Almanya‘da vatandaşların en büyük korkusu yüksek enflasyon. R+V adlı adlı sigorta kuruluşu tarafından Çarşamba günü yayınlanan bir ankete göre, enflasyon son üç yılda olduğu gibi 2024 yılında da halkın en büyük korkusu olarak tespit edildi.
Almanya genelinden yaklaşık 2 bin 400 kişinin katılımıyla düzenlenen ankete göre korku sıralamasında ülkeye yoğun bir göçün olması ve siyasi aşırılıklardan kaynaklanan gerilimler de ilk üçte yer aldı.
Buna göre vatandaşların yüzde 57’si enflasyonu korku nedeni olarak gördüklerini belirtirken, fiyatların sürekli artmasından endişe duyduklarını belirtti.
Almanya’ya yoğun bir göç hareketi olasılığı ise katılıcıların yüzde 56’sını endişelendiriyor. Bu grupta yer alanlar devletin mülteciler nedeniyle aşırı yük altında kalabileceği korkusunu taşıdıklarını ifade etti.
Görüşüne başvurulanların yüzde 52’si ise konut fiyatlarındaki artışlardan şikayetçi olduklarını belirtti.
“Politikacılara görev düşüyor”
Marburg Üniversitesi’nden siyaset bilimci Isabelle Borucki, halkın göçle ilgili endişelerinin önemsenmesi gerektiğini belirtirken, “Göç ve entegrasyonla ilgili temel sorunlar uzun süredir ele alınmıyor, bilakis göz ardı ediliyor” dedi.
Borucki, bu konuda politikacılara acil olarak görev düştüğünü belirterek, “Toplumun bazı kesimlerindeki gergin havayı daha da körüklemeden” ifadelerini kullandı.
Ankete göre, Almanya’nın doğusunda batıya kıyasla daha fazla sayıda insan göçün devlete aşırı yük getireceğinden ve daha fazla göç nedeniyle gerginlikler yaşanacağından endişe ediyor.
Borucki bu konuda özellikle doğuda, toplumun bazı kesimlerinde kendilerine eşitsiz ve adaletsiz davranıldığına dair bir his oluştuğunu belirterek, “Yabancılar, mülteciler ve onların kitlesel halde göçü bir tehdit olarak algılanıyor” değerlendirmesi yaptı.
Borucki, kamuoyunda göçle ilgili tartışmaların kutuplaştırıcı bir etki yarattığını ve göçle ilgili korkuları arttırdığına işaret ederek, “Ortada son derece duygusallaştırılmış kültür savaşı var. Bunun da toplum için belli bir bölücü potansiyeli söz konusu. Özellikle de AfD bu konuyu diğer partileri öne çıkarmak için kullandığı için.”
Hayat pahalılığı korkusu 1992’den bu yana R+V araştırmasında 14 kez birinci, yedi kez de ikinci sırada yer aldı.
“Konu cüzdanları olduğunda Almanlar hassas davranıyor” diyen araştırmanın direktörü Grischa Brower-Rabinowitsch, “(İşverenle) yüksek ücret anlaşmaları, enflasyon primleri ve gözle görülür şekilde yavaşlayan fiyat artışları Almanların endişelerini gideremedi” diye konuştu.
Bununla birlikte, olumlu işaretler de var. Özellikle insanların huzur durumu 2024’te genel anlamda bir miktar iyileşti. Kaygı endeksi bir önceki yıl yüzde 45 iken bu yıl yüzde 42’ye geriledi.
Halk politikacılardan memnun değil
2025’te yapılacak genel seçimlere yaklaşık bir yıl kala, neredeyse her iki Almandan biri siyasetçilerin zorlanmalarından endişe ediyor.
Borucki’ye göre “Politikacılar bu memnuniyetsizliği ciddiye almalı.”
Anketten çıkan sonuca göre, hükümet ve muhalefetteki siyasetçilerin karneleri kırık.
Ankete katılanların yüzde 66’sı siyasetçilere zayıf anlamında 4 ya da daha kötü bir not verdi.
İş piyasası söz konusu olduğunda ise Almanların oldukça rahat oldukları ortaya çıktı. Ankete katılanların sadece yüzde 30’u işsizliğin artmasından korktuğunu belirtti.
Kendi işleriyle ilgili endişe duyanların oranı ise yüzde 22 ile listenin sonunda yer aldı.