Medya AlemiMedya AlemiMedya Alemi
  • Medya
  • Gündem
  • Magazin
  • Dizi/TV
  • Teknoloji
  • Kültür/Sanat
  • Yaşam
  • Sağlık
  • Spor
  • Diğer
Haber Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Adalet, Devlet ve Toplum Düzenimizin Mihveridir”
Paylaş
Font ResizerAaa
Medya AlemiMedya Alemi
Font ResizerAaa
Arama
  • Home
    • Home 5
  • Demos
  • Categories
  • Bookmarks
  • More Foxiz
    • Sitemap
  • Kullanım Şartları
  • Künye
  • İletişim
  • Advertise
© Copyright 2022, Medya Alemi Tüm Hakları Saklıdır.
Medya Alemi > Manşet > Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Adalet, Devlet ve Toplum Düzenimizin Mihveridir”
Manşet

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Adalet, Devlet ve Toplum Düzenimizin Mihveridir”

Son Güncelleme 2 Aralık 2025 15:41
5 saat önce
Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan
Paylaş

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Adalet teşkilatımızın kıymetli mensupları, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum.

28. Adlî Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile 18. Dönem İdarî Yargı Hâkimleri Kura Töreni münasebetiyle sizleri Külliyemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne, Milletin Evi’ne, bu gazi mekâna hoş geldiniz, şeref verdiniz. Kura törenlerimizin milletimiz ve adalet teşkilatımız için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.

    Eğitim ve staj dönemlerini başarıyla tamamlayarak bugün mesleklerine ilk adımı atmaya hazırlanan 712 hâkim, 492 cumhuriyet savcısı ve 147 idari hâkim kardeşimizi tebrik ediyorum.

    Adalet yolundaki mesailerinde kendilerine kolaylıklar ve üstün muvaffakiyetler diliyorum. Onları bu günlere getiren ailelerine, hocalarına ve meslek büyüklerine emek ve çabaları için ayrıca teşekkür ediyorum.

    “TÜRKİYE ÇOK FARKLI ATMOSFER YAKALADI”

    Hâlihazırda ülkemiz genelinde 2.415’i idari yargıda olmak üzere toplam 25.449 hâkim ve cumhuriyet savcısı görev yapıyor. 25.000’i aşkın hâkim ve cumhuriyet savcımızın 9.812’sini kadın yargı mensuplarımızın teşkil etmesini ayrıca önemli buluyorum.

    28. ve 18. dönemde dereceye giren 8 genç arkadaşımızdan beşinin kadın olması da takdire şayandır; ayrıca memnuniyet vericidir. Dönem birincilerimizin şahsında kendilerini özellikle tebrik ediyorum.

      Türkiye, kadınları hayatın dışına iten demokrasi ayıplarından kurtuldukça, hamdolsun, çok farklı bir atmosfer yakaladı. Kılık kıyafet yasakları başta olmak üzere önlerinde duran engelleri tek tek kaldırdıkça, büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki kadınlar kamu bürokrasisinde daha fazla yer almaya, daha görünür olmaya başladı.

      Ancak bazı çevrelerin bu değişime henüz ayak uyduramadığını görüyoruz. Başörtülü yargı mensuplarımız konusunda edep ve ahlak sınırlarını aşan hazımsızlıklara zaman zaman hepimiz şahit oluyoruz.

      “YENİ TÜRKİYE’Yİ HERKES KABULLENECEK”

      Akıl, vicdan ve hukukla bağdaşmayan bu tepkileri sadece derin bir teessüf ve taaccüple takip ettiğimizin bilinmesini isterim. Türkiye artık bunları geride bırakmıştır. Geride bırakmak zorundadır.

      Belki biraz zaman alacak, belki biraz hazım problemi çekilecek; ama özgürlüklerin herkese eşit uygulandığı yeni Türkiye’yi inşallah herkes kabullenecek. Bilhassa kadınların kamu–özel ayrımı olmadan hayatın farklı alanlarında onurluca yer almalarına herkes alışacak.

      Buradan ülkemizin dört bir yanında, en küçük biriminden en yüksek dereceli mahkemesine kadar mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan, çabalayan, milletimizin adalet talebini karşılayan yargı mensuplarımıza ve adalet teşkilatı çalışanlarımıza muhabbetlerimi iletiyorum.

      Bu vesileyle bu büyük ailenin fertlerinden aramızdan ayrılanları rahmetle yâd ediyorum. Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz’la birlikte yargı camiamızın tüm şehitlerine Rabbimden gani gani rahmet diliyorum.

      Konuşmamın başında büyük bir heyecanla kura çekimini bekleyen genç arkadaşlarıma birkaç hususu hatırlatmak istiyorum. Sevgili genç kardeşlerim; sizler, birazdan çekilecek kuralar neticesinde vazifelerinize başlayacak, memleketin her bir köşesinde adalet neferi olarak görev yapacaksınız.

      Maaşını alıp köşesine çekilen, mesaisi bitince arabasına binip evine dönen biri olarak değil; adalet için, adaletin tecellisi için vicdanı hür, aklı hür, kalbi hür birer vatan evladı olarak inşallah fedakârca çalışacaksınız. Şüphesiz mücadelelerin en büyüğü hak için verilendir; vazifelerin en faziletlisi ise adalet uğruna yapılandır. Sizler, devletimizin adalet neferleri olarak bu mücadelenin kalbindesiniz.

      İbn-i Haldun’un veciz ifadesiyle: ‘Adalet, halk arasına konulmuş bir terazidir.’ İşte bu terazinin dengesi, eğitimini aldığınız bilgiye dayanan vicdanınızın rehberliğinde kaleminizden dökülen hükümlerle sağlanacaktır.

      Talip olduğunuz sorumluluğu layıkıyla ifa etmenin çok çalışmaktan, vicdanlı ve sağduyulu davranmaktan, basiret ve feraset sahibi olmaktan geçtiğini unutmayın. Önünüze gelecek her dosyanın içinde en az bir insanın hikâyesi, en az bir insanın istikbali, umudu, hayalleri ve kaderi olduğunu lütfen unutmayın.

      “ADALET, DEVLET VE TOPLUM DÜZENİMİZİN MİHVERİDİR”

      Değerli misafirler, çok kıymetli dostlarım; şurası muhakkaktır ki adalet, devlet ve toplum düzenimizin mihveridir. Varlığı en yüksek fazilet, yokluğu ise toplum hayatı için felakettir. Evet, memlekette huzur, refah, saadet ve kalkınmanın köşe taşı adalettir. Bunun için biz, inancımızın da bir gereği olarak ‘Mülk Allah’ındır’ diyor, adaleti de mülkün temeli olarak kabul ediyoruz.

      Adalet, mülkün temeli olduğu gibi dostluğun, kardeşliğin, barış ve huzurun da güvencesidir. Milletimizi asırlardır maruz kaldığı tehdit ve saldırılardan koruyan en güçlü kalkan, hiç kuşkusuz, adalete verdiği önemdir.

      Ülkeyi yönetme sorumluluğunu omuzlandığımızda Türkiye’yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Çok şükür, bu sözümüzün arkasında durduk.

      Geride bıraktığımız 23 yıl boyunca en büyük yatırımları bu alanlara yaptık. En büyük reformları yine bu alanlarda hayata geçirdik. Adil ve etkin işleyen, toplumun bütün fertlerine güven veren bir yargı sistemi için reform irademizi ilk günden beri daima canlı tuttuk.

      “26 BİN OLAN ADALET PERSONELİ SAYIMIZ 95 BİNE ÇIKTI”

      Reform çalışmalarını, toplumsal talep ve ihtiyaçlar temelinde yenilediğimiz strateji belgeleri ve eylem planlarıyla takvime dayalı, süreli hedefler hâline getirdik. Bir yandan adalet teşkilatımızın personel yapısını güçlendirirken, diğer yandan yeni mahkemeler ihdas ettik. Göreve geldiğimizde 26.274 olan adalet personeli sayımız, %262 artışla bugün 95.224’e çıktı. Müstakil adliye binalarımızın sayısı 78’den 391’e yükseldi. 2002’de 9.349 olan hâkim ve savcı sayımız, birazdan çekeceğimiz kuralarla birlikte 26.803’e ulaşacak.

      Adli yargıda faaliyet gösteren mahkemelerimizin sayısını 3.581’den 8.681’e, idari yargıdaki sayıyı ise 146’dan 239’a çıkardık. Sadece son iki buçuk yılda adli ve idari yargıda 3.474 mahkeme ve istinaf dairesi kurduk.

      Yargıda dosyaların kapatılma süresini kısalttık. Bu alanda pek çok Avrupa ülkesini geride bıraktık. Artık hem adli hem de idari yargı mahkemelerimiz davaları çok hızlı bir şekilde çözüme ulaştırıyor.

      Sadece şu iki istatistiğin bile bu konuda aldığımız mesafenin görülmesine yardımcı olacağına inanıyorum:

      Avrupa Konseyi Adaletin Etkinliği Komisyonu raporlarına göre ülkemizde idari yargı mahkemelerinde ortalama dosya görülme süresi 168 gündür. Dikkatinizi çekiyorum; bu süre Fransa’da 314, Almanya’da 308, İtalya’da ise 574 gündür. Bölge idare mahkemelerinde dosyaların görülme süresi ülkemizde 136 gün iken, İspanya’da 325, Fransa’da 329, Almanya’da ise 460 gündür. Türkiye bu aşamaya büyük bir özveriyle gelmiştir.

      “YARGI MENSUPLARININ SÜKÛNETİ, ZAFİYET OLARAK ALGILANMAMALI, BUNU HİÇ KİMSE İSTİSMAR ETMEMELİDİR”

      Değerli arkadaşlar, kıymetli hâkim ve savcılarımız; hâkimlik cübbesini giymek ve hüküm makamına oturmak, insanı insan olmaktan kaynaklanan zaaflarından, kusurlarından, noksanlarından tek başına kurtarmaya yetmez. Hâkimler ve savcılar, yanılgı nedir bilmeyen hakikat avcıları da değildir. Yargılamaya iştirak edenlerin samimi katkıları olmadan varılacak sonuca, kurulacak hükme hakikatin rengini vermek mümkün olamaz.

      Bununla birlikte hâkim ve savcılarımızın bugün toplumsal algıda tuttukları yer, onları adaletin merkezi figürü hâline getirmiştir. Takdir edersiniz ki bu, oldukça büyük ve ağır bir sorumluluk demektir. Bu mesuliyeti hakkıyla taşımanın yegâne formülü; adalet menziline aklın rehberliğinde, vicdanın nezaretinde yürümektir. Elbette akıl, bilgiden beslenmeli; vicdan, önyargıları reddetmelidir. Devleti ve toplumsal düzeni korumak, adaleti tesis etmekle mümkün olur.

      Şu gerçeğin daima göz önünde bulundurulması gerektiği kanaatindeyim: Bekası için üzerine titrediğimiz hasletler; adil devlet, güçlü millet ve özgür bireydir. İstikbalimizden emin olmak istiyorsak hep beraber bunları korumak ve güçlendirmek mecburiyetindeyiz.

      Burada şunu da özellikle hatırlatmak istiyorum: Yargının kendi doğal mecrasındaki işleyişine, siyaset kurumu ve medya dâhil herkesin saygı duyması gerekiyor. İşini yapan, işini doğrulukla ve dürüstlükle yapan, anayasa ve kanunlar çerçevesinde iyi niyetle hareket eden yargı mensuplarımıza destek olmalıyız. Ancak ve sadece kararlarıyla konuşabilen yargı mensuplarının sükûneti, zafiyet olarak algılanmamalı, bunu hiç kimse istismar etmemelidir.

      “YARGIYA PARMAK SALLAYANLAR HUKUK KAİDELERİNİ ÖĞRENMELİ”

      Üzülerek ifade etmeliyim ki bu konuda yeterince özenli davranılmıyor. Özellikle son aylarda yargı mensuplarımızı hedef alan, hatta çoğu zaman tehdide varan sorumsuz bir üslubun siyasete hâkim olduğu görülüyor. Bunun sebebi, muhatap olunan iddiaların vehameti ve ciddiyetidir.

      Her fırsatta hâkim ve savcılara parmak sallayarak, tehdit ve taciz ederek adalet sistemini felç etmeye çalışanların en büyük korkusu; adalet önünde maskelerinin düşmesinden duydukları derin endişedir.

      Hukukun temel prensiplerinden biri şudur: Rüşvet, irtikâp, ihaleye fesat karıştırma gibi nitelikli suçların işlendiğine dair yeterli suç şüphesine ulaşan savcılık makamı için kamu davası açmak bir tercih değil, yasal bir mecburiyettir. Her fırsatta yargıya parmak sallayanların öncelikle bu hukuk kaidesini öğrenmelerinin şart olduğuna inanıyorum.

      Yargıya ‘siyasallaştı’ ithamında bulunanlar, aslında çirkin üsluplarıyla yargı mensuplarımızı tartışmaların içine çekerek yargıyı bizzat kendileri siyasallaştırıyor. Bunun son derece tehlikeli olduğunu burada ifade etmek isterim. Hukuk devletini korumak ve adalet idealini yaşatmak; sadece yargı mensuplarının, sadece hukuk insanlarının değil, siyasetçisi ve gazetecisiyle hepimizin müşterek görevidir. Kabahati sürekli başkalarında arayanlar, çıkarlarına dokunulduğunda üsluplarını kirletenler, artık yargıyı ve işini yapan yargı mensuplarını hedef göstermekten vazgeçmelidir.

      Bakınız, her fırsatta vurguluyorum; bugün tekrar ifade ediyorum: Hukukun önünde herkes eşittir. Kimse layüsel değildir. Hukuk devletinde suç işleme imtiyazına sahip sınıflar yoktur ve olamaz. Hukuk ancak meşru çıkarı ve hakkın âli hatırını korur. Bizim de sorumluluğumuz, hukukun işlemesine yardımcı olmak, adaletin tecellisine katkı sunmaktır. Adalet ve hukuk, sadece mahkemelerin kararlarıyla değil; toplumun her kesiminin hukuka ve adalete sahip çıkmasıyla sağlanabilir.

      Biz tam 23 yıldır işte bunu yapmanın derdindeyiz. Bundan sonra da demokrasiden, hukuktan, adaletten, özgürlüklerden ödün vermeden çalışmaya devam edeceğiz.

      Genç hukukçularımızın, meslek hayatları boyunca omuzlarında taşıdıkları bu ağır yükün bilinciyle hareket edeceklerine inanıyorum. Rabbim hepinizin yâr ve yardımcısı olsun diyorum.

      Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, bir kez daha ülkenize ve milletinize yapacağınız hizmetlerden dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Kura törenimizin tekrar hayırlı olmasını diliyor, dereceye giren tüm genç kardeşlerimi tebrik ediyorum. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.

      Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kanal İstanbul Açıklaması!
      Bahçeli: Cumhurbaşkanı’na Sözde Demek Milli Egemenlik İlkelerine Hakaret!
      Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeni Atama Kararlarını İmzaladı!
      Canan Kaftancıoğlu’ndan Erdoğan’a DHKP-C Militanı Yanıtı!
      Cumhurbaşkanı Erdoğan Duyurdu: 25 Bin Yeni Öğretmen Ataması Yapılacak!
      EtiketlerAdalet MesajlarıAdalet SistemiCumhurbaşkanı ErdoğanHâkim Savcı AtamalarıHukukun ÜstünlüğüKura TöreniYargı MensuplarıYargı ReformuYeni Türkiye
      Bu Haberi Paylaş
      Facebook Whatsapp Whatsapp LinkedIn
      Önceki Haber Devlet Bahçeli Bahçeli Darbe İddialarını Yalanladı: “Hepsi Faso Fiso”
      Melatonin
      Melatonin Kullanımı Artıyor: Yeni Araştırma Kalp Yetmezliği ve Erken Ölüm Riskine İşaret Ediyor!
      Diğer
      Evcil Hayvanlar
      Evcil Hayvanlar Ne Kadar Yaşar? Türlere Göre Ortalama Yaşam Süreleri!
      Diğer
      Anason
      Menopoz Döneminde Kurtarıcı Baharat: Anasonun Etkileri Şaşırtıyor!
      Diğer
      Yaşlı
      Zaman Yaşlandıkça Neden Daha Hızlı Geçiyor? Bilim İnsanları Beyin Tarama Sonuçlarını Açıkladı!
      Diğer
      Arkadaşlık
      Güçlü Sosyal Bağlantılar Biyolojik Yaşlanmayı Yavaşlatıyor!
      Diğer
      Medya AlemiMedya Alemi
      © Copyright 2022, Medya Alemi Tüm Hakları Saklıdır.
      • Kullanım Şartları
      • Künye
      • İletişim
      • Advertise