Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, “A zavallı Dönme!.. Salak görmek istiyorsan aynaya baksan iyi edersin” dedi.
Şengör, Kanuni hakkındaki ifadeleri için özür dilemişti. İlgili sözlerini haberleştiren gazeteciler için “düşük kültür seviyeli” diyen Şengör, sözlerine “Bundan sonra Habertürk dışında hiçbir gazete veya televizyona hiçbir haber veya röportaj vermeyeceğim” demişti.
Eygi’nin “Salak!” başlığıyla (12 Mart 2108) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
(Mahut kişi, özür dilemeden önce yazılmıştır.)
Kökeninin Dönme Sabataycı olma ihtimalinin büyük olduğunu bizzat kendisi itiraf eden bir profesör, Cennetmekan Kanunî Sultan Süleyman Han hakkında salak kelimesini kullanmış.
Teessüf ediyorum… Yazıklar olsun diyorum… Üniversite profesörleri edepli olmalı.
Kanunî Sultan Süleyman’a bütün cihan Muhteşem Süleyman diyor.
Onu düşmanları bile takdir ediyor.
Hiçbir Müslüman Türk ecdadına salak demez.
Ecdadına salak diyen soysuzdur.
Kanunî zamanında Nil ve Tuna iki Osmanlı nehriydi.
Kanunî’nin imparatorluğunun enkazından irili ufaklı kırk devlet çıkmıştır.
Kanunî edib bir Padişahtı, Divanı vardır.
ABD Capitol binasında, dünyanın sayılı kanun vazı’larından (koyucularından) olduğu için onun kabartma resmi bulunmaktadır.
Kanunî dünyanın en güçlü devletinin başındaydı.
Kanunî’nin Barbaros gibi bir amirali vardı.
Mimar Sinan gibi bir mimarı vardı.
Ebussuud efendi gibi bir şeyhülislamı vardı.
Sokullu gibi bir veziriazamı vardı.
Fuzulî Baki gibi şairleri vardı.
Kanunî 150 bin kişilik bir orduyla İstanbul’dan orta Avrupa’ya sefer eder ve binlerce kilometrelik yolda bir tek ekili tarlaya, bahçeye, bostana, meyveliğe zarar verilmezdi. (Sefer ruznamelerinden/günlüklerinden birinde “Bugün mezru/ekili arazide atını otlatan bir sipahinin boynunu vurdurttum” cümlesi yazılıdır.)
Kanunî İstanbul’unda hiç kimse hırsızlık yapmaya cesaret edemezdi. Öylesine huzur, asayiş, adalet, güvenlik vardı.
Kanunî Hıristiyanlara ve Yahudilere din, inanç, ibadet, kimlik, kültür hürriyeti veren bir padişahtı.
Avrupa’dan kovulan Yahudiler Kanunî Türkiye’sinde huzur içinde yaşıyordu.
Kanunî’nin devleti, o günün kontekstinde dünyanın en medenî, en âdil ülkesiydi.
Kanunî dindar bir Müslümandı.
Medenî, kültürlü, yüksek bir devlet başkanıydı.
Düşmanlarının bile salak demediği bu büyük Padişahı tahkir etmek hiçbir Türkiyeliye şeref kazandırmaz.
Onun hataları olmuş mudur? Bir kul olarak, bir insan olarak elbette olmuştur. Ama o, bütünüyle büyük bir şahsiyettir, büyük bir Müslümandır, büyük bir Türk’tür.
Onun dünyevî saltanatı sona ermiştir ama Mimar Sinan’a inşa ettirdiği Süleymaniye ve diğer eserleri ile kültür saltanatı devam etmektedir.
Onun büyüklüğünü anlamak için Avusturya kralı Ferdinand’ın elçisi Busbecq’in kitabını okumak gerekir.
A zavallı Dönme!.. Salak görmek istiyorsan aynaya baksan iyi edersin.
(Müslümanlara: Büyüklerimize hakaret eden salakları, yasal sınırlar içinde seviyeli bir üslupla protesto etmezseniz, onların edepsizliklerine ortak olursunuz.)
Not: Muhterem üstad, mütebahhir tarihçi İlber Ortaylı beyefendiye selam ve hürmetlerimi sunarım.