Halk arasında kırmızı göz hastalığı olarak da bilinen ve gözdeki şeffaf doku ile göz kapaklarının içinin iltihaplanarak kanlanmasına yol açan konjonktivit hastalığı, özellikle 7- 15 yaş arasındaki kişileri tehdit ediyor.
Henüz bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiş çocuk yaştaki kişilerin enfeksiyon riskinin daha yüksek olduğunun altını çizen Doç. Dr. Cüneyt Karaarslan, “Özellikle 7-15 yaş arası çocuklarda immün sistemin tam olarak gelişmemesi ya da herhangi bir nedenden dolayı enfeksiyon riskinin fazla olduğu durumlarda kullanılacak kimyasallardan dolayı havuz konjonktiviti hastalığıyla her yıl bu aylarda karşılaşıyoruz” diyerek tatile gidecekleri uyardı.
Konjonktivitin yanı sıra tüm dünyayı etkisi altına alan ve ölüme kadar götüren koronavirüs salgını döneminde çocukların havuza girmesi noktasında dikkatli olunması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Karaarslan, “Geldiğimiz şu andaki durumda bir de koronavirüs enfeksiyonu nedeniyle daha farklı önlemler alınması gereken günler yaşıyoruz. Güneşin altında vücut salgısından kaynaklanan mikrobik enfestasyon, buharlaşma yoluyla havaya karışıp ve solunum yoluyla karşı tarafı enfekte etme gibi bir riske sahip olabilecek. O yüzden özellikle çocukların girdiği havuzlarda dikkatli olunması gerekecek. Çünkü çocuklar ve gençler bu enfeksiyonda daha çok vektör gibi bir çeşit ara konak gibi davranıp enfeksiyonu bulaştırmada önemli rol oynadıkları için havuzların ayrı olmasını sağlamak gerekiyor” diye konuştu.
‘DENİZ GÖZLÜKLERİNİZİ TAKIN’ Tatilcilerin göz enfeksiyonundan korunması için alması gereken tedbirleri de anlatan Doç. Dr. Karaarslan, şöyle konuştu: “Havuz ve deniz gözlüklerini biz özellikle tavsiye ediyoruz. Bu dönemde en mantıklı işlerden birisi buharlaşma yoluyla oluşacak ekstra enfeksiyon bulaşmalarını engellemek için havuz ve deniz gözlüğü kullanmak. Özellikle çocuklar bu gözlükleri kullanmalı. Ayrıca mutlaka havlu yoluyla bulaşmaların engellenmesi için kişisel hijyenik ürünlerin tek kullanımlık olanlarını tercih etmekte fayda var. Esas uyarı çocukların ve yetişkinlerin girdiği havuzların ortak olmamasını sağlamaya çalışmak çok önemli olacak.”
‘DENİZE GİRMEK DAHA GÜVENLİ’ Denize girmenin havuza göre daha güvenli olacağını dile getiren Doç. Dr. Cüneyt Karaarslan, “Çünkü deniz suyunun çözeltisi ve ortam bir çeşit antiviral ajan gibi bir takım koruyucu kimyasal mekanizmaları sağlayabiliyor. Eğer havuzda da bu sefer antiviral ajanları ve antiviral ortamı sağlamak için aşırı bir klorlama veya başka kimyasal kullanımları olursa havuz konjonktiviti ile karşılaşabiliriz. Bu yüzden bu sene özellikle havuzların kullanımında ekstra alınacak önlemler Sağlık Bakanlığı ile Bilim Kurulu tarafından bütün illere genelde olarak gönderildi. Dikkat etmek ve bu kurallara uymak oldukça koruyucu olacaktır” dedi.
