Rusya’nın başkenti Moskova’da bulunan Crocus City Hall binasındaki konser salonunda meydana gelen terör saldırısında 93 kişi hayatını kaybederken kanlı saldırıyı terör örgütü DAEŞ üstlendi.
Terör örgütü her ne kadar Telegram kanalı üzerinden saldırıyı üstlense de örgütün daha önce de ilgisi olmayan saldırıları üstlendiği biliniyor. Rusya’daki bazı üst düzey isimler saldırının arkasında Ukrayna olabileceğini iddia ediyor ancak Ukrayna bu iddiaları net bir şekilde yalanladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada da saldırıda Ukrayna’nın rol oynadığına dair bir işaret olmadığı belirtildi.
ABD VE İNGİLTERE’DEN PEŞ PEŞE UYARI
Batı medyası saldırı sonrası ABD’nin iki hafta önce yaptığı uyarıyı hatırlattı. ABD iki hafta önce Rusya’daki vatandaşlarına yönelik bir uyarı yayımlamış, “Moskova’da konserler de dahil toplu etkinliklerin hedef alınabileceğine dair bilgilerin değerlendirildiğini” açıklamıştı.
ABD’nin peşinden İngiltere de benzer bir açıklama yaparak vatandaşlarından toplu etkinliklerden uzak durmasını istemişti.
Rus medyası, ABD ve İngiltere’den gelen uyarılara tepki gösterirken, Russia Today’in genel yayın yönetmeni Margarita Simonyan, Telegram kanalından yaptığı açıklamada “Elinizde spesifik bir bilgi varsa, bunun istihbarat servisleri aracılığıyla iletilmesi gerekir. Aksi durumda bu suç ortaklığı olur” ifadelerini kullanmıştı.
ABD’NİN ELİNDE İSTİHBARAT MI VAR?
Bugün ABD medyasında yer alan haberlerde DAEŞ‘in saldırı hazırlığına ilişkin ABD’nin elinde istihbarat olduğunu öne sürüldü. Güvenlik kaynakları da ABD ajanslarına yaptıkları açıklamalarda, saldırının arkasında DAEŞ olduğundan “şüphe duymaya gerek olmadığını” söylediler.
ABD’li Wall Street Journal gazetesi Moskova’daki ABD Büyükelçiliği’nin 7 Mart’ta şifreli bir mesaj yayınladığını vatandaşlarını konser mekanlarından uzak durmaları konusunda uyardığına dikkat çekti.
Rusya Devlet Başkanı Putin’in ABD’nin gizli uyarısını tehdit ve şantaj olarak değerlendirdiğini yazan gazete, uyarının bu şekilde paylaşılmasının nedeninin ‘yabancı hükümetleri uyarmak için uzun süredir uygulanan bir politika’ olduğunu vurguladı ve bu istihbaratın Rus yetkililere olası saldırıyı önlemek için yeterli zaman sağlayabileceğini öne sürdü.
Söz konusu politikaya göre, ABD yaklaşan bir saldırı hakkında “güvenilir ve spesifik” bilgi elde ettiğinde, ABD vatandaşı olsun veya olmasın kurbanları uyarmak zorunda. WSJ ABD’nin potansiyel terörist faaliyetlere ilişkin uyarılarını rutin olarak müttefikleri ve ortaklarıyla paylaştığını, bazı durumlarda potansiyel rakipleri bile uyardığını yazdı.
New York Times gazetesi ise konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı haberinde ABD Büyükelçiliğinin 7 Mart’ta yayınladığı uyarının dün gerçekleşen saldırı ile ilgili olduğunu öne sürdü. NYT ayrıca ABD’li yetkililerin Rusya’nın saldırıdan Ukrayna’yı sorumlu tutabileceğinden endişe ettiğini yazdı.