Seyahatler, imrendiren Instagram paylaşımlarından çok daha fazlasıdır; dünyaya bakışımızı etkiler. Kim Jones da aynı fikirde: Dünya turu deneyimleri, Dior Men’in kreatif direktörü olmadan çok önce hayatını şekillendirmiş. Londralı modacı, İngiliz modasının cesur yüzü olarak ün salmadan yıllar evvel, çocukluğunu bir yabancı olarak Ekvador ve Kenya’da geçirmiş. Bu yıllar, onun tasarım çizgisini ve vizyonunu şekillendiren şeyin ta kendisi.
Jones’un çocukluk hatıraları sadece yaratıcı sürecine etki etmekle kalmadı, lüks valiz üreticisi Rimowa’nın yeni kampanyası Never Still’in de ilham kaynağı oldu.
Basketbol oyuncusu LeBron James ve piyano dehası Yuja Wang gibi kampanya yüzlerinden biri olan tasarımcı, Rimowa’nın yeni koleksiyonu aracılığıyla diğer kültürlere ait, onu konfor alanından çıkaran deneyimlerini paylaşıyor: “Bana göre, konfor alanınızın dışına çıkmadığınızda kendinizi güvende hissedersiniz. Ama güvensiz hissetmezseniz kendinizi geliştiremezsiniz.”
Dior erkek giyim departmanının geleceğini inşa etmek için çalışan ve bunda oldukça başarılı olan eski Louis Vuitton kreatif direktörü, günümüz modasının dünya çapında tanınan ve saygı duyulan yenilikçi tasarımcılarından biri. Bunu özellikle yüksek moda ile sokak giyimi birleştirmesine borçlu.
Rimowa’nın kampanyası, Jones’un en çok ilham aldığı yerler olan Tokyo ve Hindistan’daki ormanlara odaklanıyor. Kampanya iki bölge arasındaki muazzam zıtlığı yansıtırken, Jones’un pek görmediğimiz bir yanını da sergiliyor.
Buralar Jones için önceleri “hayatının bir kısmını geçirdiği” ve “çok iş yaptığı” yerlerken, sonradan yerel kültüre ve yabani hayata duyduğu yakınlık nedeniyle birer “kaçış noktası” haline gelmiş: “Kaplanları doğal ortamında gördüğümde kendi kendime, ‘Daha fazlasını görmek istiyorum’ dedim.”
Çoğu deneyimli seyyah gibi Jones da seyahate mümkün olduğunca az eşya ile çıkıyor. Orada alabileceği şeyler için valizinde boş alan bırakıyor, birbiriyle eşleştirebileceği ve üzerine düşünmesine gerek olmayan dört kombinle yetiniyor. Seyahate bakışı da Rimowa’nın, “Kimse yerinde sayarak bir miras bırakamaz” mantrasına tamamen uyuyor.
Kim Jones’lu kampanya bize, sürekli hareket halinde olan bir bireyin kişisel hayatına bakabilme, yolda olmanın zorluklarına vâkıf olma ve yerinde saymaya değil, gelişmeye ihtiyaç duymanın bir dürtü olduğunu hatırlama şansı veriyor.
