CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, down sendromlu bireylerin sorunlarını gündeme taşımak için hazırladığı Meclis Araştırma önergesine, internet üzerinden başlattığı imza kampanyası ile destek arıyor. Engin, 100 bin imzaya ulaşmak ve Meclis’te bir araştırma komisyonunun kurulmasını sağlamak için çalışıyor.
Engin yaptığı açıklamada, yaklaşık 6 ay önce down sendromlu bireyler, ilgili dernekler ve ailelerle görüşerek bir çalışma başlattığını anlattı.
Down sendromlu bireylerin yaşadığı sorunların gündeme gelmesi ve çözüm önerilerinin ortaya konması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin önerge hazırladığını belirten Engin, önergesine internet üzerinden başlattığı imza kampanyası ile de destek aradığını aktardı.
Engin, 100 bin imzaya ulaşarak komisyon talebini daha güçlü bir şekilde ortaya koymak istediğini, 10 gün önce başlayan kampanyasına vatandaşların yoğun destek verdiğini ifade etti.
Down sendromunun bir hastalık değil, genetik farklılık olduğunun altını çizen Engin, konuyu siyaset üstü bir yaklaşımla tüm partilerin bir araya gelerek ele almasının, sorunların çözümü açısından önemli olduğunu vurguladı.
Engin, 21 Mart’ın “Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü” olduğuna işaret ederek, o tarihe kadar 100 bin imzaya ulaşmayı, yakın zamanda da siyasi partilerin iş birliği ile TBMM’de kurulacak bir araştırma komisyonunun müjdesini vermeyi umut ettiğini söyledi.
“Sorunlar doğumla birlikte başlıyor”
Çalışması sırasında down sendromlu bireylerin ve ailelerinin sorunlarını yakından gözlemlediğini anlatan Engin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aileler için sorunlar doğumla birlikte başlıyor. Down sendromlu bebeklerin doğumun hemen sonrasında erken eğitim ve fizyoterapi desteği almaları gerekiyor. Bunu alabilmeleri için de rapora ihtiyaç var. Fakat bazen bu raporu almaları o kadar uzun zaman alıyor ki. Halbuki down sendromu bir hastalık olmadığı için, bu durum kan testiyle belli oluyor ve değişebilecek bir durum da değil. Tanı konduğu anda raporun verilmesi çok önemli. Rapor için; tekrar tekrar testlerle, bürokratik işlerle bu çocuklara ve ailelerine çile çektirmemek gerekiyor.”