararlı olduğumuzu, Sayın Çipras dahil herkes biliyor. Kendisine, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, helikopterle kaçtıkları Yunanistan’da barınmakta olan 8 darbeci askerin Türkiye’ye iadesinde ısrarcı olduğumuzu anlattım. Tabii o da, Edirne’de sınır ihlali yapan askerlerinin üzerinde duruyor. Meselelerin halli için iyi niyetli biçimde gayret gösterme konusunda mutabık kaldık. Kıbrıs meselesini de konuştuk. ‘Guterres Çerçevesi’ diye anılan planı konuştuk. Guterres, bu konuda bölgeye bir kadın temsilcisini gönderecek. Çalışmaları olacak. Bu konuda da Çipras’la görüşmelerimizi gerçekleştirelim. Gerek Dışişleri Bakanım, gerek İstihbarat gerekse Genelkurmay başkanlarımız karşılıklı olarak bir araya gelip bunları, Ege’yle ilgili konuları görüşecekler, olgunlaştıracaklar. Daha sonra biz de görüşeceğiz.