Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan provokasyonu sert ifadelerle eleştirdi.
‘Bu alçak olayın faillerinin öğrencilikle hiçbir ilişkisi yoktur’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli twitter hesabından bir dizi paylaşımda bulundu. LGBTİ’li sapkınlar tarafından Kabe-i Muazzama’ya yönelik hadsizliğe değinen Bahçeli, “Geçtiğimiz Cuma günü, Kâbe resmi üzerine şahmeran temalı figür ve LGBTİ temalı paçavra asılması aydınım diyen hiç kimseyi de rahatsız etmemiştir. Bu alçak olayın faillerinin ne öğrencilikle, ne eğitimle, ne ilim ve irfan gayesiyle hiçbir bağı ve bağlantıları yoktur.” dedi.
‘Her şey ortadadır’
“Milletimizin hassasiyetleriyle oynamayı özgürlük, mukaddesatını hedef almayı demokrasi, toplumsal huzur ve sükûnetini baltalamayı eğitim hakkı gibi lanse ve servis eden iç ve dış mihraklar, devşirdikleri piyonlarla yasa dışı protestoları yaygınlaştırmanın amacındadır.” diyen Bahçeli, “28 gündür ülkemizin gündeminde yer alan Boğaziçi Üniversitesi, demokratik bir hak arayışına veya masum bir öğrenci itirazına sahne olmamıştır. Bu üniversitenin kapısına öğrencinden başka her türlü haşarat ve anarşist gruplar sırayla yuvalanmıştır. Nitekim her şey ortadadır.” ifadelerini kullandı.
‘Üniversiteleri kapsayacak olası bir dalgalanmayı siyasallaştırmak amacındalar’
Bahçeli, Boğaziçi Üniversitesi’nde devam eden provokasyonun sebebini şöyle anlattı: “Boğaziçi Üniversitesi’nin giriş kapısı kilitlenmişse, bunun nedeni terör örgütlerinin eylem ve manevra alanını daraltmak içindir. Mesele öğrenci ya da Rektör meselesi değildir. Asıl mesele üniversiteleri kapsayacak olası bir dalgalanmayı toplumsallaştırıp siyasallaştırmaktır.”
‘Türkiye muhaliflerine kucak açtılar’
Provokatörlere verilen desteğe dikkat çeken Bahçeli şunları söyledi: “CHP, HDP, İP ve bunların diğer yandaş partileri Boğaziçi Üniversitesi’nde oynanan oyuna doğrudan iştirak etmişlerdir. Üniversiteye sırtlarını dönen sözde akademisyenler ise bu sakat tutumlarıyla başka bir açıdan Türkiye muhaliflerine kucak açmışlardır. Bilime sırt dönenler; karanlığa yüz verirler, karışıklığa omuz verirler, krize onay verirler, kargaşaya destek verirler. Üstelik bazı çapulcuların kutsallarımıza hakaret etmelerine de ses çıkarmazlar. Çıkarsalar kör ideolojik muhitlerince aforoz edileceklerini gayet iyi bilirler.”
‘Aydın değil, asalaklar’
“Millete ve maneviyata sövenleri el birliği edip övenler, emel birlikteliğine heves edenler aydın değil, asalaktır. Merhum Cemil Meriç isabetle demişti ki: ‘Bizim aydınımız din düşmanı değil, İslam düşmanıdır.’ Acıklı olsa da ne kadar doğru bir tespit değil mi?Kabe’yi aşağılayanların, bu mabedimizi asırlar evvel mancınıklarla vurup yıkan Yezid’in askerlerinden, Ebabil kuşlarınca kafalarına taş yağdırılan Yemen Valisi Ebrehe ve askerlerinin durumundan, hatta 20 Kasım 1979’da Kabe’yi işgal eden teröristlerden hiç mi hiç farkı yoktur.”