İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4’üncü celseye, tutuksuz yargılanan sanık Ferhat Tunç avukatı Ercan Kanar ile katıldı. Mahkeme Başkanı Hakan Özer, geçen celse verilen mütalaaya karşı sanık Ferhat Tunç’un savunmasını sordu. Sanık Tunç savunmasında, “Ben sanatçıyım. Sanatçı toplumsal değerleri savunan bir aydındır. Sanatın ilkelerine sahip çıkıyorum. Sanatçı koşullara ve iktidara göre hareket etmez. Böyle yapması sanata ihanettir. Sanat ve sanatçılar bir ideolojiye sığdırılamaz. Dünya Özgür Müzik Formunun Türkiye elçisiyim. 2010 yılında Dünya Özgür Müzik Ödülü’ne layık görüldüm. İddianamede niyet okuması yapılmıştır. Kobani sürecini yakından takip eden bir sanatçıyım. Son albümüm Kobani ismini taşıyor” dedi.
Suçlamaların önyargılı olduğunu da ifade eden sanık Tunç, “Ne yaptıysam sanatçı duyarlılığıma sığınarak yaptım. Pişman değilim” dedi. Sanık Ferhat Tunç son savunmasında da “Bir beraat kararı çıkarsa bu ifade özgürlüğü ve demokrasi açısından önem arz edecektir. Suç işlediğimi düşünmüyorum” diyerek beraatini talep etti.
TERÖR ÖRGÜTÜ PROPOGANDASINDAN HAPİS CEZASI
Mahkeme heyeti, sanık Ferhat Tunç’un “Silahlı terör örgütü PKK/KCK’nın ve onun uzantısı olan YPG ve YPJ’nin propagandasını yapmak” suçundan 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanığın farklı illerde ertelenen davalarına ilişkin bu kararın tebliğ edilmesine de hükmetti.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’nca hazırlanan iddianamede, Ferhat Tunç’un 2015 ve 2016 yıllarında sosyal paylaşım hesabında yaptığı paylaşımlarında yasadışı PKK /KCK ve onun uzantısı YPG ve YPJ’nin propagandasını yaptığı ileri sürülüyordu. Sanık Tunç’un “Terör örgüt propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 3 aydan 6 yıla kadar hapsi talep ediliyordu.
FERHAT TUNÇ KİMDİR?
1979 yılında liseyi bitirerek Almanya’ya taşındı. Ardından Mainz Üniversitesi’ne bağlı bir müzik okulunda kısa bir eğitim almış ve Kızılırmak adlı ilk albümünü çıkarmıştır.
Ferhat Tunç, elde ettiği müzik birikimini, 1984’te Türkiye’den Almanya’ya giden müzisyen Orhan Temur’la başladığı çalışmaya aktardı ve ortaya Bu Yürek Bu Sevda Var İken albümü çıkardı. Almanya’da olmasına rağmen ülkesinde yaşananlara kayıtsız kalmayan Ferhat Tunç’un bu albümü, 12 Eylül Darbesi’ne itirazın izlerini taşıyordu.
1985’te, 12 Eylül’ün rüzgarlarının henüz sert estiği bir dönemde Türkiye’ye döndü ve yeni bir başlangıç yaparak aynı yıl Vurgunum Hasretine adında Türkiye’deki ilk albümünü çıkardı. Albüm kısa sürede büyük yankı yarattı ve Ferhat Tunç artık Türkiye’de, toplumsal muhalefetin içindeydi.
Stüdyo albümleri
Kızılırmak (Almanya-1982)
Bu Yürek Bu Sevda Var İken (Almanya-1984)
Vurgunum Hasretine (1986)
Ay Işığı Yana Yana (1987)
Munzur Dağlarında (1989)
Vuruldu (1989)
İstanbul Konserleri-1 (1989)
Yaşamak Direnmektir (1990)
İstanbul Konserleri-2 (1990)
Gül Vatan (1991)
Ateş Gibi (1992)
Firari Sevdam (1993)
Özlemin Dağ Rüzgarı (1994)
Kanı Susturun (1995)
Bu Yürek Bu Sevda Var iken (1996)
İstanbul Konserleri-3 (1996)
Kayıp (1997)
Kavgamın Çiçeği (1999)
Her Mevsim Bahardır(2000)
Şarkılarım Tanıktır (2002)
Nerdesin Ey Kardeşlik (2003)
Sevmek Bir Eylemdir (2005)
Ateşte Sınandık (2006)
Çığlıklar Ülkesi (2009)
Listen to the Banned (2010)
Dersim-Şuware Kırmanciye (2012)
Kobani (2016)