Kadınlar yüzyıllardır iç çamaşırı giyiyor ancak bugün bildiğimiz tarzlara benzeyen külotlar 19. yüzyıldan sonra dikilmeye başlandı. Bunun yerine diz donu olarak bilinen ve Mısır’da M.Ö. 4.400’e kadar uzanan iç çamaşırları giyiyorlardı.
Açıklamada şu ifadeler yer alıyor: “Bunlar, dizlere kadar gelen bol bir şort gibi, belden birleştirilen iki ayrı bacağı olan kıyafetlerdi. Sonunda,1920’ye gelindiğinde etekler diz üzerinde bitiyordu. Altına yeni, daha kısa elbise tarzlarına uyum sağlayacak iç çamaşırları üretilmesi gerekecekti.
Ortadaki fiyongun lastik icat edilmeden önce iç çamaşırının aşağı kaymasını önlemek için kullanıldığı biliniyor.
Ancak tek sebep bu değil. Yüzyıllar önce, elektrik henüz keşfedilmemişken kadınlar genellikle şafaktan önce kalkıp karanlıkta veya mum ışığında giyinmek zorunda kalırdı. Yani fiyonk, ön tarafı arkadan ayırmak için kullanıldı.