Zafer Partisi Aksaray İl Başkanı Resul Karaüzüm, il yöneticileriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında istifasını açıkladı.
Karaüzüm, istifasının gerekçesiyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Yaklaşık 6 ay önce çıktığımız bu yolda hep mazlumun yanında zalimin karşısında olmaya çalıştık. Aksaray halkının çıkarlarını, menfaatlerini korumaya, Aksaray halkının ve Türk milletinin, Türk gençliğinin çıkarlarına müdahale edenlere, bunlara karşı milletin malına çökmeye çalışanlara karşı bir siyasi savaş açtık. Geldiğimiz noktada bir yol ayrımına geldik. Bu yol ayrımı Aksaray’da daha önceden bu masadan benim bilgim dışında densiz ne idüğü belirsiz bir açıklama yapan, benim tarafımdan atanmayan ve yine benim tarafımdan istenmediğini söylediğim daha sonra genel merkez tarafından görevden alınan bir şahıs vardı. Emrah Dağtekin, bu arkadaş burada 2 şeye dil uzattı. Birincisi toplumun inanç yapısına, yani Allah inancına, ikincisi Türk milletinin ortak değeri olan Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzattı. Ben her şeyden önce, siyasetten önce şahsiyeti olan bir adamım ve ekibimle yola çıktık. Evet, ani bir karar oldu. Fakat kararımdan dolayı pişman değilim.”
CHP’Lİ VEKİLİN SÖZLERİ İLE PARTİSİNİ ELEŞTİRDİ
Benim 2 şiarım var ben önce Allah’ın kuluyum. Sonra Mustafa Kemal’in askeriyim. Bu hiçbir şekilde bozulmaz. Buna karşı nerede bir sorun görürsem mücadeleden de asla geri durmam. Mesela geçen hafta Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir milletvekili Aksaray’a geldi ve bir basın açıklaması yaptı. Burada dedi ki, ‘hayvan besicisi’ dedi. Şimdi ben de güldüm. Besici deyince hayvan beslediği anlaşılır. Ama hayvandan başka şeylerin de beslenebileceğini evet siyasi hayatımda görmüş oldum. Sayın vekil haklı çıktı.
“MİLLETİN İNANCIYLA DALGA GEÇENLERE KALMIŞSA VAY HALİMİZE”
Bu arkadaşı Aksaray tanır. Ben Aksaray’da yaşıyorum. Aksaray halkının yüzüne bakıyorum. Aksaray’dan sorumluyum. Kesinlikle Aksaray ile ilgili ne varsa nasıl bir yolsuzluk, arsızlık bir sorun varsa bunun karşısında olacağımı her zaman ifade ettim. Şimdi bu arkadaşın geçmişi bellidir. Biz bu arkadaşa benim meselem şahıslar değil, şahsi bir meselemde yok olamazda. Zaten benim için bir sinek vızıltısı ama şunu söylemeye çalışıyorum. Demek istediğim burada 2 ay önce görevden alınan kişinin tekrar Zafer Partisi Genel Başkanı’nın yakın koruması olması ve kongremizin canlı yayınlanmasından sonra Aksaray’da bununla ilgili bana bir sürü tepki geliyor. Bir il başkanı gözden çıkarılmış neden? Böyle bir durum var. 2 sana rağmen oluyor. 3 yani bu arkadaş bir disiplin içerisinde çalışacaktı, il disiplini içerisinde çalışmadı. Biz kendisine düzgün bir hayat yaşaması için fırsat verdik. Ama bu müptezel benim verdiğim parayla aldığı otobüs bileti ile gidip arkamdan operasyon çekmeye kalkmışlar. Eğer Zafer Partisi Genel Başkanı’nı korumak bunlara kalmışsa bu kendisine Tengrici diyenlere toplumun, milletin inancıyla dalga geçenlere kalmışsa vay halimize.
Ben bu konuyu her platformda partinin her kademesinde dile getirmeye çalıştım. Genel başkan yardımcılarına, genel sekretere ve genel başkanın kendisine bunu izah etmeye çalıştım. Genel Başkan ‘bu benim şahsi takdirimdir’ demiştir. Ben bu konuyla ilgili Aksaray’da tepki olduğunu söylediğimde de ‘Aksaray’daki tepki dediğin nedir? 2 tane gazeteci’ demiştir. Ben de bunun karşısında acziyet gösterecek hem toplumun önünde dik duruşumu bozacak hem oğlum Alper Tunga, kızım Umay’ın babası olan Resul Karaüzüm olarak boyun eğecek, koltuk uğruna çıkar uğruna makam mevki uğruna duruşunu bozacak bir adam değilim. Siyasetle var olmadım.”