Günümüzde eşler birbirlerinin telefonunu günlük hayatta bakabildiği gibi boşanma davalarında delil olarak da incelemektedir. Telefonun içerisindeki mesajlaşmalar, sosyal medya hesaplarındaki görüşmeler ya da mailler kural olarak kişinin kişisel verilerini oluşturur. Ancak eşler arasında güven ilişkisinin var olduğu kabul edilir. Ancak kabul edilen görüşe göre haberleşmenin gizliliğini ihlal edilmesi suçu genel kast ile işlenebilen bir suçtur. Bu da kişinin eşinin telefonunu karıştırırken bilerek ve isteyerek bunu yaptığını göstermektedir. Eşin telefonunu karıştırmak suç mu? Eşlerden biri, diğer eşin telefonunu habersizce karıştırıyor. Ancak telefon içeriğindeki konuşmalar, mesajlar, sosyal medya yazışmaları gibi bilgiler tamamen özel hayatın gizliliği kapsamında ve yasal olarak korunmaktadır. Yani eşin telefonunu karıştırmak suçtur.
Bir kişinin, diğer kişinin özel hayatını ihlal etmesi; kişi hakkında belirli sayıda insanların bildiği durum ya da olayları gizlice o kişinin izni olmadan izlemek, kayıt altına almak ya da başkalarına aktarmak şeklinde gerçekleşir. Her ne kadar eşler arasında güven ilişkisinin olduğundan söz edilse de eşler arasında da özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun işlenmesi mümkündür. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda eşin telefonunu karıştırmanın suç olup olmadığından bahsedeceğiz.
Eşin telefonunu karıştırmak suç mu sorusunun cevabının peşinen en başında verelim. Evet eşin telefonunu karıştırmak suçtur. Eşin ev içerisinde veya dışarısında rahatlıkla diğer eşin telefonunu incelemesi mümkündür. Ancak kadın ya da erkek olan tarafın eşinin telefonunu karıştırması, mesajlarını okuması, sosyal medya hesaplarına girip incelemesi Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olarak belirlenmiştir. Eşin telefonunu karıştırma suçu; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap Özel Hükümler başlığında İkinci Kısım Kişilere Karşı Suçlar Dokuzuncu Bölüm Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar Kısmının Haberleşmenin Gizliliğini İhlal başlığı altında 132. Maddesinde düzenlenmiştir.
Bununla birlikte eşin diğer eşe şifresini rızayla vermiş olması telefonundaki mesajlara ya da sosyal medya hesaplarına erişmesine rıza gösterdiği anlamına gelmemektedir. Örneğin kişinin bir başkasıyla olan mesajlaşmalarına bakmak isteyen eşin rıza kapsamında kalması için hem eşinin rıza vermesi hem de görüştüğü kişinin rıza vermesi gerekir. Bahse konu eşin telefonunu karıştırma eylemi suç olarak düzenlendiğinden herhangi bir problem yaşanmaması adına kişinin rıza alması gerekmektedir.
9.Yargı Paketi
Eşin Sosyal Medya Hesaplarını Karıştırmak Suç Mu?
Eşin telefonundaki verilerin tamamı ona ait kişisel verileri oluşturur ancak eşler arasında güven ilişkisinin var olduğu kabul edilir. Genellikle uygulamada rastlandığı üzere eşler telefonu karıştırırken sosyal medya hesaplarını inceler. Hatta bu husus özellikle boşanma davalarında gündeme gelir. Çünkü eşin, diğer eşin rızası olmadan sosyal medya hesaplarına giriyor olması, kişinin özel hayatına karşı bir müdahale olduğunu göstermektedir.
Yargıtay bu konularda karar verirken suçun nitelikleri üzerinde durarak eşin rızasının olup olmadığını incelemektedir. Çoğu durumda rızası bulunmayan eşin telefonuna girerek sosyal medya hesaplarını karıştırmak özel hayatın gizliliği suçuna vücut verir. Bu durumda eşin delil etme amacının olması ya da yalnızca merak ettiği için bu hesaplara erişim sağlamasının bir farkı bulunmamaktadır.
Eşin Telefonundaki Deliller Boşanma Davasında Kullanılabilir Mi?
Boşanma davalarında bir eşin, sahte bir hesap oluşturarak eşinin profilindeki bilgileri onun izni olmadan elde etmesi halinde boşanma davasında bunlar delil olarak kullanılamayacaktır. Bir kişi yaptığı paylaşımları, mahkeme kapsamında delil olarak kullanabilir. Ancak kişi, eşinin Facebook, İnstagram, Twitter (X) gibi sosyal medya hesaplarındaki bilgileri onun rızası olmaksızın boşanma davasında mahkemeye sunamaz. Eğer mahkemeye böyle bir delili sunarsa, hukuka aykırı delil olarak sayılacağından reddedilir.
Kişi ortak bilgisayarda eşinin mesajını görürse, bu durum boşanma davasında delil olarak kabul edilir. Çünkü bilgisayar iki eşin ortak malı sayılacağından kişisel mal ya da özel hayat kapsamına girmeyecektir. Ancak her iki eşin ayrı kendine ait bilgisayarları bulunuyorsa bu durumda yine özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oluştuğundan söz edilecektir. Şu hususlar boşanma davasında delil olarak kabul edilmemektedir:
Eşin haberi olmadan ses kaydı alınması,
Eşin sosyal medya hesaplarında herkese açık olmayan fotoğrafların alınması,
Eşin mail ya da mesajlarının delil olarak sunulması,
Eşin ses ya da görüntüsünün haberi olmadan kayıt altına alınması,
Dedektif ile elde edilen deliller,
Telefonlara yüklenebilen casus yazılımcılarla elde edilen deliller.
Özel Hayatın Gizliliğinin İhlal Edilmesi Suçu
Özel hayatın gizliliğini ihlal etme suçu; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap Özel Hükümler başlığında İkinci Kısım Kişilere Karşı Suçlar Dokuzuncu Bölüm Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar Kısmında 134. Maddede düzenlenmiştir. Yasaya göre; bir kişinin özel hayatının gizliliğinin ihlal edilmesi halinde verilecek ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası iken bu ihlalin görüntü/ses kaydı ile yapılması halinde verilecek ceza 1 kat arttırılacaktır. Eşin telefonunu karıştırmak suç mu sorusunun cevabı suçtur. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oluşturur.
Özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi suçunda fail herkes olabilirken, kişinin eşinin rızası olmadan telefonunu, mesajlaşmalarını ya da mail-sosyal medya hesaplarını karıştırması halinde özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi suçu oluşmaktadır. Suçun kastla işlenmesi de önemli olduğundan eşin bir kastının olması hususu da dikkate alınacaktır. Bir olayın özel hayat çerçevesinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususu da önem arz etmektedir. Bu durumda dikkate alınacak hususlar şu şekildedir:
Kişinin toplumdaki konumu, makamı
Kişinin çalıştığı mesleği, görev aldığı alanlar ve yerler,
Kişinin toplum tarafından tanınıp tanınmadığı,
Kişinin topluma karşı yansıyan bir rızasının olup olmadığı,
Kişinin sosyal çevresi, arkadaşlık ya da aile ilişkileri,
Eşin Telefonunu Karıştırmanın Suç Olup Olmadığı Hakkında Mahkeme Kararları
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2019/4369 E. 2019/8633 K. ve 11.09.2019 Tarihli Kararı
Eşin Telefonunu Karıştırmak Suç Mu?
Sonuç olarak, bir olay ya da bilginin, özel hayat kapsamına girip girmediği belirlenirken, kişinin toplum içindeki konumu, mesleği, görevi, kamuoyu tarafından tanınıp tanınmadığı, dışa yansıyan davranışları, rıza ve öngörüleri, içinde bulunduğu fiziki çevrenin özellikleri, sosyal ilişkileri, müdahalenin derecesi gibi ölçütler göz önüne alınmalıdır.
27.03.2013 tarihli 25 sayfalık bilirkişi raporunun tamamının onaylı örneği dosyaya konularak, gerektiğinde yeniden alınacak bilirkişi raporu ve beyanlarla; çekimin mağdurun bilgisi ve rızası dışında yapılıp yapılmadığı, kaydedilen konuşmaların hangi tarihte, nerede ve kimler arasında geçtiği, kayda alınan konuşmaların özel bir gayret gösterilmeksizin başkaları tarafından da duyulabilen aleni konuşmalar olup olmadığı, mağdurun özel yaşam alanına ilişkin ve özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte bir görüntünün ve/veya konuşmanın kaydedilip kaydedilmediği hususları açıklığa kavuşturulup, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, mağdur tarafından bir kısmı dosyaya sunulan onaysız fotokopiden ibaret 27.03.2013 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınıp, eksik incelemeye ve yetersiz gerekçelere dayalı olarak sanık hakkında zincirleme şekilde özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmesi…” nedenine dayalı olarak hükmün bozulduğu…
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2013/255 E. 2013/2682 K. ve 20.02.2013 Tarihli Kararı
Eşin Telefonunu Karıştırmak Suç Mu?
Davalı; 26.10.2011 tarihli celsede ve 27.02.2012 tarihli dilekçesinde; davacı eşin 2011 yılında bay-pas ameliyatı geçirdiği sırada eşinin eşyalarının kendisine verildiği, davacı eşin cep telefonunun bir erkek tarafından arandığını, arayan kişiye kim olduğu sorduğunda arayan erkek kişinin telefonu kapattığını, daha sonra eşinin cep telefonuna gelen mesajı okuduğunda, mesajda aşk cümlelerini içeren yazılar olduğunu, daha sonra telefonunda kayıtlı tüm mesajları okuduğunda, başkaları tarafından eşine gönderilen müstehcen mesajlar olduğunu, daha eşinin evi terk etmeden 2010 yılının 1. ve 3.aylarında yazılan mesajları okuduğunu, mesaj çeken …. isimli kişiyi aradığında, önce inkar ettiğini sonradan aralarındaki ilişkiyi doğruladığını beyan etmiş,
Mahkemece, davacı eşin evlilik birliğine sadık kalıp kalmadığı noktasında ve cep telefonundan başka erkeklerle mesajlaşıp mesajlaşmadığına dair yeterli araştırma yapılmadan, sadece davalının beyanları dikkate alınarak, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.